Yasak Kan

-6-

(Yazarken Alan Walker'den Faded şarkı eşliğinde yazdım. Okurken daha hoş bir hava katıyor tavsiye ederim❤🎵)

Büyücülerde bizim gibi yaşlanmıyorlardı. Birden arkamdan bir ses , tanıdık bir ses

"Jason"

Arkamı döndüğümde Katie karşımda duruyordu. Gülümseyerek bembeyaz dişlerini ortaya çıkarmıştı.

Katie:
"Jason seni beklemiyordum"

"Biliyorum uzun zaman oldu"

"Evet oldu. Sen gittiğinde çok şey değişti artık biz büyücülerde öyle"

Zamanım azalıyordu...

"Bak Katie yardımına ihtiyacım var"

"Ne gibi"

"Vampir Mec-"

Daha sözümü tamamlamadan, işaret parmağını dudağına götürüp,

"Şşş, bizi duyacaklar"

"Kim duyacak"

"Benimle gel"

Onu takip ettim biraz daha ilerlediğimizde yanımdan geçen bazı kişiler dönüp tekrar bakıyordu
Durduğumuzda bir köşke gelmiştik etrafı tahtadan iki katlı büyük bir bahçesi olan bir eve geldik. Katie anahtarını çıkarıp kapıyı açıp içeri girdi. Ben ise kapıda bekliyordum,

Katie:
"Ne oldu"

"Katie biliyorsun ki davet edilmem lazım"

"Kusura bakma içeri gir"

İçeri girmiştim Katie bir sandalye ye oturup beni karşısına oturmamı gözleriyle işaret etti. Karşısına geçip oturdum.

Katie:
"Bizi duymalarına izin veremezdim."

"Kimin duymasına anlatacak mısın"

"Bak Jason sen kasabayı terk ettikten bir kaç sene sonra avcılar kasabayı işgal etti ve yüzlerce vampiri ve büyücüleri öldürdüler kasabada yaşayan bir kaç kurt adamıda. Vampir lerden hiç bir iz yoktu ama avcılar hayla gitmemişti, kurtulan büyücüler avcılar ile antlaşma yaptı. Antlaşma şöyleydi eğer kasabaya bir kurt adam veya vampir gelirse onları avcılara söylememiz gerekir, böylelikle biz büyücüleri serbest bıraktılar. Ama sen buraya gelerek ölüm fermanını imzaladın."

Bir bu sorun eksikti.

"Benim senin yardımına ihtiyacım var Vampir Meclisi beni çağırıyor kahve içmek için çağırmıyorlar. Anlıyacağın bir korumaya ihtiyacım var."

"Jason bu yasak eğer bir vampire yardım ettiğimi duyarlarsa"

"Me-"

Birde camdan içeriye 3 kazık fırlatıldı aniden Katie ve ben kendimizi yere attık Katie bana dönerek

"Bunlar avcılar"

"Başka bir çıkış yolu var mı?"

"Aşağıda bir tünel var kasabanın dışına çıkarır."

Kapı tekmelenmeye başlanmıştı kapının altından, boğazımı yakıyordu nefes alamıyordum

Katie:
"Jason iyi misin?"

Beni alıp aşağıya indiriyordu karanlıktı yavaşca nefes aldım oh çok rahatlamıştım

"Lanet olsun o şey de neydi?"

"Bunlar mineydi"

Minemi o şeyi hiç sevemedim yukarıdan ayak sesleri geliyordu Katie sessizce

"Beni takip et"

Başımla onayladım eğilip yerden bir kapak açtı

"Buradan"

Yavaşça iniyordum Katie ise bana katılmamıştı sessizce

"Katie"

"Geldim büyü kitabını almam lazımdı yandan bir çantanın içine koyup o da inmeye başladı arkasından kapağı kapattı ve bir şeyler söyledi bilmediğim bir şeyler.
Bittiğinde bana bakıp

"Gizlilik büyüsü, hadi acele etmemiz lazım, büyü kısa süreli uzun sürmez"

Hızlı adımlarla ilerliyorduk bir süre geçtikten sonra bir merdiven karşımıza çıkmıştı Katie durup bana baktı

"Buradalar ve yanlarında bir büyücü var"

"Acele etmeliyiz"

Merdivenlerden yukarı çıktığımızda ormanlık bir alandaydık Katie arkamdan kapağı kapatıp

"Ana yol buradan çok uzakta değil bir araba bulabilirsek onları atlatırız."

"Bana doğru yaklaş hızımı kullanırsam daha hızlı varırız"

Yanıma yaşlaşıp elimi beline koydum bana bakıp

"Hadi" dedi

Ana yola gelmiştik karşıdan bir araba geliyordu. Siyah bir BMW İ8 geliyordu arabanın önüne geçip bekledim sürücü ani bir fren ile durdu. Arabadan çıkıp

"Delirdin mi sen"

Bir erkekti şımarık bir erkek pek masum olduğu söylenemez. Yaklaşıp boynunu kırmıştım. Katie yanımdan geçip arabaya doğru ilerledi. Şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırdım. Hızlı sürüyordum.

Katie:
"Öldürmek zorundamıydın?"

"Özür dilerim ama peşimizde bir avcı sürüsü var ve zamanım kısıtlıydı ne yapa bilirim öpücükle 'acaba arbanızı alabilirmiyim' mi deseydim"

"Tamam sakin ol birşey demedim"

Ağaçlar yanımızdan hızla geçiyordu. Yaklaşıyorduk. Katie ban bir süre baktıktan sonra, ona dönüp

"Birşey mi söyliyecetin"

Tereddüt etti ama sonra

"O buradaydı"

"Kim?" diye bilmiştim sadece

"Elizabeth"

Elizabeth onu beni vampir yaptığından beri hiç görmemiştim. Ama ona çok kızgınım. Beni orada bırakıp gitmişti

"Ne zaman"

"Sen kasabaya gelmeden 3 gün önce"

"Niye gelmiş?"

"Konuşmadık sadece bakıştık sonra gitti"

Ne yani bu kadar mı

Katie:
"Vampir Meclisine katılmış"

Ne şaka mı yapıyorsun

"Nasıl anladın"

"Boynunda yılan vardı siyah yılan, yükselmiş"

Ne diyeceğimi bilemedim

"Katie neden bana yardım ediyorsun?"

İlk önce soru karşısında afalladı

"Biliyorsun Jason"

"Vampir Meclisi ailemi öldürdü, hiç olmazsa biraz acı çektire bilirim"

"Dikkat et Katie, onlardan önce davranmaya çalış"
Hafifçe gülüp

"Merak etme ruhlar benimle"

Yolumuz neredeyse bitmişti varmıştık. Çok fazla vampir vardı sanki dünyadaki bütün vampirler orada toplanmıştı. Arabayla yavaş ilerliyordum. İşte orada Vampir Meclisi...

(Bölüm devamı için takipte kalın)