Ah Tanrım, onu beklemek bir ömür sürdü sanki!
"Hey!"
Bu Sayori'nin sesiydi. Benim çocukluk arkadaşım. Her zaman geç kalıyordu işte.
"Beklettim mi seni?"
"Çok değil. Hadi bir an önce gidelim."
Okula beraber gidiyorduk. Tatlı birisiydi. Aynı zamanda çok inatçı tıpkı şuandaki gibi...
"Ah, hey! Sen kulüplere katılmış mıydın? "
"Hayır, kendime uygun bir kulüp bulamadım."
"Harik- yani senin adına üzüldüm yani fakat... edebiyat kulübüne benimle gelebilirsin! "
"Saçmalama, ben asla katılmam. "
"Yaa! Neden ki!?"
"Olmaz işte..."
"Ama ben...kızlara -kulüptekilere- yeni birisinin katılacağını söylemiştim..."
"Yok artı-"
"Onlar şimdi çok hazırlık yapmıştır. Ben şimdi onlara ne diyeceğim! N'olur ya!"
"Üff..Çok inatçısın! Peki madem..."
"Yaşasın!" Gülümsedi. Bende zoraki gülümsedim. Okula yürüdük yavaşça. Havadan sudan konuşa konuşa okula geldik. Sınıfımıza çıktık ve okulun bitmesini bekledim...Okul bitiş zili çalar.
Sayori yanıma geldi ve elimden tutarak kulübe doğru ilerledik. Orada sadece... 3 kişi daha vardı? Çok ilgimi çekmediler ama aynı zamanda ilginç duruyorlardı. Mor uzun saçlı kız çayları bardağa koyuyor, pembe küt saçlı kız da kap keklerini masaya koyuyor, kahverengi saçını arkadan at kuyruğu yapan kız da onlarla ilgileniyordu.
Sayori onlara seslenince üçü de bize baktı ve gülümseyerek selam verdiler.
"Selam kızlar!" Sayori selamladı.
"Hey! Yani misafirin erkek olacağını söylememiştin!" Pembe saçlı kız söyledi bunu.
"Misafirimize kaba olma Natsuki." Pembe saçlı kızın adı Natsuki'ymiş.
"Evet Natsuki... Selamlar... Ben Yuri..." morlunun adı da Yuri'ymiş
"Bende Monika. Okul başkanı." At kuyruklu kız da Monika.
"Eh bende, Natsuki"
"Çay içmek ister misin..?" Yuri sessizce çayları işaret etti, başımla onay işareti verdim. Çayları koymaya gitti.
Bunlar olurken Sayori, Natsuki'nin yaptığı kap keklerden ağzına attı. Natsuki kızgın bir bakış attı ben bile ürktüm.
"S-Sayori!! Ben misafir için yapmıştım onları! Tabi kız sanmıştım da...neyse" Ben bu kızdan çektiğim nedir daha doğru dürüst tanışmadan.
"Neyse" dedim ve " Bu kulüpte neler yapılıyor " diye bir soru attım ortaya.
"Bu kulüpte şiir yazmayı genellikle uygun görürüz. Her çıkışta şiir yazarız ve birbirimize bunları gösteririz." Okul başkanı olarak Monika anlattı.
"Güzelmiş." Diye cevap verdim.
"Ah...evet...çok hoştur şiir yazmak...ruhsal acıyı dindirir ve mutluluk salgılar..." Vay be, bayağı hoşuma gitti bu kız.
"Madem konu açıldı, evlerimize dönünce şiir yazıyoruz." Monika söyledi bunu.
Ağzımıza kap keklerden atıp çaylarımızı yudumladık. Sanırım burada değişik şeyler yaşayacaktım...Evet! Yazarınız konuşuyor, umarım güzel gidiyorumdur. Çünkü emin olmamakla birlikte bu kitabın tutmayacağı konusunda endişem var. Umarım tutar diyelim?
Ve dikkat... bu oyun çocuklara veya kolay etkilwnwnlere uygun değildir. :)
Görüşmek üzere~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
▪|| Doki Doki Edebiyat Kulübü ||▪
Non-FictionYapma! ... Kalbimle daha fazla oynama! ... ~Kapak sanatı : b1uewhirlwind~ ~Oyun tasarımcısı: Team Salvato~