Hayat Gibi

-5-

Ömer anın verdiği şaşkınlıkla telefona birkaç saniye cevap veremedi.

Ö- Ne sevgilisi Ada saçmalama.

A- Aaa Ömer. Yaşadıklarımızı ne çabuk unutmuşsun öyle.

Ö- Adı üstünde Ada. Yaşadıklarımız. Geçmiş gitmiş zaman.

A- Böyle yapma Ömer lütfen. Jane seni bugün İtalya da gördüğünü söyledi. Gerçekten de burada mısın?

Ö- İtalyada olsam ne olacak sanki. Lütfen beni rahatsız etme Ada.

A- Ama Ömer..

Ö- Aması falan yok Ada. Lütfen.

A- Peki. Bu seferlik böyle olsun. Ama karşılaşırsak bil ki peşini bırakmam.

Ö- Tamam Ada tamam. Kendine iyi bak.

A- Sende canım.

Ada'nın ortaya çıkması morallerini alt üst etmişti Ömer'in. Evet yaşadıkları güzel şeylerdi. Ama her şey zamanında güzeldi. Öyle değil miydi?

*********************

Defne sabah kalkıp işe gitmek üzere hazırlandığı sırada telefonu çalmıştı. Arayan Yasin'di.

D- Efendim Yasin.

Y- Günaydın Defne.

D- Günaydıınn.

Y- Bu kadar erken kalktığına ve sesinin bu kadar neşeli çıktığına bakılırsa işe gitmek için hazırlanıyosun. Eğer öyleyse hemen duruyorsun.

D- Nedenmiş ya?

Y- Çünküü bugün bizim izin günümüz.

D- Yasin neden böyle bir şey yapıyoruz ya? Hem ikinci günden kaytarmak mı olurmuş?

Y- Bence gaayet güzel olur. En geç 1 saate ordayım çabuk hazırlan.

D- Peki. Görüşürüz.

Y- Görüşürüz defo.

Yasin şimdi bugünkü izin işini neden ortaya çıkarmıştı ki? Bir anda tüm neşeli modu sönmüştü. Böyle emrivakilerden hoşlanmazdı çünkü Defne. Dün bütün akşam beraberdiler. Yasin aklında böyle bir plan olsa söylemesi gerektiğini bilmesi gerekirdi. Ama Defne ona da kızamıyordu. Furkan döneminde sürekli yanında olan kişilerden biriydi Yasin. Bu nedenle kendini motive etmeye çalıştı ve düşen modunu geri getirmek için uğraştı. Kapı çaldığında en azından toparlamıştı biraz kendini.

D- Hoşgeldin. Geçsene içeri.

Y- Hayır geçmeyelim. Geç kalmak istemeyiz sonuçta değil mi?

D- Nereye gidiyoruz?

Y- Sürpriz.

D- Peki. Gidelim bakalım.

********************

Ömer, Ada ile konuştuktan sonra Sinanla konuşmak istemişti. Sesini duymak istiyordu kardeşinin, dostunun.

Ö- Alo, Sinan.

S- Ömer. Oğlum dön be artık.

Ö- Dönemem henüz kendimi toparlamış değilim be abi. Hem daha zaten Amerikaya gidicem. Malum şirket falan.

S- Haklısın ya ben onu tamamen unutmuşum. Ama en kısa zamanda dön be abi.

Ö- Bir karara vardığım gibi dönücem zaten kardeşim merak etme.

S- Tamam kardeşim. Dün sana mail ile attığım numara. Kiminmiş?

Ö- Ada.

S- Öhöhöhö. Nasıl ya? Hangi yüzle yani. Ah salak kafam nasıl anlayamadım onun olduğunu ya.

Ö- Bilmiyorum hangi yüzle aradığını. O da İtalyadaymış. Arkadaşı görmüş beni. Yetiştirmiş tabi hemen.

S- Hangisi? Aslı mı?

Ö- Yok be oğlum. Jane. Hem Aslı ve Adanın arası biz sevgiliyken bozulmuştu.

S- Doğru ya gitti benim kafam. Geçen gün annenle Simge geldi şirkete.

Ö- Hadi ya. Neler oldu?

S- İşte yine her zamanki ayaklar. senin yerini öğrenmeye çalıştılar. Söylemedim tabiki. Ama Simge'de bir şey var Ömer. Bence iyi bir karar ver. En azından sonradan pişman olmayacağın bir karar olsun.

Ö- Biliyorum kardeşim. Uzun zamandır bende farkındayım. Zaten onun için geldim ya buraya. Düzgün bir karar vermem lazım.

S- Aynen kardeşim. Dikkat et kendine. Umarım kısa zamanda bir çıkar ol bulursun.

Ö- Umarım kardeşim. Sende dikkat et kendine. Görüşürüz.

S- Görüşürüz.

Ömer telefonu kapattıktan sonra uçak moduna geri aldı telefonunu. Hattı yurtdışına açık olduğu için herkesin ona ulaşması kolaydı. Bir şekilde gizlenmesi gerekiyordu etraftan. O da çözümünü böyle bulmuştu işte.

****************

Defne, denizin kıyısına gidip o temiz havayı içine çekti. Yalnızlığının sessizliğini dinledi bir süre. Yasin o sırada telefon görüşmesi yapıyordu. İş yerinde bir sorun çıkmıştı sanırım. Umursamadı Defne. Temiz havayı içine çekmeye devam etti. O sırada Yasin arkadan seslenmişti.

Y- Defnee.

D- Efendim.

Y- Ya bir kaç küçük sorun çıktı da gitmemiz gerek.

D- Tamam o zaman direkt şirkete geçelim.

Y- Hayır defocum. Ben şirkete geçiyorum sen bugün izinlisin.

D- Ama ya. Olur mu öyle şey?

Y- Çok güzel olur. Hadi atla.

Yasin ve Defne sessiz bir yolculuk geçirmişlerdi.

D- Her şey için teşekkür ederim. Ama keşke bende gelseydim. Olmadı bu böyle.

Y- Oldu oldu. Çokta güzel oldu. Hadi sen şimdi eve geçiyosun bende şirkete. Görüşürüz.

D- Görüşürüz.

Defne tam arabadan inecekken Yasin Defneyi kendine çekti ve yanağına ufak bir buse kondurdu. Defne ne yapacağını bilemez bi halde birkaç saniye boyunca öylece oturdu. Sonra hemen arabadan indi ve evine gitti. Yasin neden böyle bir şey yaptı diye sordu kendi kendine. Belki arkadaşça bir öpücüktü diye geçirdi içinden ve buna inanmak istedi. Yasin onu sevemezdi ya da o Yasini sevemezdi. Aralarındaki bağ çok başka bir boyuttu. Yasinin ona bağlanmamasını umuyordu.

*******************

Ömer aniden Amerika'ya gitmeye karar verdi. Bramosia ile bir kaç gün ilgilendikten sonra Türkiye'ye dönmeyi düşünüyordu. Ancak İstanbul'a dönmek istemiyordu. Onun yerine babasıyla gizli sığınağı olan Çeşmedeki evlerine gitmeye karar verdi. Hemen internete girip Uçak bileti aradı kendisine, ancak en erken uçak bileti 3 gün sonrasınaydı. Beklemek zorundaydı. Uçak biletini aldı ve bu 3 günde neler yapabileceğini düşündü. Aslında dışarıya çıkmak istemiyordu. Ada muhtemelen otelin etrafında dolaşıyordu. Onunla da karşılaşmak istemiyordu çünkü. Simgeyle ilgili bir karara varmıştı aslında. Ayrılıcaktı ondan. Yapacağı başka bir şey yoktu. Ama bunu annesine nasıl anlatıcaktı, kabul ettirecekti esas sıkıntısı buydu. Ama bir şekilde onun da yolunu bulucaktı biliyordu.

*******************

Merhaba arkadaşlar. Bölüm paylaşamıyorum telefonumda bir sorun var. Bilgisayarı da ders çalıştığım için kullanamıyorum. Bu nedenle sizden çok çok özür diliyorum. Bölüm sıklıkları Haziran ayına kadar çok olamayacak büyük ihtimal. Ama elimden geldiğince paylaşacağım.

Hepinize keyifli okumalar ve iyi tatiller :)