4

3.9K 21 3
                                    

    
(  Yeni karakterimiz KEREM🤗  )

"Çekil üzerimden Allah'ın cezası! Bırak beni!" dudağıma doğru eğilirken birden üstümdeki ağırlık gitti. Ne ara kapattığımı bilmediğim gözlerimi açtım. Rüzgar çocuğu yere yatırmış suratına art arda yumruklar indiriyordu. Vücudum istemsizce titriyordu. Elim titreyerek Rüzgar'ın omzuna dokundum. Çocuğu bırakıp hemen bana döndü ve yerden kalkıp kollarımı tuttu. Yüzüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına iterek " İyi misin? Dokundu mu bu çocuk sana?!"  dedi sinirli bir şekilde " H- hayır, gidelim lütfen," diyebildim sadece. "Tamam." dedi ve tam beni kucağına alacakken onu durdurdum ve "Yürüyebilirim." dedim. Sesini çıkarmadı ama bir kolumu kendi beline sardı ve ondan destek almamı sağladı. Beraber arabaya gittik. Kapımı açtı ve geçmemi bekledi. Şuan ruh halim berbattı. Yaşadığım şey çok ironikti! Bana tecavüz eden adam bana tecavüz etmek üzere olan adamın elinden kurtarmıştı beni. Şuan kendimi çok güçsüz hissediyordum. Yorulmuştum. Bir babamın olmayışı hayatımı bu kadar etkileyeceği aklımın ucundan geçmezdi. Annemin dediğine göre babam ben küçükken ölmüş. Bende bunun farkına vardıkça annem üzülmesin diye bir babaya ihtiyaç duymayacak şekilde yetiştirmiştim kendimi.  Sonradan fark ettim ki annemin bundan üzüldüğü yoktu zaten. Sonra yine de kendimi korumak için bu alışkanlığımı sürdürdüm. Ama bazı şeylere gücüm yetmiyordu artık. Gittikçe tükendiğimi hissediyordum. Bana dokunan elle düşüncelerimin arasından çıktım ve kendime geldim, kafamı kaldırdım " Efendim" dedim. "Daldın, "dedi Rüzgar "Daha iyi misin?" diye sorduğunda "Hayır, yani bilmiyorum. Arabayı durdurur musun lütfen," diyebildim. Arabayı hemen kenara çekti ve bana döndü " Birşey mi yaptı yoksa sana Badel!? Hay ben onun-" "Hayır!" diye bağırdım. "Birşey yaptığı felan yok! Ya şu haline baksana! Az önce bana tecavüz etmek üzere olan bir adamın elinden kurtardın beni! Ama sen bana tecavüz ettin! Ne yapacağımı, ne yapmam gerektiğini hatta birşey yapmalımıyım bilmiyorum! Tamam mı! Hiçbir şey bilmiyorum! Elimle gözümü sildim ve emniyet kemerimi açtım ve arabadan indim. Arabanın tersi yönünde ağlayarak ilerlemeye başladım. Dalga sesleri duyunca denize yakın olduğumuzu anladım. Ve dalga seslerinin geldiği yöne doğru ilerledim. Arkama baktığımda Rüzgar peşimden gelmiyordu. Bu işime gelirdi açıkçası. 5-10 dakika daha yürüdükten sonra kendimi deniz kenarındaki kayalıklardan birine bıraktım. Şuan yaşadıklarım bünyeme ağır geliyordu. Ne yapacaktım ben?
       
          Kapısını çaldığım eve baktım. İlk buraya gelişimde buraya hiç gelmek istememiştim ama şimdi gidecek, çalacak başka kapım yoktu ve burdaydım. Kapı açıldığında gözlerim Rüzgarla çakıştı. Başımı eğdim ve hiçbir şey demeden salona geçip koltuğa oturdum. Rüzgar da gelip oturduğunda "Selin nerede?" diye ilk sorumu sordum. Evet ilk, çünkü sahilde çok düşünmüştüm ve soracak çok şeyim vardı. "Arkadaşın da kalacak, oraya bıraktım." dediğinde onaylarmış gibi kafamı salladım. Ardından " Bugün, yani okul çıkışında beni nasıl kurtardın yani orda mıydın nasıl oldu?" soracağım şeyi iyice karıştırmıştım. Ama Rüzgar "Anladım, " dedi ve devam etti " Seni almaya gelmiştim, yani annen eve gelmesinler dediği için bende kalacaktınız. Kapıda bekliyordum seni ama zilin çalmasının üzerinden epey geçmesine rağmen sen çıkmamıştın. Sabah seni okula bıraktığımda da birkac piçin gözünü senden ayırmadığını görmüştüm. Bir terslik olduğunu anladım ve içeri girdim. O sırada da senin sesini duydum." diye bitirdi cümlesini. Ona da kafamı salladım ve " Peki, o gün yani cafede Selin'in benim kardeşim olduğunu nereden biliyordun? Ben sana bir kardeşim olduğundan bahsetmemiştim?" "Annene sordum." diye mantıklı bir cevap verdi. Şimdi asıl soruya, en can alıcı soruya gelmiştik. " Rüzgar, biz seninle neyiz?" cidden bende merak ediyordum. Daha önce bunu düşünmeye gerek duymamıştım ama yaşadıklarımızdan sonra benim de aklıma takılmıştı. " Ne duymak istiyorsun?" diyerek soruma soruyla cevap verdi. Cidden ne duymak istiyordum? Seni seviyorum felan demesini mi bekliyordum? Cevap vermedim, önce buna benim cevap vermem gerekiyordu. Aslında bir sorum daha vardı, neden beni yanında tutuyordu?  Niye sürekli benle ilgileniyor veya benimle birlikte oluyordu? Ben kendimi güzel bulmuyordum açıkçası ve onun takıldığı  kızlar gibide  değildim üstelik. O playboydu sonuçta. Sessizliği bölen Rüzgar'ın telefonunun sesiydi. Telefonu açtı ve kısa bir konuşmanın ardından telefonu kapattı ve bana döndü. "Aç mısın?" "Hayır." diyerek yanıtladım onu. "Peki, hazırlan o halde. Saat 8 gibi Alp' e gideceğiz." dedi ve odadan çıktı tam kafamı koltuğa gömecekken"Benim odamın karşısındaki odada kıyafet var." dedi tekrar gelip ve gitti. Öfkeyle nefesimi verdim ve koltuğa yüz üstü bıraktım kendimi.
   
      Rüzgar'ın dediği odaya gelmiştim. Dolabın karşısında dikiliyordum. Ne giyeceğime karar verememiştim hâlâ. En sonunda gözüme siyah pileli bir etek çarptı. Onu aldım üzerine beyaz bir tişört giyip kot bir tane gömlek alıp onuda tişörtün üzerine giyip gömleğin uçlarını bağladım.

BOKTAN HAYATIM (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin