Bölüm 1

21 2 6
                                    

"Kasvetli bir şehir bazen ağlar, bazense güler. Çünkü bulutlar gridir burda."

%%%%%%%%%%%%%%%%

"Patlama be oğlum geldik işte." diye bağıra bağıra kapıya koştum. Kendimi bildim bileli Umut her sabah kapıyı aynı bu şekilde yumruklardı. Kapıyı açıp geçmesini bekledim "bir gün bu kapıyı kırıcaksın." dedim. Aman salla der gibisinden elini salladı ve muftağa koştu. Annem de o sıra tuvaletten çıktı. Annem Deniz'e günaydın dedi. Tabi o mutfağa gider gitmez ağzına poğaça tıktığı için sadece kafasını sallayıp gülümsedi.

"E hadi kızım dikilme de gel bir şeyler ye." dedi annem. "zaten hep senin bu kızın yüzünden geç kalıyoruz Meryem sultan."dedi umutta. Göz devirdim ve  annemin arkasını dönüp çay koymasını fırsat bilip Umuta orta parmağımı gösterdim. O da annemi kolacan edip aynısını bana yaptı göz devirdim. Kahvaltıdan sonra evden çıkıp okula yürüdük. Umut okula gitmeden bize uğrar birlikte kahvaltı yapardık. Çünkü okula giderken zaten evimizin önünden geçerdi.

"Şu yavşak Mustafa bir gün elimde kalıcak." dedi. Sırıttım "o niyeymiş."

"sınavda kopya istedim benimde kağıdım boş abicim dedi. "dedi. Mustafa'nın söylediği yeri onu taklit ederek söylemişti.

"İyi de ne var bunda? " dedim. Biraz durdu derin bir iç çekti " 92 almış şerefsiz," birden bu söylediği komik geldiği için gülmeye başladım. Bana sinirli sinirli bakınca sustum  "özür dilerim kanka birden komik geldi." dedim.

"ha-ha ne komik"  dedi. Sonunda okula varmıştık. Bahçeden girer girmez Umut ıslık çalıp "allah neler yaratıyo be" dedi. Aylin'in duymasını istiyordu. Aylin arkaya bakıp göz devirdi. Sonra bana baktı bende yüzüme 'bu gerizekalıyı da böyle kabul ettik' bakışı atıp ellerimi iki yanımda açtım.

"Yine ne var Umut ne istiyorsun ?" dedi Aylin bıkkınlıkla. "azcık sev la." dedi Umutta.

O sırada Aylin'in sevgilisi arkadan hızlı hızlı geliyordu. Umuta kaş göz yaptım uzaklaşması için ama o hiç oralı olmadı. Aylin'inki Umut'un omzunu sertçe tutup "bi problem mi var bilader?" dedi. Umut arkasını dönüp çocuğa baktı. Basketbol takımında olduğunu bildiğim iri yarı çocuk tek kaşını kaldırdı. Olaya el atmam gerektiğini anlayıp yanlarına gittim "aşkım hadi ya iki saattir Aylin'den bir kalem isteyemedin mi?" dedim. Güldü ve "Aylin de şimdi veriyordu." dedi imayla.

"siz kalemi napıcaksınız sırtınızdaki çantadan çıkarsanıza kaleminizi." dedi çam yarması . Ben gülmeye başladım bi yandan da umutu dürtüyordum gülmesi için. Olayı şakaya vurup içinden sıyrılabiliriz diye düşünüyodum. 

"Sevgilimin kalem takıntısı var kusura bakma." dedim zar zor. "dua etsin kalemi gö.." ben gözlerimi iyice açmış cümlesini bitirmesini bekliyodum ki Aylin araya girip "ha ha dur kalem vereyim sonra bana getirirsiniz" dedi. Anlaşılan o d  muhtemel bir kavganın çıkmasını istemiyordu. Gülümseyerek Aylin'e baktım.

"isabet olur Aylincim." dedim. Kalemi alıp hızla uzaklaştık. İçimde tuttuğum kahkahayı serbest bıraktım. "hadi iyisin bu sefer de kefeni yırttın." dedim kahkahamın arasından. O da bana katıldı biraz daha güldükyen sonra aynı anda ciddileştik. "Bu kadar gülmek yeter biz parlayan yıldızlar  takımıyız." dedim ve tekrar gülmeye başladım.

Matematik sınav sonuçları açıklanıyordu. Ve bütün keyfim kaçmıştı. Arka sayfa komple boştu. Nedeni ise sınavın önceki günü sınava çalışmak yerine Umutla sinemaya gidip korku filmine girmemizdi.

İsmim okundu " Duru Şengül 21," diğer notları duyunca 21 mükemmel bir not gibi duruyordu. Sıra umut geldiğinde ayağa kalktı "Umut gürsoy 10"

"hocam onun bi sıfırı eksik bir yanlışlık olmuş." dedi gayet ciddi bir şekilde. "bir daha bakabilir misin kağıdıma hocam sınavın son günü sabahtan akşama kadar çalıştım kafamı dersten kaldırmadım."  o an göz göze geldik ona 'sen kimi yiyon değişik.' bakışı attım. Hoca gözlüğünü çıkarıp bana baktı. Duru hanımın sınavın önceki günü instagrama attığı snapi gördüm yavrum" dedi sonlara doğru umuta baktı. Hemen ayağa kalktım "hocam olamaz öyle şey ben sizi engellemiştim." dedim.

"Babana anlat bunları babana." dedi. Eğer anana anlat deseydi kahkahalarla gülebilirdim ama işin içine babam girince bir hüzün bastı beni.

Umut yanımdan bağırdı hemen iki yan sıramda oturuyodu. "Kızım hani herkesi engellemiştin." dedi. Bütün sınıf gülmeye başladı bende dayanamayıp güldüm. Bir kere ciddi kalsam dişimi kırıcam.

Okul çıkış saatine 2 dakika vardı. Gözlerimi saatten ayırmayıp o iki dakikanın bir an önce geçmesini bekliyordum çünkü fizik en nefret ettiğim derstti. Hadi çal artık Allahın cezası zil.

Sonunda dualarım kabul oldu. Umutu kaptığım gibi koşarak okuldan çıktık. Kollarımı tamamen iki yana açıp yaşasın özgürlük dedim.

"tabakhaneye bok mu yetiştiricez ya bu ne acele?"

"İçimden koşmak gelemez mi ya?" dedim. "yavrum sen koş da beni niye peşinden sürüklüyorsun?" of ne çok konuştun Umut ya. Ona gözlerimi devirip yürümeye devam ettim. Okulun bahçesinden çıkıp eve doğru yürüyorduk ki siyah camları filmli bir araç yanımızda durdu. İkimizde vücutlarımızı arabaya doğru çevirdik.

" siyah bir araba bize yanaşıyor. Ön yolcu camı yavaş yavaş açılıyor ve bum aynı filmlerdeki gibi" dedi umut o kadar dalmışım kim bum dedigi an yerimden sıçradım. Dediği gibi siyah cam yavaşca açıldı.

"Atlayın Duru sizin eve gidiyoruz." dedi gür siyah saçlı 40-42 yaşında gibi duran adam.

"siz kimsiniz beni nerden tanıyosunuz?" dedim cama biraz eğilerek. "Annenin yanına gidiyoruz korkma binin." dedi.

"çocuk mu kandırıyorsunuz siz?" dedi Umut.

"Güvenmiyorsanız anneni ara," dedi aynı adam. Annemi aramakla uğraşmak yerine arabaya bindik. Hem yanımda Umut vardı. Ne olabilir ki?

#######
Herkese merhaba kitabıma hoşgeldiniz bu gün sizlerle kim daha çok yorum yapar çelınçı yapcaz. Neyse sapıttım iyice kitabıma şans verdiğiniz için çok teşekkür ederim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 24, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DURUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin