Anonymous (One Shot)

Bölüm 1- Yabancı

Selam arkadaşlar ! 

İlk bölümü umarım beğenirsiniz.

Lütfen oy verin ve yorum yapın.

NOT: YENİ BÖLÜMÜ OY SAYISINA GÖRE YAYINLAYACAĞIM.

İyi okumalar.

Irina Lu.

.

.

.

Krystal için sıkıcı bir Cumartesi gecesi daha.

Yağmurun cama vuruşu sesleriyle dolan, sadece televizyonun ışığıyla aydınlanan  bir salonunda yalnız başına oturuyordu.

Sevgilisi Tao'dan ayrılalı sadece 3 saat olmuştu.

Bu Çinli çocuğa tam 2 sene katlanmıştı. Ona çok aşıktı. Ama sonra onu bir alışveriş merkezinde başka bir kızla öpüşürken görmüştü.

Onu terketmemişti çünkü onu çok seviyordu. Tao'nun erkeksi yüzünü görebilmek için herşeyini verirdi.

Ama tam 3 saat önce Tao onu aramış ve Krystal'i terketmişti.

 Krystal üzgün müydü ? Hayır.Çünkü aşkı artık o kadar fazla değildi. 

Sinirli miydi ? Evet. Çünkü Tao her ne olursa olsun 2  senesini beraber geçirdiği sevgilisini tam 3 saat önce arayıp terketmişti.

Herşeyi bir telefonda bitirmişti.

Krystal çok çalkantılı bir hayat yaşayan 20 yaşında bir genç kızdı.

Abisi Chanyeol , 4 sene önce Amerika'ya vize işlerini halletmeye gidiyorum diyerek ortadan kaybolmuştu.

Ailesi ise 7 yıllık planladıkları Dünya turuna çıkmıştı.

Hiç kimse Krystal'i düşünmüyordu.

Kimse onu umursamıyordu.

Kendisini değersiz hissetmesini sağlayan etrafındaki insanlardı.

Krystal oturduğu koltuktan kalktı ve saate baktı.

11'e geliyordu.

Dağılmış saçlarını elleriyle düzeltti ve mutfağa gitti.

Buzdolabından tavuklu rameni çıkarttı ve ocağa tencereyi koydu.

Rameni tepsiye koydu ve salona götürdü.

Ve o sırada telefonunun ışığı yanıyordu.

Mesaj gelmişti.

"Seni özledim, bebeğim."

Mesaj Tao'dandı.

Kendisi ayrıldıktan sonra nasıl böyle bir mesaj yazabilirdi ?

"Seni dengesiz ! Hem kendin ayrılıyorsun hem de özledim diyorsun ! Baksana, artık senden nefret ediyorum. Bu kadar iki yüzlü olduğunu hiç düşünmezdim. Bundan sonra bana mesaj falan atma ! "

Telefonu elinden bırakıp koltuğa oturdu.

Ağlamayacağına dair kendine söz vermişti ama artık dayanamadı.

Delice ağlıyordu. Hatta çığlık atıyordu.

O sırada sokaktaki gürültüleri duydu.

Ayağa kalkıp perdenin kenarından neler olduğuna baktı.

Görünürde birşey yoktu.

Birden kapısı çaldı.

Kapı zıvanadan çıkarcasına çalıyordu.

Krystal kapının yanına gitti.

"Kim o ?"

"Lütfen beni içeri al." dedi tanınmayan bir ses.

"Siz kimsiniz ?" dedi Krystal.

"Lütfen beni içeri almazsan öleceğim. Eğer beni içeri alırsan sana yüklü bir miktarda ödeme yaparım." dedi kapının arkasındaki kişi.

Krystal paradan çok 'ölüm' lafına takılmıştı.

Kapıyı açtı.

Ve karşısında hayli uzun çok tanıdık bir yüz vardı.

Çocuk içeri girdi ve kapıyı hemen kapadı.

"Çok teşekkür ederim. Beni içeri aldın. Sana minnetarım." dedi tanıdık yüz.

Krystal çok korkuyordu. Kalbi yerinden fırlayacaktı.

"Sen k-imsin ? " dedi titreyen bir sesle.

"Cidden beni tanımıyor musun ? " dedi çocuk küçümser bir sesle.

"Tanınacak biri misin ki ?" dedi Krystal.

"Ben Exo'dan Kai. " dedi Kai.

"Exo'da ne ? " dedi Krystal aptal bir yüz ifadesiyle.

"Sen ciddi misin ? " dedi Kai gülerek.

"Evet hemde çok ciddiyim. " dedi Krystal ellerini göğsünde birleştirerek.

"Exo , SM Town'a bağlı olarak çalışan 11 kişilik bir grup ! Son zamanlarda çok popüleriz." dedi Kai.

(Y/N: Arkadaşlar 11 kişi içinde Kris var Tao yok. Tao hikayenin içinde Krystal'in eski sevgilisi rolünde olduğu için)

"İyi senin adına sevindim. Ben Krystal. Şimdi gidebilirsin. " dedi kız kapıyı açarken.

Krystal tam kapıyı açarken Kai kızı kolundan yakaladı ve kapıyı açmasını engelledi. 

"Hayır şimdi gidemem." dedi Kai.

"Nedenmiş o ? " dedi Krystal sesini yükselterek.

"Şimdi gidersem eğer beni bulup öldürebilirler." dedi Kai.

O sırada Krystal'in koltuğun üzerindeki telefonu çaldı.

Krystal koltuğa doğru gitti ve Kai o sırada fırsattan istifade ayakkabılarını çıkarıp salona girdi.

Arayan Tao'ydu.

"Açmayacak mısın ? " diye sordu Kai.

"Hayır." dedi Krystal gözleri dolmuş bir şekilde.

"Hey sen ağlıyor musun ? " dedi Kai.

"H-ayır." dedi kız kafasını eğerek.

Telefon 2 defa çalıp sustu.

Kız koltuğa oturdu. Kai ise hala ayaktaydı.

"Şey oturabilir miyim ? " diye sordu Kai.

"Zaten evime girdin koltuğada otur bari." dedi  Krystal Kai'ye ters ters bakarak.

Kai çok çekingen bir tavırla koltuğa oturdu.

Namıdeğer Kai, Exo'nun yakışıklı dansçısı.

Hayranları onu çok sakin ve iyi biri olarak bilirdi. Ama aksine her gece, night clublerde kızlarla gezerdi.

Hayranlarına asla yakalanmazdı ve onunla ilgili böyle haberler çıkmazdı.

Çünkü o çok iyi taktiklere sahipti.

Şu sıralar Kore'deki en çok tanınan kişiler arasındaydı.

Ve bu kız onun kim olduğunu bilmiyordu.

Bu onun hoşuna gitmişti.

Ve artık kendine yeni bir oyuncak bulmuştu.

Krystal, Kai'nin yeni oyuncağıydı.