3

205 13 13
                                    

"Sorun değil, tenime çok gelmedi, sakin ol."

Benim şaşkın bakışlarımın mahçup olduğumu düşünmüş olmalı ki evet oldum ama bakışlarımın asıl sebebi o değildi. Onun cildiydi. Çenemde ki elini çekip yukarı çıktı. üstüne yeni birşey giyerek aşşağıya inmişti. Oturup yemek yemeye başladık. Bir daha onun hakkında böyle şeyler düşünmemeliydim. O sadece ev sahibi, ona mesafeli davranmalıyım...

TAE
Yemek yemiştik ben biraz televizyon izlerken o laptopundan bir şeylere bakıyordu. İlk günümüzün böyle geçmesi biraz üzmüştü. Ben cana yakın biri bekliyordum. Ne bileyim arkadaş olmak istemiştim ama artık mesafeli davranmalıyım. O benim sadece kiracım.

ERTESİ SABAH

Perdenin açık bıraktığı yerden sızan güneş gözlerimi açmaya zorluyordu. Açık olan pencerden hafif bir rüzgar esmesiyle perde havalanmış ve bütün güneş yüzüme vurmuştu. Yataktan kalkıp banyoya ileredim. Duş alıp çıktım. Aşağıdan tabak sesleri geliyordu. Saate baktığımdaysa nerdeyse saat dokuzdu. Kurallara uyması hoşuma gitmişti açıkçası. Üstümü giyinip yaş saçlarımla aşağıya indim. Mutfaktan masaya birşeyler taşımakta olan Jungkook'u görmüştüm. Masaya oturduğumda o da mutfaktan getirdiği reçelle birlikte masaya oturmuştu. Hiç birşey konuşmadan kahvaltı yaptık. Sonra o telaşlı bir sekilde kalkarak hızlıca kapıya doğru yürüdü ayakkabısını ve mantunu giymeye çalışıyordu.

"Ben çıkıyorum. Geç kaldım işten ne zaman çıkarsın? Ona göre eve gelip yemek yapacağım."

"Ben bir kaç gün işe gitmeyeceğim. Babamın yüzüne gözükmesem iyi olur. Evdeyim yani."

Başıyla onaylayıp ayakkabı bağını bağladıktan sonra evden çıktı. Bende hemen Baekhyun'u aradım ikinci çalmadan sonra telefonu açtı.

"Tae napıyorsun?"

"Evde boş boş oturuyorum. Canım çok sıkıldı bize gelsene."

"Tamam, tamam. Bir saate ordayım."

Diyip telefonu kapattı. Bende masayı topladım ve telefonumla uğraşmaya başlayıp Baekhyun'u beklemeye başladım. Kakaotalk'a girdiğimde yan komşumuz Soo-he yine bana bir sürü mesaj atmış, bir yerlede buluşmayı teklif edip fotoğraflar atmıştı. Kız güzel ve sexiydi ama ben zoru seviyordum. Kıza bir adım atsam bana on adım atardı ki her kız için aynı şey geçerliydi. Etrafım benimle konuşmaya çalışan kızlarla doluydu. Kapı çalmıştı. Telefonumu bir kenara atıp kapıyı açtım. Baekhyun kısa bir sarılmadan sonra içeri oturduk ve konuşmaya başladık.

"Eee, yeni kiracınla nasıl gidiyor."

diyip kıkırdadı. Omuzlarımı silmiştim.

"Normal."

Kaşlarını kaldırmıştı.

"Normal mi? çocuk çok yakışıklı. E tabi Chanyeol'la kuzen olmasından belli."

Diyip sırıttı.

"AH! Biliyorsun Baek ben kızlardan hoşlanıyorum."

"Madem kızlardan hoşlanıyorsun o kadar kız seninle beraber olmak için senin altında olmak için can atıyor. Neden onlara şans tanımıyorsun?"

"Ben zoru severim Baek. Onlar kolay iş kendimi rahatlatmak için birkaçını kullanmış olabilirim ama ben aşık olmak, tutulmak istiyorum."

"Oh.. Anlıyorum herneyse sen bilirsin."

Bir süre sohbet etmiştik. Sonra akşama doğru gitmişti. Saat yediye geliyordu ama Jungkook hala yoktu...

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum iyi okumalar~

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 25, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

FISILTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin