#32

56.3K 3.8K 1.6K
                                    

"Şimdi gençler, herkes bir tane yiyor ve ayranlarımız küçük olacak. Ama yok küçük ayran bize yetmez derseniz kendinize alırsınız."

Akın karşımızda ellerini açarak konuşma yaparken olduğum yerde ufak ufak hareketler yapıyordum. İlkin de hemen yanımda bana eşlik ederken "Akın gitsek mi artık?" diye mırıldandı. Bununla beraber Akın'ın bakışları ona döndüğünde kızaran burnuna rağmen üşüyormuş gibi gözükmüyordu.

"Bora kankam gelmeden şuradan şuraya adım atmam." dediğinde sessiz kaldık. Hemen ardından çakmak sesi duyduğumda kaşlarım çatılırken kafamı solumda kalan üç erkeğe çevirdim.

Söylenmek için dudaklarımı araladığımda fake hesaptan Yağız'a yazdığım cümleler aklıma geldi, dudaklarımı birbirine bastırıp kafamı çevirdim. Burnuma gelen koku ile dudaklarımı daha da bastırırken arkamı dönüp okulun girişine baktım.

Kapıdan ceketini giyerek çıkan Bora'yı gördüğümde "Sonunda." diye homurdanan Yağız'a göz ucuyla baktım. Sabah durakta gördüğüm gibi hoodiesinin kapüşonunu kafasına geçirmiş ve iplerini hafifçe çekmişti. Dudaklarına götürdüğü sigara ile kaşlarımı tekrar çattım ve homurdandım.

"Geldim, hadi gidelim." diyen Bora birkaç adım önümüzdeydi. Onu kafamla onaylarken arkamı döndüm ve yürümeye başladım. İlkin koluma girdikten sonra elini tekrar cebine soktu.

Kollarımıza bakıp gülerken "Sakın düşme, beni de düşürürsün." dedim, İlkin gözlerini devirip "Asıl düşme ihtimali olan sensin." diye homurdandı. Ona gözlerimi kısarak baktım.

"Seni evlatlıktan reddedeceğim." diye söylendim ve önüme döndüm. Cenk, Poyraz ile önümüzden yürürken Bora da yanımızda geçti ve onlara yetişti. Görmek istediğim kişi için kafamı çevirip omzumun üstünden arkama baktığımda Yağız'ın Akın ile konuştuğunu gördüm.

Aklıma gelen ihtimal ile kalbim hızlanırken hızla önüme döndüm ve çiğköfteciye gidene kadar bir daha onlara bakmadım.

Benim hakkımda soru soruyor olabilirdi, daha doğrusu fake hesap hakkında. Akın birkaç kere bunun konusunun açıldığını söylemişti. Ne kadar beni merak ettiği için sevinsem de tedirginleşiyordum.

Çiğköfteciden içeri girerken Akın "Salsana kardeşim beni." diye bağırdı ve İlkin ile kollarımızı ayırdığımız anda ikimizi iki yana iterek içeri girdi. İlkin söylenerek peşinden gittikten sonra Yağız geçmem için bekledi. Küçük bir gülümseme yapıp hızla içeri girdim.

Acaba benim olduğumu anlamış mıydı? Ama kısa, kumral saçlı bir sürü kız vardı okulda.

"Abi altı tane dürüm, ne varsa doldur içine. Küçük boy ayran istiyoruz bir de." diyen Akın ile, Cenk oturduğu yerden çiğköfteleri hazırlayan abiye seslendi.

"Ayranlar büyük boy olacak abi, sen onu dinleme."

"Sen ne karışıyorsun oradan, birader?" diyen Akın ile gülerek kafamı iki yana salladım ve yanına gittim.

"Neden cimriliğin üstünde bugün?" dediğimde dudaklarını büktü. "Ben hep cimriydim." dedi ve tekrar abiye döndü.

"Abi dürümle büyük ayran fiyatı ne?" diye sorduğunda aldığım cevap ile Akınla beraber büyük bir "Yuh." çektik.

Ne ara 10 TL olmuştu?

"Ne kadarmış ne kadarmış?" diyen Yağız da yanımıza gelirken duyduklarına inanamıyormuş gibiydi.

"Abi daha geçen 4,5 TL değil miydi?" dediğinde onu kafamla onayladım ve bakışlarımı abiye diktim.

"Gençler siz ne zamandır yemiyorsunuz?" diye sorduğunda tepkilerimize gülüyordu. Sempatik bir adam olmasaydı bu tavrına sinirlenebilirdim.

Y.K.Ç. | yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin