Ne zaman izlesem seni,baksam uzun uzun yüzüne, biraz daha hüzünleniyorum...Geçip giden her gün biraz daha masumlaşıyorsun.Soğuktan kızaran burnun, ıslaklığını hissettiğim saçların ve bembeyaz ellerin...biraz daha büyüyorsun içimde.Ayakkabıların çamurlanmiş,paçaların ıslak...ne de yakışmış üzerine gri örme hırkan.Durakların solmuş soğuktan.Ne kadar sade görünüyorlar.Hava renksiz olduğunda daha bir parlıyor gözlerin.Bakışların daha bir durgun.Gülüşünü özlüyorum her aklıma gelişinde.Çantan ağır gibi. Dibi çökmüş.Ne var içinde? Gerçi okulla gidiyorsun ne olabilir ki? Bir sürü kitap.Biliyorum kimle konuştuğunu.Yaklaşık 30 dakikadır tartışıyorsun.Daha cok sen konusuyorsun...kar atıştırıyor.ikimizde üşüdüğümüzü hissediyoruz.Fakat kımıldamıyoruz yerimizden...Sonra bir bağrış, ardına bakmadan hızlıca ilerliyorsun..Oysa ben hiç ummadığın kadar seviyorum...
Ağlat beni diyen bakışlarına karşın hala içliyim.Dokunamıyorum gözlerine.Beni içten parçalayan onlar...gidiyorsun.
En iyisi kuru bir bank bulup oturmak.Ayak izleri aralıksız yağan kardan kapanıyor.Her yer beyaz.Kalbimde karanlığa bürünüyor.Senden kalan tek iz bakışların.Seni izliyorum buğulu penceremde.Hava karanlığa bırakıyor kendini.Şimdi heryer soğuk.Ayaklarım üşüyor.Hissetmem için sallıyorum oturduğum yerden ayaklarımı.Yeri kazıyor,çamur bulaşıyor paçama.Icim titriyor.Bir süre sonra sonbaharın bıraktığı birkaç sarı bozumu yaprak ta terk ediyor dalını.hüzünleniyorum durduk yerde...Her şey biraz daha düş bozumu bu gece.Kar diniyor yağmur başlıyor ardından.Kalkıp gitmeliyim buradan.Son servise yetişmeliyim.Yerimden kalkıyor ve gittiğin yerlerden bende geçiyorum.Kokun sinmiş beyaz ağaçlara,nefes alamıyor gibiyimm.Sokak lambasından sıçrayan sarı ışıklar,gölgesinden korkuyorum taş duvarların.Her yer beyaz.Son servisin ardından bakıyorum.Bakışlarını büyütüyorum içinde.
Senden geriye kalan bakışlarını topluyorum bembeyaz caddede.Ve bir gün daha bitiyor bu ayrılık mevsiminde...sende gidiyorsun.Bende...
Karartım gecenin yıldızlarını.Yine de Her yer beyaz.Özlem kokulu ağaçlar,doludizgin yağan mat,bu gece her şey fazlasıyla hüzün,fazlasıyla korkutucu.Karrartım yıldızları.Aynı içim gibi içine kapanık her biri.Uzaklığını daha fazla hissetim,hesap soramadım ruzgardaki sabırsızlığa.Alıp götürdü masamın üzerindeki seni.Benim içimden geçti gidenlerin her biri.Her birinin hüznü gözlerimde,özlemlerini eksiltiyorum içimde,oysa ben en fazla özlemişken seni...
Bırak kimse anlamasın beni,anlamasın benden gideni...ve sen...duy sevgili,
Bir ömür bin yıl şimdi.
Ve ben,
Bir ömür özleyeceğim seni...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık ve yanlızlığım sen bürünmüş kapımı çalıyor. gecenin ıssız bir saatinde
FanfictionKolay olan neymiş söylesin bakalim kader... Yanlizlikmi yoksa gerçekleri görmemek mi?