Jeonghan iki gün önce gittiği yere doğru adımladı. Her şey aynıydı, karanlık, insanlar, çimenler. Ama o yoktu. Etrafına bakındı bir iki saniye. Oturmaya karar verdi sonra. İki gün önceki gibi oturdu. Kafasını gökyüzüne çevirdi. Aldığı o iltifatı ve yuvarlak gözlünün tek bir sözcüğe bile izin vermeden gidişini hatırladı. Tuhaftı, o çocuk kesinlikle tuhaf birine benziyordu. Bir an neden burada olduğunu sorguladı Jeonghan. Sahi neden buraya gelmişti?
"Beni tekrar görmek için geldin, değil mi?"
Uzun saçlı şokla yanına oturan bedene baktı."Ne alakası var? Neden seni görmek için geleyim?"
Yuvarlak gözlü can alıcı tebessümünü kondurdu dudaklarına.
"Bilmem, neden beni görmek için geldin?"Jeonghan çıkıştı. "Seni görmeye geldiğim falan yok. Sadece öylesine oturdum işte!"
Yuvarlak gözlü sadece kafasını sallamakla yetindi."Peki sen neden buradasın yine?"
"Burayı senden önce keşfettim, her gece biraz nefes alabilmek için gelirim."
Jeonghan kaşlarını çattı. "Dünya da sana nefes aldırmayan şeyler mi var?"
Yuvarlak gözlü gecenin ilk bakışmasını sağladı. O geceki gibi direk uzun saçlının gözlerine dikti gözlerini."Evet ama galiba bana nefes aldıran şeylerde var olabilirmiş."
Jeonghan yine kalkıp gideceğini hissetti yuvarlak gözlünün. Söylediği cümlenin anlamını düşünmeyi sonraya erteledi.
"S-sen! Senin ismin ne?"
"Bir ismin beni nitelemek istediğini sanmıyorum."
"Ne?"
Yuvarlak gözlü gülerek ayağa kalktı.
"Daha geç olmadan evine git, bu arada... Nefes için teşekkür ederim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alnına konsun bu öpüş ༄ jeongcheol
Historia Cortave seninle tanıştığımda bir bahçe vardı, zihnimin kara deliğinde yetişen.