CASUS

2. Bölüm

 

Bana çok yakındı. Bana bu kadar yakın olmamalıydı. Nefeslerimiz birbirine çarpıyordu. Üstüne üstlük zafer kazanmış gibi sırıtıyordu. Boyumun onun yanında ne kadar kısa kaldığını o an fark ettim. Normal kızlara göre birazcık uzun sayılabilirim ama onun yanında durduğumda gözlerim onun burnuna denk geliyor ki buda dudaklarına bakmamamı zorlaştırıyor.BİRSANİYE !! Hemen kollarıma gelen güçle onu ittirdim. Daha doğrusu ittirmeye çalıştım ama işe yaramadı ve kenara kayıp kurtuldum. Eğer çok yaklaşırsa peruğumu fark edebilir. Evet endişelendiğim şey bu daha ilk günden batırmak gibi bir amacım yok. Ayrıca size söylemedim,buraya gelmeden önce Dean’le bir anlaşma yaptık. Eğer olurda yakalanırsam onu ele vermiycem ,ona beni ölüme bırakacak veya kendisi öldürücek. Ama karşılığında babamı en iyi psikologlara gönderecek ve iyileşince benim araba kazasında öldüğümü söyleyecek. Sonra ona yazdığım mektubu verecek ve onunla bir daha konuşmayacak. Ölücem belki ama babam kurtulacak ,bu her şeye değer çünkü o daha fazla acı çekmeyi hak etmiyor.

 

 ‘’ Ney yaptığını sanıyorsun sen !’’ diye cırladım . Sırıttı . ‘’ Ne yaptığımı gayet iyi biliyorsun Lou ‘’ Bide bu var. Hiçbirşeyden haberi olmadan benim onunla yatmak istediğimi ima ediyor. Gözlerimi devirmemek için zor dayandım. ‘’ İstemiyorum Zayn ,simdi beni birazcık yalnız bırakır mısın ? birazcık dinleneceğim ‘’ gözlerine bakmamaya özen gösteriyordum. Unuttunuz mu ? Utangaç Louise. Herneyse. Şuan yüzüne değil ayaklarına daha doğrusu parmaklarıma bakıyordum. Çenemden başımı kaldırdı. ‘’ Sen galiba beni tanımıyorsun Lou. Ben Zayn Malik’im ve istediğimi alırım ‘’ dedi piskopatça sırıtarak . Gözlerine bakmadım şuan ona neler söylemek isterdim aslında. Dalga bile geçerdim ama korktuğumu düşünmesi en iyisi şuanlık . Gözlerimi kaçırdım. ‘’ Gözlerime bak ! ‘’ diye kükredi. Tamam kabul etmeliyim ani çıkışına gerçekten irkilmiştim. Tereddüt ederek gözlerine baktım. Sinirlenmişti. Çok kolay sinirlenen bir yapısı var,bunu biryere not etmeliyim. Kısa bakışmamızın ardından ciddi halinden tekrar şımarık piç haline geçti. ‘’ işte böyle ,birdaha bana karşı çıkıcak mısın ? ‘’ Dişlerimle dilimi ısırdım ve kendime hakim olup başımı hayır anlamında salladım. İyice keyiflenmişti. Yavaşça kulağıma eğildi. Şuan her hareketi irkilmeme yol açıyordu çünkü gerçekten değişik ruh hallerine bürünebilen birisiydi. ‘’ Yapmasan iyi edersin ‘’ dedi fısıldayarak. Elimde olmadan gözlerimi kapattım. Sonra aniden benden ayrıldı ve hiç birşey olmamış gibi konuşarak hızlı hızlı kapıya ilerledi ‘’ dediğin gibi sen dinlen,az sonra zaten eşyaların gelir . – kapıyı açtı ve çıkmadan önce son birkere bana dönüp- iyilik meleğin salonda olucak ‘’ dedi. ‘ İyilik meleğin ‘ derken göz kırpmıştı.

 

Kapıyı kapatınca çok büyük bir şekilde göz devirdim. Şimdiden şuna sinir olmuştum. Resmen benimle yat diyordu ki utanmasa onuda söylerdi sanırım. Pardon ,utanmıyor .Kendi çapında havası olduğu için direk söylemiyor. Kalkıp kapıyı kilitledim. Perdeyide kapatıp yatağa oturdum . ‘’ Aynı pislik , farklı sersem ‘’ diye mırıldandım peruğumu çıkartırken. Bu aptal peruk beni rahatsız ediyor. Kendimi oturduğum yatağa bıraktım. Biryandan tavanla bakışıyor bir yandanda olasılıkları hesaplıyordum. Bu arada söylemeyi unuttum, bende yarım fotografik hafıza var. Bu sayede çeteye katılmıştım zaten. Hafızam normal bir insandan  % 43 gibi bir oranla daha güçlü.Yani kolay kolay bir şey unutmuyorum. Misal , Dean’le bu görev için ilk buluştuğum  yer ; J&B diye bir içki markasının eski fabrikası.Fabrika 2 ay kadar önce kapatılmış. Dean tarzını hiç bozmamış, yine o deri ceketlerinden birisini giymişti. Sonra aklıma gelen fikirle ayağa kalkıp peruğu yatağa bıraktım. Yatağın kenarından tutup kenara çektim. Haritanın hatırladığım kısımlarına göre burası R-5 odası.yani burada gizli bölme yatağın altındaydı. Yatağı tamamen çekip üstünden öteki tarafa geçtim. Yere çömelip elimle yeri yokladım. Burada küçük bir parçanın rengi farklıydı ve hafif çıkıntılıydı ama fark edebilmek için dikkatli bakılması gerekiyodu. Çıkıntısından tutup çekmeye çalıştım ama ilk denemede olmadı. Tekrar ve tekrar denedim sonunda çıkarttığımda bir çeşit kulpla karşılaştım. Elimdeki şu tahta parçasını kenara koydum ve kulpu tutup hızlıca çektim. Bir çekmece gibi biryer açıldı ve tamamen çekince tık diye bir ses geldi. İçinde yerler vardı. Kurcalamaya başladım. İçinde silah ve 3 tane şarjör vardı. Silahı elime alıp incelemeye baktım. Doluydu. Yavaşça yerine bıraktım ve bölmeyi kapattım. Sonra  tahta parçasını da yerine yerleştirip yatağı ses çıkarmadan eski yerine ittim. Peruğumu alıp dolabın aynasının önüne geçtim ve kafama yerleştirdim. Birazcık düzeltmeler yaptım ve son birkez odaya göz gezdirip odadan çıktım. Merdivenlerden inerken aşağıdaki bağırışmalar yavaşlamamı sağladı.

 

‘’ Zayn neden kafana göre iş yapıyorsun ?!? ‘’ bu bir kadın sesiydi. Sesi oldukça güzeldi ama bağırıyordu ve sinirli olduğu barizdi. Bu Trisha olmalı. ‘’ Çünkü canım öyle istedi ! ‘’ Zayn’in sesini duyunca iyice meraklandım ve basamaklara oturup dinlemeye başladım. ‘’ Sen çok oluyorsun Zain Javaad ! Birdaha bir hizmetçi için bana bağırma ! ‘’ Ah, sanırım konu benim. Lanet. ‘’ Bunun  Louise ile hiçbir alakası yok Anne ! Birkere olsun bir konuda beni dinle ! ‘’ Yalan söylediği çok belliydi. Yada ben artık yalan makinesine dönüşüyorum. Bilmiyorum ama konu kesinlikle bendim. Demek bizim bad boy Zaynie annesiyle sorunlar yaşıyormuş. ‘’ Zayn bu konuda senin görüşünü almıyacağımı söylemiştim ve ben birini buldum bile şimdi 10 dakika içinde o kız buradan gidiyor ! ‘’ ah,siktir! işler kızışıyor gibi. Galiba görev başlamadan bitti.

 

Omuzlarımı düşürdüm. Dean asla parayı vermez. Lanet olsun ! neden her şeyi bok ediyorum ? neden mutluluk bana bu kadar pahalı ? dirseğimi dizime koyup yüzümle avcumu kapattım. Lanet olası yeni bir iş bulmam gerekiyor. Belki önceden babamla birlikte gittiğimiz ülkelere giderim ? hem beni bulamazlar hem babamın meslektaşları bir şeyler yapabilir.Yani umarım. Ayak sesleriyle kafamı kaldırdım. Karşımda sihay converse ayakkabılar duruyordu. Kafamı kaldırınca Zayn ile karşılaştım. Ayağa kalkıp tişörtümü düzelttim. ‘’ T-taksi tutman lazım,yolu bilmiyorum ‘’dedim başım önüme eğikken. Hala masumu oynuyordum,belki hala bir şansım vardır. Şuanda surat ifadesini acayip merak ediyorum. Biranda kolumdan tuttuğunda irkildim bir şey dememe zaman kalmadan beni çekiştirmeye – sürüklemeye- başladı. Daha ben ne olduğunu anlayamadan salondan geçip kapıya ulaştık. ‘’ Sen ne yapıyorsun Zain ? ‘’ dedi Trisha arkamızdan. Ama Zayn hiç takmadı ve askıdan aldığı paltoyu üzerine geçirdi ‘’ Bana cevap ver ! ‘’ diye bağırdı Trisha. Aman tanrım ! kulağım ! birdaha duyabileceğimi zannetmiyorum ! Zayn’in paltoyla işi bittiğinde tekrar kolumdan tuttu ve kapıyı açıp benide peşinde sürükleyerek dışarı çıktı.

 

Trisha bize yetişip öteki kolumu tuttu ve çekti ‘’ Bana cevap vermeden sen ve bu küçük sürtük hiçbiryere gidemezsiniz ! ‘’ gözlerim büyüdü ve Trisha’ya döndüm. İkiside kolumu acayip sıkıyordu ve şuanda resmen ip çekme yarışındaki ip gibiydim. ‘’ Bırak. ‘’ dedi Zayn ondan beklemediğim bir sinirle. Ah hadi ama ! ikisinin de gözlerinden ateşler pışkırıyordu. Ve yanan kişi kesinlikle bendim. Korkudan kıpırdayamıyordum bile. ‘’ Zayn s—‘’ ‘’ BIRAK ONU ! ‘’ Zayn’in aniden bağırmasıyla iyice tırstım. Bu çocuğun gerçekten sorunları var.

 

SA BİÇIIIZ asd:F:AS::As:dFAS.Dfas:DF BEN GERİ GELDİM,ARTIK İLK BÖLÜMLE BATIRDIĞIM HİKAYEYİ DÜZELTMEYE ÇALIŞIYORUM NEYSE VOTE VERİN LÜTFEN TÜM YAZMA SEVİNCİMİN İÇİNE EDİYORSUNUZ -,- NEYSE SİZİ SEVİYORUM , YORUM VE ÖNERİLERİNİZİDE BEKLİYORUM ^^