2.Bölüm (Bay Ukala)

53 3 1
                                    


Gözlerimi açtığımda o iğrenç ses kulağımı sağır etti. Sinirle yarım saattir öten alarmı kapattım. Alarm alarm değildi benim için. Bildiğimiz sövdürgeçli uyandırgaçtı. Allah'ım bu okulu kim bulduysa... Neyse sabah sabah küfretmemeye karar verdim. Yoksa çarpılırdım mazallah. Kalkıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayınca biraz kendime geldim. Dedim ya sabahları çok sersem oluyordum. Hazırlanıp aşağıya indiğimde ablam kahve hazırlıyordu kendine. Kahvenin o mis kokusu doldu içime. "Annemler nerde?"diye sordum. Bana dönüp "Bizi terkettiler. Evlatlıktan reddettiler ." dedi ağlamaklı bir sesle. Manyaktı bu kız gerçekten. Çok şakacıydı. Yaklaşık on saniye bakıştıktan sonra birden kahkaha atmaya başladık. Daha sonra "İkisi de erkenden işe gitti. Otur bir şeyler ye aç gitme" dedi bir anne edasıyla. Ve kahvesini de alarak odasına çıktı. Oturup bir şeyler atıştırmaya başladım. Tam o sırada telefonum çaldı. Bu numarayı tanımıyordum. Açmadım. Ama ısrarla çalıyordu. Sinirlenip açtığımda kulağıma Aras'ın sesi geldi. Donup kaldım.
"Günaydın prenses, sonunda açtın şu telefonu" dedi. Yutkunduktan sonra
"Y-yok daha neler? S-sen nerden aldın numaramı?"dedim.
"Ee şeyy dün akşam telefonunu salonda açık unutmuş olabilir misin acaba prenses?"dedi gülerek.
"S-sen çok kötüsün"diyerek ayağımı yere vurdum. Ve uzun bir süre düşündükten sonra aklıma fotoğraflarıma bakmış olabileceği geldi. Kesin baktı ve yine rezil oldum kesinnn...
"Hadiii arabada bekliyorum. Geliyor musun? Geç kalıcağız okula."
"Sen git"demeyi ne çok isterdim ama onca yolu kim yürüyecekti ki mecburdum. Yürümeyi severdim ama her zaman değil. "Sen sabırr... Bekle geliyorum."diyip suratına kapattım.

***
Okula geldiğimizde arabasını otoparka parketti. Arabadan inerken bana "Ben sınıfımı bilmiyorum"dedi. Gözlerimi devirerek"Yuh dün derse girmedin mi sen?" dedim.
"Galiba girmedim." dedi sırıtarak. Bu çocuk ya çok rahattı , ya okumaya niyeti yoktu ya da cidden ruh hastasıydı.
"Okulda olduğun hâlde neden girmedin derse?"
" Okulun ilk günleri genelde sıkıcı olur. Tanışma kaynaşma falan... Hiç uğraşamazdım."
"Tamam bak aşağıdan sınıfına."
"Okulu bilmiyorum yardım edersin dimi insanlık namına?"
"İyi tamam."

Birlikte koridorda yürürken bütün kızlar bize bakıyordu. Klasik bizim okulun dedikoducu kızları işte. İlerlerken Simge'nin dediğini duydum." Yuh şuna bak okulun 2. günü sevgili yapmış" dedi. Arkamı dönüp"Beni kendinle karıştırma tatlım. Hem sen gidip erkekleri kessene hepsi kantindedir burda boşuna bekleme." dedim. Simge mort olmuştu. "Ayy canım kendim. Çok seviyorum kendimi. Laf sokmakta üstüme yoktur" diyip kıkırdadım.
Aşağı inip asılı olan sınıf listelerine baktığımızda istemsizce "O EM Cİ" dedim.
"Noldu?"
"Sen sayısalcı mısın?"
"Evet. Neden şaşırdın?"
"Bilmem hiç öyle bir tipin yok ta."
"Senin de" dedi pis pis sırıtarak. Omuz silkip ilerledim. Bir de yetmezmiş gibi aynı sınıftaydık. Sınıfa girdiğimizde gözüme Barış çarptı. Camın önünde ayakta dikiliyordu. Tabi yanımda Aras'ı görünce sinirlendi. Ama umrumda değildi. İçeriye göz gezdirdiğimde Azra'yı göremedim. Kesin uyuyakalmıştı şapşal kız. Yerime geçip oturduğumda Aras yanıma oturdu. Şöyle şaşkın şaşkın baktığımı fark edince "Ne oldu" der gibi bakış attı. Ben de gözlerimle oturduğu yeri gösterince "Tek boş yer burasıydı" dedi gülümseyerek. Ben de ofladım. Haklıydı. Bu sene sanki sınıf daha bir kalabalıktı. Mecbur Azra gelince yeni sıra ekleyeceklerdi sınıfa. Zil çaldı. Ama hâla Azra yoktu. Sınıfa hoca girdi. Ah hadi ya okulun ikinci güne derse başlanıyordu ve ilk ders İngilizceydi. Yapma ya~ iyi de benim ingilizce çok ta iyi sayılmazdı. Hoca girer girmez sanki biz İngiltere'de doğmuşuz da İngilizce yi süper biliyormuşuz da,anlıyormuşuz gibi selamladı. Gel de ayar olma.

Hoca makale okuyordu ama daha dersin bitmesine yirmi beş dakika vardı. Off... Makale ile ilgili bir soru sordu. Tabi ki de kimsede tık yok. Hoca yavaş yavaş Aras'ın yanına geldi ve eliyle kalkmasını işaret etti. Aras kendinden emin bir şekilde kalkarak takır takır saydırdı sorunun cevabını. Benle birlikte bütün sınıf şokk!?.. Cevaplayıp oturunca bana bakıp "Ağzını kapa prenses"dedi. Ben de refleks olarak koluna vurdum. Artık nasıl olduysa bir şeye sinirlenince refleks olarak birinin koluna vuruyordum. Aras yerinde inledi. "Napıyosun bee . Sana prenses dedim ama sen bildiğin John Cena çıktın"deyip kolunu ovuşturdu.
"Abart abart uyuz şey"dedim. Sonra dönüp sırıttım istemsizce. Ben ve John Cena... Ders bitiminde hoca çıkarken Azra geldi içeriye. Yanına gittim. Tabiki de uyuyakalmıştı her zamanki gibi. Çantasını bırakacak yer aradı ama bulamayınca kıkırdadım. Daha sonra acıklı bir sesle "Azra seni bu sınıftan attılar. Herkes senden şikayetçi. Çok konuşuyormuşsun"dedim. Kaşları çatıldı ve "N-ne dedin senn?"diye bağırdı. Tam ağlayacağı sırada "Lan şaka şaka. Sınıfa yeni öğrenciler gelince sana yer kalmadı. Ama sıra getirirler."
"Gıcık şey korktum".
"Geberrr puhahahaha..."
"O çocuk senin yanına mı oturdu yoksa?"
"Sen iyi alıştın geç kalmaya. Napsın çocuk yer yoktu. Geç kalmasaydın hıh."
Tabi babası müdür olduğu için hanımefendinin, okula geç gelse de sorun olmuyordu. Ohh ne güzel...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 01, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KIRGIN PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin