Bu sözlere karşı gülümsedim. O bana bakarken kendimi iyi hissediyordum. Gülüşü sanki dünyalara bedeldi. Ama o siyah maskeden bir türlü göremiyordum. Sanki onu bir yerden tanıyordum ama neyse.
Ben biraz sıkılmıştım. Elimi çenemin altına koydum ve derin derin dışarıya bakmaya koyuldum. Hop! Bir anda yine bir şeyler gördüm ve ''Hoseok yine gördüm!'' dedim. Hoseok kısa bir iç çekip ''Ne gördün?'' Bu soruya karşılık olarak anlatmaya başladım.
Aslında bu rüyayı geçtiğimiz gün de görmüştüm. Ama değişmiş sanki. Bir düğünde damat ''Evet'' diyor. Arkalarda bir kız hıçkırarak '' Benim olmalıydın sevgilim.'' diyor ve yere çakmağı atıyor. Devamı yok.
Hoseok anlattıklarım üzerine heyecanlanıp ''Düğün salonu nerede biliyor musun?'' dedi. Bir süre hatırlamaya çalışıp bir zafer edasıyla '' Evet! ...... Düğün Salonu'' dedim. Hoseok ''Oraya gideceğiz , hemen.'' Ne yapmaya çalışıyordu anlamamıştım ama onu takip ettim. Taksiye binip düğün salonunun bulunduğu yere gittik. Evet burasıydı.
Hoseok içeri girip bir görevliye yakın zamanda düğün yapacakların listesini istedi. Kim tanımadığı birisine verirdi ki? Deyip alamayacağını düşündüm. Ancak o da ne?! Hoseok çoktan almış bakıyordu. ''Ne yani, alamayacağımı mı düşündün? Yanlış.'' bunları söylerken kıkırdıyordu.
Ben dudak büzüp defteri elinden aldım ve göz atmaya başladım. Gördüğüm adamın fotoğrafı vardı. Hoseok'u dürtüp İşte o adam! dedim. Hoseok ''Cumartesi günü saat 21:30, tamam birlikte gideceğiz!''
Bunları söyledikten sonra görevliye bir şeyler fısıldayıp yanıma geldi. Tam bir şey diyordu ki mesaj geldi. Hoseok telaşlanıp ''Ş-şey benim gitmem lazım üzgünüm sonra haberleşiriz!'' dedi ve gitti.
Ben taksiye binip düşünmeye başladım. Nasıl haberleşeceğiz?! Daha telefon numaramı bilmiyorum nerde buluşacağız? O sırada bir mesaj geldi. Kayıtlı değildi. Mesajı okudum;
??? : Seni yarın yani cumartesi 21:00' da alırım. (Saat 17:34)
Oh! Bu Hoseok'tu.
Yeu Na : Numaramı nerden aldın acaba J-Hope? (Saat 17:34)
Hoseok : Günlüğünde yazıyordu bende ekledim işte. Bu arada sen bana Hoseok derdin noldu :D ? (Saat 17:36)
Yeu Na : Sahne adın da güzelmiş. Ne bileyim ya >-< (Saat 17:37)
Hoseok : Tamam ben yurda gideyim sonra konuşuruz... (Son görülme tarihi : 17:38)
Hoseok'un mesajından sonra eve girdim. Ve Hoseok'u stalklamaya başladım. Gerçekten çok tatlı, aish! Ne diyorum ben? Yoksa ondan mı hoşlanmaya başladım?
Esnemeye başlayınca yattım. Sabah kalktığımda Hye Sun beni kalkmam için sarsıyordu. Kalkıp '' Ne oldu ya?!'' Hye Sun kıkırdayıp ''Mesajlarını okudum. Yeni bir aşk mı doğuyoğğr? Çocuğu da stalklamışsın zaten.'' Bunları söyledikten sonra Hye Sun'a yastığımı attım.
Öyle eğlenirken mesaj gelmişti. Bakmama izin vermeden seslice okudu ''Hoşikten bir mesaj vağğrr. Güzel giyin sevgili gibi gideceğiz mecburen.'' Hye Sun okurken dalga geçmeyi de ihmal etmiyordu. Aish! Hoseok sevgili olarak gideceğiz demiş. Gözlerimi kocaman açtım ve ''Neee!?'' Hye Sun gülümsedi.
Of! Saat 20:30 ve hazırlanmaya başlamam gerek. Ani bir kararla odama gittim ve elbisemi giydim.
Giyinip evden çıktım. Evimin önünde arabasıyla Hoseok vardı. Yaklaşıp ''Her zamanki gibi yakışıklısın abi.'' Hoseok dudak büzüp ''Şu abi mevzusunu kapatalım ne dersin artık?'' Kahkaha atıp ''Tamam abi.'' Hoseok kısa bir bakış atıp arabaya bindi. Artık gidelim şu düğüne...