Her zamanki gibi bütün gece kıyafet tasarladığım için sabah geç kalkmamıştım. Hayır bu sefer çok erken gidiyordum okula. Heyecandan bütün gece uyuyamadım çünkü bugün büyük gündü. Bugün ilk defa Adrian'a duygularımdan bahsedecektim.
Sabah saat 6 da aşağı indim ve kahvaltı hazırladım. Kahvaltımı yapıp üstümü giyindim. Annemle babam çindeydi yine. Evden çıktığımda saat 8 'di. Ders 8.30 da başlıyordu. Sıraya başımı koydum ve gözlerimi kapattım. Biraz sonra adım sesleri duyuldu ve önümdeki sıraya birisi oturdu. Kafamı kaldırdım ve adrianı gördüm. Sıradan kalktım ve yanına gittim.
+eee ş-şeyy biraz k-konuşabilir miyiz?
-tabiki😊
+ş-şey nasıl söylesem ki b-ben SENDEN HOŞLANIYORUM
- 😮😮
O sırada bir kız geldi ve adriana sarıldı
×bu kız kim AŞKIM
- Arkadaşım
Bunu duymamla gözlerim doldu ve çantamı alıp koşarak lavaboya girdim.
Tikki beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Ama işe yaramıyordu. Hunharca tuvaletteki bütün aynalara yumruk attım. Elim kandan görülmez hale geldiğinde yere çöktüm ve ağlayarak gözlerimi kapattım.son gördüğüm şey alya'nın tuvalete girmesi ve çığlık atmasıydı.
^^^^^^^^^^^ 2 saat sonra ^^^^^^^^^
Gözlerimi açmamla kendimi bir hastahanede yatarken buldum. Refakatçi koltuğunda alya oturuyordu. Uyandığımı görünce hemen hemşireyi çağırdı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Çıkış işlemlerim tamamlanmıştı ve evdeydim. Annemlere bugün olanlarla alakalı hiç bir şey söylemedim. Meraklanmasınlar diye.
Günün geri kalanında okula gitmedim ve evde oturup bugün olanları düşündüm. Kaç saat aralıksız ağladığımı hatırlamıyorum. Tikki beni sakinleştirmeye çalışıyordu.
-Marinette sakin ol şimdi akuma gel-
Demesine kalmadan pencereden bir akuma girdi. Peşinden de karakedi. Gerisini hatırlamıyorum.
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
KARAKEDİ (ADRİAN)'İN AĞZINDAN
Okuldan sonra canım sıkıldığı için karakedi olup devriye gezmeye karar verdim. Bir yandan da marinette i düşünüyordum. Ben onu hep iyi bir arkadaş olarak görmüştüm. Çünkü o ilk arkadaşlarımdan biriydi. Benim için değerliydi. Sürekli kekeleyerek konuşmasını ilk tanıştığımızda bana karşı haksızlık yaptığı için utanmasına veriyordum. Bana aşık olduğunu düşünememiştim bile.
Ben bunları düşünürken önümden bir akuma geçti. 'İşte yine başlıyoruz' dedim içimden ve akumayı takip ettim. Bir yandan da böceğimi arıyordum ama açmıyordu.
Akuma marinette nın evine girdi. O akumalanacaktı. Hızlıca açık olan pencereden girdim. Marinette in gözünden mor ışıklar çıkıyordu. Demek ki hawkmoth ile konuşuyor. Sonra mor ışıklar kayboldu. Ama marinette dönüşmedi hala aynıydı. Akuma da yoktu ortada.
Marinette bana baktı.
-Karakedi! Akumalandığımı sakın kimseye söyleme lütfen.
+böyle olmaz prenses seni birisine götürmeliyiz.
-kime gidebiliriz ki. Boşver karakedi ben idare ediyorum. Bak dönüşmedim.
+ama her an dönüşebilirsin. Şöyle akuma nereye girdi.
-K-kalbime, dedi çekinerek.
+uğurböceği'nin yardıma ihtiyacı olduğunda gittiği birisi vardı. Belki o yardım edebilir. Ama onun kim olduğunu bilmiyorum.
Dedim ve uğurböceğini aramaya başladım ama hala açmıyordu.
-boşver karakedi gidebilirsin ben akumalanmadım. Hawkmothla savaşabilirim.
+hayır prenses seni bırakmıyorum.
Ama yüzüğüm hiç öyle demiyordu. 1 pençe kalmıştı.
+ şimdilik gidiyorum.ama geri gelicem.
Dedim ve eve gidip dönüştüm. Marinette benim yüzümden akumalanmıştı. Natasha bugün amerikaya dönmüştü ve ondan ayrılmıştım. Onu üzmeden. Uğurböceğinden hoşlandığımı söylemiştim.
Plagg yanıma geldi. Ona bir chamambert verdim ama almadı. Plagg peynir ALMADI. Bu dünyanın sonu.
-aptal çocuk sen ne yaptın. Parisin hatta dünyanın sonu gelicek. Kehanet gerçekleşirse yer yüzünde hiç kimse kalmaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Broken Hearth (mlb fanfiction)
FanfictionMarinette'nin akumalanması sonucu bütün gerçekler açığa çıkar. Marinette'nin uğurböceği olduğunu Adrian öğrenir. Bakalım kehanetin iyi yanı mı gerçekleşecek yoksa kötü yanı mı? ₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩ Lanetlenecek (akumalanacak) o en güçlüsü. Yenilecek o...