İçimden geldi, tek bölümlük bir şey yazayım dedim.Umarım beğenirsiniz, yorumlarınızı benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum :)
"Ya Ömer!Ya ahahah!Ömer dur yoruldum.Gerçekten özür dilerim sevgilim yeter!Ya ay, ıslandı her tarafım ya.Of Ömer, dursana."
Ömer kahkahalar içinde hortumla evlerinin bahçesinde defalarca kez turlarken Defne bir yandan kıkırdıyor, bir yandan da tenine değen su ile çığlıklarına çığlık katıyordu.Ömer en sonunda elindeki hortumu yere fırlattı ve geniş kolları ile her tarafı ıslanmış karısını sımsıkı sardı ve saçlarına defalarca öpücükler kondurdu.
"Böyle her tarafın ıslakken de ayrı bir tatlı oluyorsun."
Defne kıkırdayıp yavaşça Ömer'in kollarından kurtuldu.Üstünü düzeltleyip Nisan ayının ılık rüzgarına bir nefes bıraktı.Daha sonra Ömer'e döndü,
"Siz de işi tatlıya bağlamak konusunda çok iyisiniz Ömer Bey."
***
08:26 - Sabah
"Ömeeeer, hadi uyan artık saat kaç oldu ya.Kaç saattir uyanmanı bekliyorum, canım sıkıldı."
Ömer gözlerini kırpıştırdı, ovdu.Yatakta birkaç kez döndü ve yarım yamalak gözlerini açıp henüz bir haftadır evli olduğu karısına sıcacık bir gülümseme yolladı,
"Her gün bu kadar güzel olmak zorunda mısın?"
"Ahahaha!Ben mi güzelim Ömer?Yalakalık yapacağım diye cılkını çıkarttın.Şu saçlarımın halini görmüyor musun?Ya da gözlerimi.Mosmorlar!"
Ömer Defne'ye yaklaştı yüzünden düşüremediği gülümsemesiyle.Defne'nin göz kapaklarına içten bir öpücük kondurduğunda aynı öpücüğü karısının dudağına da kopyaladı.
"Ya Ömer hadi kalk, neredeyse öğlen olacak.Piknik sabah yapılınca güzel oluyor."
"Öğlen mi?O kadar oldu mu ya?Saat kaç ki?"
"Hmm.8 buçuk olabilir."Ömer kahkaha atıp kolunun altına aldı Defne'yi,
"Daha birlikte geçireceğimiz çok gün var Defne Hanım, unutmayalım."
Defne kahkaha atıp, Ömer'in bileğini öptü.Ve kokusunu içine çekti.Bu koku..Bu koku gerçekten dayanılmaz güzeldi,
"Olsun, hep seninle olsun günlerim.Hep sen yanımda ol.Ben hep Ömer'in Defne'si olayım, sen de hep Defne'nin Ömer'i.Olur mu?"
"Olur..Sonsuza kadar olur."
***
11:47
"Ya Ömer o kurabiyeleri rahat bırakır mısın lütfen?"
Defne kapladığı sandviçleri piknik sepetini yerleştirirken mutfakta ayağına dolaşmadan duramayan Ömer'e söyleniyordu.Normalde bunu yapması ona göre de gereksizdi fakat içinde kötü bir his vardı.Ve onun takvimine göre en kötü şeyler hep en güzel günlerde olurdu.Kendince geliştirdiği yollara göre bu kötü hislerin gerçek olmaması için ortamdaki mutluluk düzeyinin fazlaca olmaması doğruydu.Lakin bu sefer içindeki inanç ona artık mutluluğu her zerresine kadar yaşamasını söylemesine karşın olayları akışına bırakmaya karar vermişti.
"Kek de pişti.Süper, aşkım sen hazırsın değil mi şu keki kaba koyayım sonra çıkarız."
"Hazırım ben, peki madem seni bekliyorum arabada."
21:47
"Of şu manzaraya bak, nasıl bırakıp gideceğiz burayı da o soğuk şehrin soğuk sokaklarına geri döneceğiz."