We are sealed, queen

254 23 8
                                    

                Ormanda deli gibi koşuyordum . Adeta kendimden kaçıyordum , gerçeklerden . Kalbim deli gibi çarpıyordu ve kesik kesik nefesler salıyordum havaya . Aniden ayağımın küçük bir taşa takılmasıyla yüz üstü yere düştüm. Kalbim boşluğa atıyor gibiydi . Doğru bildiğim her şey yalan yanlıştı. Düşüşümün etkisiyle diz kapağım ve avuç içlerim sıyrılmıştı ama dizim avuçlarıma göre daha derin sıyrılmıştı ve şuanda yırtılmış olan kot ,dar paça pantolounmu lekeliyordu. Lanet okuyarak uzun zamandır bastırdığım ağlama isteğine karşı koymayı bıraktım ve gözlerimden yaşların boşalmasına izin verdim. 

                  Bir süre sonra sinirle ayağa kalkmaya çalıştığımda iniltilerim eşliğinde pes etmek zorunda kaldım. Sanırım diz kapağımdaki kesik tahmin ettiğimden oldukça derindi . Zaten bok gibi bir gün geçiriyordum ve bu da adeta koku gitsin diye camları açıp içeriyi yanık kokusuyla doldurmak gibi olmuştu..

                  Ne yapaccağımı bilemiyordum , olanlar aklıma geldikçe kalbim sıkışıyordu ama içimden bir ses bu daha başlangıç , diyordu. Popomun üzerinde ellerimden - ve doğal olarak sıyrılmış avuç içlerimden -   yardım alarak bedenmi  arkamdaki ağaca yasladım ve derin nefesler almaya çalıştım. Bu işlemleri gerçekliştirmeye çalışırken çalılıkların arasından bir ses duyduğumda - aslında daha çok hışırtı gibi bir şeydi- korkuyla irkildim. 

                  Ah ne güzel ! Bir kaç ay sonra , kan içen iğrenç bir yaratığa dönüşecektim, çalılıkların arasında ne olmadığını bilmediğim bir şey beni gözetliyor , hatta belki öldürme planları kuruyordu . Peşimde birileri vardı , annem ve babam aslında annem ve babam değildi . Yani ben evlatlıktım. İğrenç bir kan emici yerine 'vampir' tabirini kullanmışlardı. En iyisi size günü en başından anlatayım.

--12:00 AM --

                    Güneşin gözlerimi kör etme çabaları eşliğinde uyandım . Hemen pes etmeyeceğim aşikardı. Bir süre yatakta daha fazla uyumak için çabaladım fakat sonra lanetler savurarak doğruldum . Gözlerimi ovuşturdum , yorganımı ayaklarım yardımı ile - tekmeleyerek - üzerimden attım ve ayaklarımı yataktan aşağı sarkıtarak gerindim ve uykulu bir şekilde - asırlarca uyusam bile daima uykulu olacağım kesindi - esnedim ve doğruldum. 

                         Banyoda çok oyalanmadan kısa bir duş aldım, saçlarımı kuruttum ve merdivenlerden aşağı gürültü yaparak - her zamanki gibi neşeyle - indim . Ama sanki bir sorun var gibiydi babam hararetle telefondan birileriyle konuşyor , annem ise aslında nefret ettiği bir dizi programı izleyerek tırnaklarını dişliyordu ve oldukça gergin görünüyordu . İçimden bir ürperti geçti . Bu kadar gürültü yapmama rağmen beni fark etmemişlerdi , ya da umursamıyorlar mıydı? Gerçekten tuhaf bir şeyler oluyor. 

                       Aldırmayarak annemin yanına gittim , koltukta yanına oturdum . Vücudu gerilmiş gibiydi . Sanki ben bir avcıydım ve de o da avcıyla ateşkes yapmış bir ceylandı . Sonucunda öleceğini düşünen bir ceylan. Huzursuzca anneme sokuldum ve yanağına bir öpücük kondurdum . Soluk bir seslere yüzüme bakma gereği duymadan " Günaydın" dedi. Neredeydi prensesler , cadılar , çilekli turtalar ? Ben sevgi sözcüklerimi istiyordum .

                    Tanrım ! sigara kullandığımı mı öğrenmişlerdi yoksa . Kokmuyordum bile , sadece okulda içiyordum ve bunlar da aromalı olanlardandı. Annem de gençliğinden beri bunlardan kullanıyordu ve zararsız olduğunu biliyordu.  Bu yüzden bana trip atması ya da her ne boksa bunu yapması adil değildi. Hem ben ' on yedi ' yaşımdayım , tam olarak on yediyim hem de on sekiz olmama aylar var yani kısmen istediğimi yapmakta öz-gü-rüm ! 

Dark KeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin