Y-2

78 16 394
                                    

Zeynep Vera

İçim yanıyordu. Gerçekten sanki içimde bir ateş var ama hiç sönmüyordu. Gözlerimi yavaşça araladım. Beyaz tavanla karşılaştığımda birkaç kere kırpıştırdım. Odaya baktığımda kimse yoktu. Tektim...

Bir kere parkta dizlerimin üstüne düşmüştüm. Annem korkarak yanıma gelmişti. Aslında pek acı hissetmiyordum ama o an naz yapmak gelmişti içimden. Annem o kadar ufak bir yara için bile beni hastaneye getirip üstüne herkese haber vermiş ve gelmelerini sağlamıştı.

Şimdi daha derin bir yaram vardı ama yanımda annem bile yoktu. Abim olsa bile yeterdi bana. Ayda yılda bir konuştuğum abim...

"Zeynep Vera."

Telaşlı sesle başımı kaldırdım. Teyzem kapının önünde şaşkınca bana bakıyordu. Ben ondan daha şaşkındım. Başka şehirden buralara benim için gelmişti, ha?

"Teyze."

"Güzelim noldu, canım benim ya. Kim bu hale getirdi seni? Dur hemen ablamları arayım. Ama onların nasıl haberi olmaz ki? Bekle hemen haber vereyim."

Telefonunu eline aldığında engellemek adına hafif doğruldum. Sırtımın acısıyla bir inleme ağzımdan kaçarken umursamamaya çalışarak konuştum.

"Teyze hiçbir şey bilmiyorsun. Arama onları."

Teyzem bana bakmaya devam ettiğimde durumu anlatmak istesem de o gayreti kendimde bulamıyordum.

Hala aklım almıyordu. Cidden nasıl kolay olabiliyordu iftira atmak? Gözlerim dolduğumda yanaklarımı ısırdım. Ağlamak istemiyordum. Teyzem daha çok üzülecekti.

Allah'a şükür olsun ki o durumu yaşamamış sadece yaşanmış gibi gösterilmiştim. Bu benim için daha iyiydi. Çünkü yaşanmış olsaydı tecavüz olacaktı ve ben o durumda ne yapardım bilmiyorum.

"Neler oluyor Zeynep Vera?"

"Teyze..."

Yanaklarımın içini ısırdım. Bu cidden işe yarıyordu. Teyzem gözlerime bakmaya devam ettiğinde açıklamam gerektiğini anladım. Zor gelse de mecbur açıklayacaktım. Aklımdaki sorulara bir iki tane daha eklenirken gözlerimi kapattım. Ya o da yaptım sanarsa? Bir iki damla yaş düştüğünde konuşmaya başladım.

"Teyze götür beni buralardan nolursun. Ben daha fazla burada bu şehirde kalamam."

"Kuzum önce anlat ki ona göre önlemimi alayım."

Teyzeme ağlaya ağlaya bazen ağlıyor diye zoraki gülerek anlattım. Teyzem odadan çıktığında hıçkırıklarımı serbest bıraktım.

Bunları yaşayacak ne yapmıştım, nasıl bir günah işlemiştim ben?

::::::::::::::::::::::::::::::

Teyzemle eve girdiğimizde derin bir nefes aldım. Hastaneden çıktıktan sonra beni bırakmamış ve birlikte Çorum'a gelmiştik.

Çantamı kenara koyduktan sonra teyzeme döndüm. Şimdi ne yapacaktık? Ya da nasıl geçinecektik? Okumaya devam edecek miydim?

"Ben bir markette çalışıyorum kuzum. Bana yetiyordu para hatta artıyordu. Seni, eve biraz uzak ama napacaksın, kavşaktaki okula yazdırırız. Oradan devam edersin eğitime. İstersen bugün istersen yarın çarşıya inelim kıyafet alalım sana. Okul kıyaflerin dışında tabii."

Teyzeme şaşkınlıkla baktıktan sonra sıkıca sarıldım. Ailem beni bu kadar düşünmüyordu be. Ah pardon, olmayan ailem. Ya da ailem beni çok fazla düşünüyordu. Çünkü ailem artık teyzemdi! Gözlerimdeki yaşları geri itmeye çalışarak konuştum.

YENİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin