Kalbim Paramparça

70 19 27
                                    

Yara olan ayaklarıma aldırmıyordum. Acıyorlardı ama bu yüreğimdeki acının yanında hiçbir şeydi. Aşkın toz pembe bir masal olduğunu sanıyordum. Ama hiç kimse bana aşkın karanlık tarafından bahsetmemişti. Kara sevdadan... Sevipte sevilmemekten...

"Lamia çok çalıştın neden biraz mola verip bizimle dışarı kafa dağıtmaya gelmiyorsun?"

Bana seslenen Eva' ya dönerek gülümsedim.

"Ben biraz daha burdayım. Biliyorsun ki Siyah Kuğu rolünü almak için çok çalışmalıyım."

Eva derin bir nefes aldıktan sonra kafasını onaylarcasına öne ve arkaya salladı.

"Pekala , görüşürüz."

Salondan çıkarken arkamdan söylenenleri umursamadan devam ettim. Dans ederken bir an gözüm ayaklarıma takıldı. Ayaklarım pointe giyip , çok çalışmaktan yara bere içindeydi. Sanırım hayatım boyunca açık ayakkabı giyemeyeceğimi kabullenmeliydim. Balerin olmak için bu acıların hepsini göze almıştım. Balerinlerin hayatı acı üzerine kuruludur. Kalbimdeki yarayı bedenimdeki yaralarla hafifletmeye çalışıyordum. Tam dokuz senedir bastırmaya çalıştıkça kat ve kat artan duygularım hala devam ediyordu. Kalbim hala onun için atıyordu. Onun adını duyunca bile kalbimin ritmi değişiyordu. Belkide kader ağlarını örüp bizi bir araya getirmek için planlar yapıyordu. Bir kez karşılaşsam onla , ona olan bütün duygularımı söyleyebilsem belki bir şansımız olurdu. Belki de karşılaşmamız çok yakındı. Tanrı'ya yalvardığımda sesimi duyup o şansı bana vereceğini nerden bilebilirdim?!

Siyah Kuğu İçin Seçmeler

Şu an hayallerimi gerçekleştirmek için büyük bir adım atıyorum. Seçilemesem bile asla pes etmeyeceğim. Bale benim tutkum. Başarana kadar çalışacağım. Zaten güçlü kadınlarda böyle değil midir? Onlar asla pes etmezler. Eninde sonunda istediklerini alırlar. Siyah Kuğu kötüyü simgelesede şu hayatta da hep kötüler kazanmaz mı zaten? Şu ana kadar iyi bir insan olmak için çabaladım da ne oldu sanki?! Hem aşkımı kaybettim, hem mutluluğumu.

Adımın söylenmesiyle insanların narin olduğunu düşündüğü bedenimle sahnede süzülmeye başladım. Rolümle bütünleştim. Artık ben Siyah kuğuydum. Kötülük abidesi Siyah kuğu... En iyi performansımı sergilediğime emindim.

"Güzel bir danstı Bayan Lamia. Evet sıradaki Bayan Laura!"

"Merhaba Bay Chris. Seçmeleri izlememe izin verdiğiniz için teşekkür ederim."

Tam arkamı dönmüşken o sesi duymamla kalbim yerinden çıkacak gibi çarpmaya başladı. O burda mıydı? Beni dans ederken görmüş müydü yani?

"Ah demek geldiniz. Benim için karar vermesi bu kadar zor bir günde yanımda olmanız beni çok mutlu etti."

Hafifçe önümü döndüğümde onun gerçekten burda olduğunu gördüm. Olabildiğince hızlı toparlanarak kulise geri döndüm. Tanrım o buradaydı. Hala buna inanamıyordum. Tanrı sonunda yalvarışlarıma kulak vermiş olmalıydı. Acaba beni onca sene sonra tekrar görünce mutlu olacak mıydı? Anılarımızı yad edebilecek miydik? Bütün cesaretimi topladım. Bugün kesinlikle ona karşı ne hissettiğimi öğrenecekti . Yıllar önce yaptığım hatayı tekrar yapmayacaktım. Bu sefer duygularımı bastırmayacaktım. Sahneye tek tek bütün balerinler çıktı. Ve karar zamanı gelmişti. Heyecandan elim ayağım titriyordu. Ya bir kez daha kaybedecektim ya da  kazanacaktım.  Bir ara perde arkasından gizlice sahneye bakmıştım. O arada Bay Chris ve Edward fısıldaşıyorlardı. O görüntü aklıma gelince gülümsedim. Genç adam hala karizmatik ve kusursuzdu. Her insanın muhakkak bir kusurunun olduğunu düşünürdüm. Ama Edward'ı görene dek... Belkide ona deliler gibi aşık olduğumdan kusurları benim için görünmezdi.

"Balerin Lamia "

Adımı duymamla Bay Chris'e döndüm.

"Çok iyi iş çıkardınız dansınızdan arkadaşlarımda,  bende  çok etkilendik. Rolünüzle bütünleştiniz. Siyah Kuğu'yu sizin oynamanız gerektiğini düşünüyoruz. Tabi bir itirazınız yoksa."

Benim ne gibi bir itirazım olabilirdi ki. Bu rol için çok çabalamıştm , çok yormuştum kendimi.  Benim için bu konuşma "Siyah Kuğu'yu sizin oynamanız gerektiğini düşünüyorum " cümlesinden sonra bitmişti.

"Bir itirazım yok. Siyah Kuğu'yu zevkle canlandırırım."

Bay Chris bana elini uzattı ve gülümsedi.

"Sizin rolünüzle bütünleşmeniz harikaydı. Profosyenelce bir danstı."

"Teşekkürler."

O arada Edward yanımıza geldi. Bana gülümsedi. Bu adamın gülümsemesi bile büyüleyiciydi.

"Sizi tebrik ederim."

Sonra bakışlarını Chris'e döndürdü.

"Hoşcakalın Bay Chris. Ben artık gitmeliyim. "

Bay Chris gülümsedi ve kısa bir şekilde yanıtladı onu.

"Hoşçakalın."

Edward Gösteri Salonundan çıkınca peşinden gitmem gerektiğini anladım. Bu belkide son şansımdı değil mi?

"Bay Chris bana bir 5 dkk verir misiniz? "

Biraz homurdandıktan sonra onayladı.

"Pekala"

Koşarak gösteri salonundan çıktım. Nefes nefese kalmıştım. Edward arabasına binmek üzereyken kolundan tuttum. Bana ne yaptığımı sorgularcasına bakış attı.

"Hanımef-"

Sözünü keserek konuşmaya başladım.

"Ben seni seviyorum. Sana deliler gibi aşığım."

Sonunda söylemiştim, rahatlamıştım.

"Ama... Ben seni daha önce hiç görmedim."

Bu 7 kelime beni paramparça etmeye yetmişti.

Bu 7 kelime beni paramparça etmeye yetmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yıllar Sonra AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin