"Teknik olarak burayı anladım ama hâlâ anlayamadığım şeyler var, sorabilir miyim?"
Genç kız kolasından bir yudum alıp başını salladı.
"Sorunlarınız, çözümleriniz ve uygulama alanlarınız var. Yine de sorunlarınız varlığını arttırarak sürdürüyor, neden?"
Kız düşündü, uzaylıya söylemesi kolaydı tabii! O uzay boşluğunda yaşıyordu, dünyadaki gibi her gün ayrı bir olayları yoktu ki onların.
"Sorunlarımız derken neyi kasdediyorsun?"
"Hangisini söyleyeceğimi bilmiyorum... Sokaktaki hayvanlar aç, bazı çocuklar mutsuz, kırılan kalpler var ve her gece ağlayan insanlar..."
Henüz savaşlara sıra gelmemişti bile ve kızın işi gittikçe zorlanıyordu, nasıl savunacaktı gezegenini?
Hem uzaylı konuştukça aklına uzaydan gelen sarışın küçük bir prens geliyordu, o da gezegenin tuhaf, her yerin sert ve acımasız olduğunu düşünmüştü.
"Anlattılarına bakılırsa dünya güzel bir yer değil... Yine de buradan başka seçeneğimiz yok ve birlikte yaşamaya çalışıyoruz, kötülüklerin yanında güzellikler de var."
Uzaylı başını salladı, tepsideki tüm yemekleri bitirmişti.
"Kötülükler ve güzellikler... Zıt değil ki!"
Kız omuz silkti.
"Bana göre elimizden geleni yapıyoruz ama yeterli değil, sen nasıl geldin buraya?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzaydan Geldiğine Göre Yorgun Olmalısın
Short StoryYolculuk nereye uzaylı kardeş? ~ 1.2.18