FARKLIYIZ

Aslında Herkes Yalnız

    Hepimiz insanız.Hatalar yapar, haksızlığa uğrar, ayrılıklar yaşar, acı çekeriz.Bazen birilerine açılmak  ve birilerinin bize destek çıkmasını isteriz.Bazılarımız tüm bu isteklerini elde ederler.Ama dedim ya. Hepimiz insanız, bunlar bize yetmez.

       Şu ana kadar bir problem yaşayıp "Takma kafana." lafını duyup kafasına gerçekten takmayan varsa getirin alnından öpeyim.

Böyle bir insan yok.Çünkü problemleri kafamızda aşıncaya kadar dek insanların sözlerinin üzerimizde çok az etkisi olur.Tabi burda destekleyici ve iyi olan sözlerden bahsediyorum. 

Aslında hepimiz yalnızız.Bir problem yaşadığımızda insanlar bir yere kadar bizimle olabilirler. Olayları aşabilmek yine bizim elimizde. Kendimizi ancak kendi uğraşlarımızla güçlü bir insan haline getirebiliriz.

     Başımıza gelen her problem aslında bizim kutup yıldızlarımızdır.Yeri geldiğinde bize yol göstermekle görevli küçük elmaslarımızdır.Unutmayın, hayatta karşımıza çıkan problemlerin tümü bizi bir sonraki için hazırlar.Problemler biz üzülüp kendimizi mahvedelim kendimizi yiyelim diye değilde dersler çıkaralım, her adımda biraz daha güçlü  olalım diye yollanıyor. Öyleyse bizde her adımda daha da güçlü olalım. Her adımda yolumuzu daha da aydınlatacak bir kutup yıldızımız olsun.

   

    Problemlerimizde acıyı kalbimizde hissederiz belki ama asla bunu düşüncelerle yoğurmamak gerek. Kalbimiz acıya dayanacak kadar güçlüdür ama beynimiz hiçbir zaman  bu kadar güçlü olmadı.

Acıyı düşüncelerle birleştirip kafanızı yormanın size ne kadar zarar verdiğini bir sonraki kutup yıldızınız geldiğinde -ki gelecektir- anlarsınız.

Problemler  biraz uğraşla bizi çok güçlü bireyler haline getirebilecekken bizi güçsüz, zayıf insalarada çevirebilir.

  Osmanlı tokatını tüm dünya bilir mesela. Eller  sert zeminlere vurarak belli bir sertlik ve güç kazanıyor değil mi? Ve bu askerlere cesaret veriyordu ki ordunun en başında gidiyorlardı.

  Her problemi birer kutup yıldızına çevirmekte hepimiz yalnızız. Çevremizdeki insanların hiçbir sözü biz o problemi aşmadıkça olduklarından öteye gidemezler. Belki bizi iyi hissettirirler belki problemi bir kutup yıldızına çevirmek için bize heves verebilirler, destek olabilirler ama asla bunu bizim yerimize yapamazlar.Yine her şey bizde bitiyor.

Bizim hissettiklerimizde, bizim umutlarımızda, bizim düşüncelerimizde ve bizim  kararlarımızda bitiyor.Henüz kaybetmiş sayılmayız.Bunun için çok erken.

Yarın dışarı çıkarken sırtı dik , göğsü kabarık olun.

"Ben bunu aştım, güçlüyüm." mesajı verin.Emin olun çevreniz bunu algılayacak.

   Kötü düşünceleri, kötü yorumları ve kötü insanları kafanızdan atın. Gücü damarlarınızda ve ruhunuzda hissedin.

Doğanın gereği hepimiz problemlerimiz aşmakta yapayalnızız.Ama bu bize verilen büyük bir hediye.

  Yeni araba sürmeyi öğrenen birini düşünün.

Usta bir şoför, çömezin ilk önce kötü ve eski bir araçta sürmeyi öğrenemesi gerektiğini bilir.Gerekirse vitesli bir araçta.

Çünkü en zoru başaran kolay olanı elbette yapar.

O hâlde biz de en zoru başarmak için elimizden geleni yapmalıyız. Yalnız başımıza problemleri birer kutup yıldızına çevirdiğimizde insanların destek çıkan sözleri bizi daha çok etkileyecek. Ve nihayetinde hayatımızda problemler değil yolumuzu aydınlatmak üzere gönderilmiş kutup yıldızları olacak.

   Güçsüz değiliz. Aslında hepimiz çok ama çok güçlüyüz.Tek ihtiyacımız olan bize bunu göstermek ve bunu açığa çıkarmak için yeteri kadar inanç.Her şeye rağmen gülümseyebiliriz. Her şeye rağmen mutlu olabiliriz.

Ne kadar çok kutup yıldızı o kadar çok tecrübe demek. Tecrübe ise güç ve akıl demek. Ve bunların  hepsi tek bir kapıya çıkıyor. Mutluluk. Yani şu ana kadar istediğimiz her şeyin gizli amacı. Kısa özeti.