Şirketin önüne geldiğimde 6 katlı binayı göz ucuyla süzdüm. Kapıya yöneldiğimde yeni güvenliği görününce tanıyamadım. Şirkete her Sabah geldiğimde hasanı görmeye alışmıştım. Neyse birazdan öğrenirim yeni güvenliğe selam verip içeriye girdim.
İçeriye girdiğimde bureye ilk gelişimi hatırladım o günkü coşkuyu- heycanı şuan yorgunluğa bırakmıştı.
Benim odam 2. Kat patronun iki oda yanıydı. Odam halice bakıyordu, çok güzel manzarası var. İnsan halice baktıkca bakasıvardı. Odama cıkmak için asansör yerine merdivenleri tercih ettim. Merdivenlerde çıkarken ne kadar geç kaldığıma bakmak için saate baktım yine tam saatinde gelmiştim 8.57 geçiyordu. Hızlı adımlarla merdivenden cıktığımda kısa bir süreliğine nefes nefse kaldım. Derin nefes alıp yürümeye devam ederek sekreterin yanından geçerken beni çağırdı. Her kata bir sekreter vardı bizim kata sadece iki sekreter vardı biri sadece patronun diyeri ise o kattaki kişilerin işleriyle ilgileniyor. Bizim kattaki sekreter beni çağırdı.
Sekreter " Efendim , yalçın bey 5 dk önce sizi sordu. Geldiğimde yanıma gelsin dedi."
" Hıımm. Nerde şuan. "
Sekreter " Beyza hanımın odasındalar."Kısık sesle " ah yinemi. " Diye homurdandım.
Sekreter " Bişeymi dediniz. "
" Rica etsem şu eşyalarımı odama bırakırmısın. "
Sekreter " peki" isteksizce söylediği yüzünden okuna biliyordu.Beyzanın odası patronun odasının diyer tarafında, asansör karışısındaki odaydı ben oraya yönelirken sekreter benim çantamı ve eimdeki iki dosyaları odama bırakmak icin hareketlenmişti. Beyzanın odasına yetiştiğimde patronun kapısı açıldı. İçerden bizim çaycı mert cıktı. Beni görünce yanıma gelip.
Mert " Günaydın."
" Günaydın mert."
Mert " birşeyler istermisin; çay. Kahve vb."
" Çay getirsen iyi olur."
Mert " Tabiki işimiz bu. Odanamı getirim yoksa Beyza hanımın odasınamı. "
" Buraya getir. Beyzayla yalçın ibirşey istemediyse onlarada getir birer çay. "
Mert " 3 dk getiriyorum." Diyerek asansör bindi.Kapıyı tıklayıp içeride sesin gelmesini beklemeden içeriye daldım. İçeriye girdiğimde ikisi şaşırmış ve aval aval 10 sn kadar baktılar. Kendine ilk gelen Yalçın oldu.
Yalçın "ORMAN." şaşırmış ve öfkeli şekilede cümleler azgın da dökülüyordu.
Yalçın " Bu nasıl girmektir iceriye."
" Sen beni cağırmısın 'acil beni görsün' demisin. Bide nie öyle bakıyorsunuz rahatsız olmaya başladım." ben cümlemi bitirince ikiside cevap vermek icin nefes aldı ama beyzanın konuşması için yalçın sustu.Beyza " Böyle bakmakta haklıyız ama bu nasıl girmektir iceriye. Hayatım boyunca hiç görmedim bu an hariç yaşamamıştım." Beyza böyle diyince gercektende yaptığım dan pişmanlık duymaya başladım. Kabülenmek yerine konuyu devam etirmeye karar aldım.
