Gökte uçarken bir boşlukta kayboluyorsun sanki... Buraya yukardan bakmak aşağıda görünen görüntüden çok daha faklı.Geldiğim dünyanın bütün yabancılığı kalkıyor birden sanki.Herşey kayboluyor.Sanki bir sen varsın bu koca dünyada birde aşağıdaki büyüleyi manzara ve birde şu koca mavi gökyüzü... Artık kanatlarımı kullanabiliyorum! Yavaş yavaş bu güzel gökyüzünde süzülmek huzur veriyor bana. Doğan güneşle birlikte aşağı iniyorum süzülerek.
Kanatlarım gitmiş , etraf aydınlık ve burada yaşayanlar yavaş yavaş sokaklara dökülüyor.İnsanlar çok meşgul görünüyorlar. Kimse kimsenin yüzüne bakmıyor.Arada bir beni fark edenler ise bir kaç saniye bile sürmeden garip garip bakıp uzaklaşıyorlar. Masmavi gökyüzünü gördüğümden beri burayı sevmiştim aslında. Sanırım artık buraya nasıl geldiğimi öğrenmeye çalışmam ve daha da önemlisi burada nasıl yaşayacağımı öğrenmem lazım.Bunun için ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
Sokakta yürümeye başladım bende.Sokaklar gerçekten çok güzel.Etrafta birsürü mağaza araba ve insanlar var.İnsanlar bana bakıyorlar bazen. Onlar bana bakarken kendimi bir soytarı gibi hissediyorum. Çünkü etrafta elinde bir kemanla ve herkesten farklı kıyafetler içinde duruyorum ve sanırım bu da insanları ürkütüyor.
Yürümeye devam ediyorum.Uzun bir yürüyüşten sonra şehrin dar sokaklarında kaybolduğumu farkettim.Burası biraz korkunçtu.Etraf biraz kararmıştı ve kimse yoktu.Birden birinin bana seslendiğini duydum:''Şşşttt''