-1-

342 13 1
                                    

Selam arkadaşlar. Ben Ceren. Arkadaşım Zeynep ile yeni hikaye yazmaya başladık. Yanlışlarımız olursa söylerseniz seviniriz…

 Selam ben Ceren Ateş. 16 yaşındayım. 16 yaşımda olmama Rağmen çok zor günler geçirdim. Ankara’da yaşıyorum. Ahh! Pardon kısa bir süre öncesine kadar Ankara’da yaşıyordum. Artık Muğla’da yaşayacağım. Muğla’ya teyzemin yanına taşınıyorum. Her şeyi unutup –unutmaya çalışıp- kendime temiz bir sayfa açmak istiyorum. Neden mi ? İşte bu yüzden :

Saat yaklaşık 23.45’e geliyordu. Uykum gelmişti. Tumblr’dan çıkıp bilgisayarı kapattım. Dolabımın kapağını açıp en sevdiğim ayıcıklı pijamalarımı çıkartıp yatağıma koydum. Tam üstümü değiştirecekken telefonumun titremesiyle telefonuma uzandım. Mesajın Berke’den olduğunu gördüğümde yüzüm düşmüştü. O’nu artık sevmiyordum. Aslında seviyordum ama korkuyordum. Uyuşturucu bağımlısıydı. Bu yüzden bazen krizlere giriyordu.

-EVİN ÖNÜNDEYİM.

Ne evin önünde miydi ? Gecenin bu saatinde neden gelmişti ki ? Annemlerin uyuduğunu düşünerek onları uyandırmamaya çalışarak sessiz ama hızlı bir şekilde merdivenlerden indim. Evden ve bahçe kapısından çıkıp sokağa çıktım. Saat çok geç ve karanlık olduğu için hiç kimse ve hiçbir şey görmüyordum. Biraz sokakta ilerledim.         Birden bir kol beni kendine çekti. Tam çığlık atacakken bir elde ağzımı kapattı. Sonra tanıdık bir ses konuşmaya başladı ve beni bıraktı. Kim miydi ? Tabi kide BERKE.

-Selam bebeğim.dedi.

Yüzümü ekşiterek  ‘Selam’ dedim. Sarhoştu. Leş gibi bira kokuyordu. Birden dudaklarını dudaklarımla birleştirdi. Sertçe beni öpüyordu. Karşılık vermemi bekliyordu. Ama ona karşılık veremezdim. Vermedim de. Ondan  artık tiksiniyordum. Karşılık vermeyince birden kendini benden uzaklaştırdı.

-Lanet olsun! Dedi tıslayarak. ‘Neden karşılık vermiyorsun’ dedi.

-Sana bir şey söylemeliyim.dedim. Hala aramızda biraz mesafe vardı. Ban döndü

-Ne var! Dedi.

-B-ben ayrıl-…

-Sakın! Sakın o kelimeyi söyleme!!! Diye bağırdı.

-Kapa çeneni.Bana bağırmaktan vazgeç…

Gözlerim dolmuştu. Ağlamak istemiyordum. Beni ezik görmesini istemiyordum.

-Yapma bana bunu. Benden ayrılma.Lütfen…

Sesi çok masum çıkmıştı. Onu hala seviyordum. Ama o… O çok, ne biliyim farklıydı. Bir gün çok iyi çok mutluyken ertesi gün bağırıp, çağırıyordu. Barlara gidip içiyordu sürekli. O’nu bırakmak istemiyordum ama olmuyordu. O eskisi gibi değildi artık. Eskisi gibi eğlenemiyorduk. Bunların sorumlusu onun ailesi!!! Evet. Berke’nin ailevi sıkıntıları var. Babası annesini aldatırken annesi onları basmış vee. Şuan boşanıyorlar. Ama Berke onların ayrılmalarını istemiyor. Kafa dağıtmak için de barlara gidiyor. Ve sonuç!!!

-Üzgünüm… Ama ben ayrılmak istiyorum. dedim. Arkasını döndü. Lanetler okumaya başladı. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Birden titremeye başladı. Muhtemelen yine uyuşturucu krizlerinden birini geçiriyordu. Bu durumlarda çok kötü oluyordu. Kendini kontrol edemiyordu. Hemen arkamı döndüm ve hızlıca eve yürümeye başladım. Kapıyı açık bırakmıştım. Bahçe kapısından geçtim. Tam eve girdim kapıyı kapatıyordum. Birden annem önüme atladı ve… SİLAH SESİ VE KISA TİZ BİR ÇIĞLIK duyuldu. Annem yere serilmişti. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Olduğum yerde donakalmıştım. Hiçbir şey yapamıyordum. Birden babam ve birkaç komşu yanıma geldiler. Bağırmaya başladılar. Ben ise sadece ağlıyordum. Ne konuşuyor ne hareket edebiliyordum. Sadece gözümden yaşlar geliyordu.

 . . . . . .

Bayılmışım. Şuan galiba hastanedeydik. Gözyaşlarım gözlerimde kurumuştu. Hemen kendime gelmeye çalıştım. Odadan çıkıp annemi aramaya başladım. Hemşireler beni sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Ama nafile. Ağlıyordum. Evet hala ağlıyordum. Hemşireler beni zorla tekrar odaya götürdüler. Ve biraz sonra doktor yanıma geldi. Durdum ve gözyaşlarımı dindirmeye çalıştım. Doktor hemen annemin durumundan bahsetmeye başladı. Biraz konuştu. Konuştuklarını anlamadım. Aslında umursamadım. Ve asıl konuşmaya geldiğinde pürdikkat doktoru dinlemeye başladım. İçimde küçücük bi umut vardı. Annemin yaşadığına dair küçücük bir umut...

-Cerencim annen hastaneye geldiğinde çok fazla kan kaybetmişti. Annenin kan grubu O rh- olduğu için doğru kanı bulmak zor oldu. Bu yüzden maalesef ki annen ÖLDÜ. dedi. Bir şey düşünemiyordum. Tek düşündüğüm: Artık bir annemin olmamasıydı. Artık yoktu. Ölmüştü. Beni burada bırakıp gitmişti.

4 GÜN SONRA…

Cenaze kalkmıştı. Annemi gömmüştük. Ağlayamıyordum. Artık gözyaşlarım tükenmişti. Bu yüzden sadece bağırabiliyordum. Bir süre sonra bağıramamaya başladım. Sesim kısılmıştı. Annemin mezarının başına oturdum. Onunla konuşmaya başladım. 

-Anne… Canım annem. Özür dilerim. Binlerce kez özür dilerim. Keşke, keşke beni vursaydı. Beni vursaydı. Bak şimdi o salak herif yüzünden en çokta benim yüzümden ailemiz bozuldu. Sensiz biz ne yapacağız. Kim bize bakacak. Babam ve ben psikolojik destek alıyorduk. Kardeşim ise daha… Daha olanları anlamış değil. Senin için ağlayan herkese “Ağlama. O cennette, bizi bırakmaz ki annem. Geri gelecek” diyor. Anne sen beni bırakmazdın hani. Hani gitmeyecektin. Biliyorum hep yanımda olacaksın, ama ben sana derdimi nasıl anlatacağım. Üzüldüğümde kim sarılacak bana. Hıı?! ANNE ÖZÜR DİLERİM…

Omzumda hissettiğim kolla irkildim. Babam yanıma eğildi.

-O gitmedi. Her zaman yanımızda olduğu gibi şimdi ve sonsuza kadar bizim yanımızda. Sadece onu göremeyeceğiz. dedi. Babama döndüm onu ilk defa ağlarken görüyordum. Bu beni daha çok üzmüştü. En başta annemi ve babamı dinliyip, o çocukla çıkmasaydım annem ölmeyecekti. Daha mutlu olacaktık. Babam kulağıma fısıldadı.

-Hadi gidelim.dedi. Ayağa kalktı ve bende kalktım. Arabamıza bindik. Yaklaşık 1 saat sonra eve varmıştık. Ev çok sessizdi. Sessiz ve durgun. Bütün evi hüzün kaplamıştı. Necla hanım ağlıyordu. Bizi görünce gözyaşlarını sildi. Koşup ona sarıldım. Ve gözyaşlarımı serbest bıraktım. O’da ağlamaya başladı. Sonra banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım ve üstümü değiştirdim. Biraz müzik dinledikten sonra babam yanıma geldi. Kulaklığı çıkardım. Babama baktım. Gözleri kızarmıştı. Çok fazla ağlamıştı.

-O çocuk seni yeteri kadar üzdü. Bir tek seni değil bizi, bütün ailemizi üzdü. Seni ve bizi daha fazla üzmesine izin veremem. Muğla’ya gidiyorsun!!! 

Kirli SırlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin