◀Güzel Gözlü Erkek▶

53 5 1
                                    

Telefonumun alarmı ile yataktan fırladım.Sabah olmuştu.Koşarak çekmecelerimi karıştırdım. Fondöten neredeydi acaba?Sonunda bulduğumda burnumun üstündeki yaraya, yara görünmeyecek bir şekilde sürdüm. Aynaya baktığımda büyük bir 'oh' çektim.Neredeyse normal gözüküyordum.Yani yaranın olduğu bölgede hafif bir kızarıklık hâlâ vardı. Okadar iyi saklayamamıştım ama yinede okadar göz'e batmıyordu.

Dolabımın önüne geçip kendime kıyafet seçtim. Omuzlarına rengarenk boncuklar dikilmiş kot gömleğim ve düz siyah pantolonumu üstüme geçirdim.

Giyindikten sonra saçımı topuz yapıp son kez aynaya bakıp mutfağa gittim.Annem kahvaltıyı hazırlıyor,Tunç'ta televizyon izliyordu.

Sevecen bir gülümseme ile onlara seslendim,''Günaydın!''

Annemde gülümsememe karşılık verdi. Sonra beni bir güzel süzdü. Süzme sırası yüzüme gelince gülümseyişi bir anda yok oldu.

''Anne,n'oldu?''

''Burnunun üstündeki yara nerede?''

'''Şey...Fondöten ile kapadım.''

''Mikrop kapacak!'' Annemin bu yanıtına karşılık somurttum.Ne yani okula o yaraylamı gitmemi istiyordu (?) Dün zaten ellerine bütün bir yıl kullanabilecekleri bir alay konusu vermiştim.Tekrar rezil olmak istemiyordum.

''Çok çirkin görünüyordu...''

Annem tek kaşını havaya kaldırdı,

''Tunç yüzündenmi bu?Eğer öyleyse sen o'nu aldırma ne dediğini bilmiyor.Sen her halinle güzelsin, kızım.Hem şimdi o fondöteni yüzünden silmezsen yaran dahada kötüleşecek.''

Ağlayasım gelmişti.Rezil olacaktım...Ben ile dalga geçeceklerdi...Ama annem anlamıyordu işte! Kötüleşecekmişmişde...Banane! O zaman tekrar sürerdim bende!

''Hayır! İstemiyorum,'' diyip aceleyle çıkmıştım mutfaktan.Odama koşup çantamı,telefonumu aldım. Telefonumu açtım.

'1 MESAJ'

Mesaj Aslı'dandı.

Okul çıkışında bana uğra.Anlatacaklarım var...

Aslı'ya olumlu bir yanıt yazıp telefonumu sessize aldım.Çantamıda taktıktan sonra kapıya doğru yol aldım.

''Tunç,ben gidiyorum! Geleceksen gel.''

Tunç'da peşime takıldığında beraberce otobüs durağına gittik.Okullarımız birbirine yakındı,yani aynı otobüsü kullanıyorduk. No problem here. Sonunda benim okula yaklaştığımızda şöföre durmasını söyleyiü indim.Tunç daha bekleyecekti.Okullarımızın arasında bir cadde falan vardı yani.

Okula doğru ilerledim. Bekçi beni hatırlamamış olacaktıki yüzüme bile bakmadı.Sonunda içeri girdiğimde içimi bir heyecan sardı.Artık Aslı benim okul arkadaşım değildi.Kendi başımaydım.Acaba beni hatırlayacaklarmıydı? Yada daha önemlisi benimle dalga geçeceklermiydi? Artık tam sınıf kapımın önündeydim. Saatime baktım. Zilin çalmasına on dakika vardı. Acaba daha beklesemiydim? Böylelikle benle dalga geçecekleri zaman olmazdı.

''Kızım,girsene.''

Düşüncelerim orta yaşlarındaki bir bey in sözüyle bölünmüştü.Sanırım öğretmendi.Peki niye erken gelmiştiki? İşte o anda kafama dank etti, benim saatim yedi dakika geriydi!

----------

İçeriye adımımı atmıştım. İçeride otuzlarda bir sayıda öğrenci olacaktı...Sonra farkettim. Sıraların resmen hepsi doluydu.

''Bak arka sıra boş.Hadi otur.''

Öğretmenin gösterdiği yöne doğru döndüm.Bakış açıma kumral,buz mavisi rengindeki gözlere sahip olan bir erkek girdi.Gözlerimi o'ndan alamıyordum.Resmen beni hipnotize etmişti.Gözleri çok güzeldi... Sonra bana karşı sırıttığını farkettim.Yanlışmı anlamıştı acaba (?) Ben sadece gözlerinin ne kadar güzel olduğuna bakıyordum...Offf! Çok güzel...

''Kızım,daldın gittin. Yerine otursana hadi.''

Rezil olmuştum.Aceleyle O güzel gözlü çocuğun yönüne doğru yürüdüm. Sapık değildim tabikide sadece tek yanı boş olan o'ydu.

''Selam,'' çocuğun kendisi gibi seside güzeldi. Maşallah!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 19, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dostluk Birinci SıradaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin