Lucy

88 4 2
                                    

 Merhaba adım Lucy. Bu ismin bana şeytandan geldiğine inanılıyor. Sorun şu ki bunun nedeniyle ilgili  en ufak bir fikrim bile yok. Birkaç ölüm olayı gerçekleşti ve kurbanların ölüm şekillerinde tek bir ortak nokta vardı. Her bir kurban son nefeslerinde güçlü birer çığlık atarak öldüler. Bu çığlık öylesine güçlüydü ki cisimleri çatlatmaya hatta ve hatta iç organlarını dahi paramparça etmeye yetecek güçteydi. Bunun peşine düşmem gerekecekti ancak başımın çoktan girmiş olduğu o büyük belaya dair en ufak bir fikrim bile yoktu.

        Ağaç yapraklarının hışırtısı, hemen ileride ki ip atlayan küçük çocukların kahkahaları ,  kuşların cıvıltıları ve güneşin göz alıcı parlak ışığı enfes bir müzik ziyafetini oluşturuyordu ya da bunlar sadece benim o muhteşem hayal gücümden ibaretti. Önemlide değildi bunları duyuyor olmak güzeldi. Bunların hepsi farklı bir bakış açısıydı benim için. Ansızın okula gitmem gerektiğini hatırladım ve hemen oturduğum ağacın dibinden hızlı bir şekilde kalkıp üzerimdeki kuru toprak kalıntılarını temizledim. Ağacın altında duran sırt çantamı yerden kaldırıp sağ omzuma geçirdim ve okula gitmek üzere koşmaya başladım. Saatten haberim yoktu ancak geç kalmak üzere olduğumu hissedebiliyordum. Bir yandan okula yetişebilme arzusu bir yandan da kafamın içini doldurmaya başlayan o itici olaylar ve bunun beraberinde getirdiği o soğuk his... 

            Daha bir hafta önce Mina'nın ölmesi ve geçen iki gece önce Arival'ın dehşet içindeki ölümü..        Bir hafta önce Mina beden dersinde fazlasıyla yorulmuş olduğundan okuldan sonra eve gittiğinde kendini direk yatağa bırakmış ancak bir daha kalkamamıştı. Mina'nın takmış olduğu peri silüetini taşıyan kolyenin asa kısmı kendini yatağa yüzüstü bıraktığı sırada dik gelerek boğazını delmiş ve şah damarını parçalamıştı. Anlaşılan  Mina kolye boynuna saplandığı sırada içeriye koşup yardım isteyecekmiş ki o anki panikle eli yatak ve duvar  arasındaki küçük boşluğa girmiş ve Mina ne kadar çabalarsa çabalasın elini oradan kurtaramayıp olay ölümüyle sonuçlanmış. Mina birçok kere çığlık atmış ancak annesi Bayan Becky  o sırada kulaklıkla yüksek sesle müzik dinlediği için duyamamıştı.  Bayan Becky  olaydan 3 saat sonra Mina'yı uyandırmak için odasına girmiş ve onu kaldırmak istediğindeyse Mina'nın kanlar içindeki cansız bedeniyle karşılaşmıştı. Zavallı kadıncağızın çığlığıyla sokak sakinleri iki dakika içerisinde Bayan Becky’nin evine akın etmişlerdi. Komşular gördükleri manzara karşısında gerçekten şok olmuşlardı;  çıldırmış bir anne, kanlar içerisinde yatan 16 yaşındaki bir kız ve olay mahallindeki tüm camların paramparça olmuş olması..  Polisin dediğine göre 4 cm boyutundaki küçük bir kolyenin bu şekilde bir sonuca yol açması neredeyse imkânsızmış tabi dışarıdan bir müdahale olmadığı sürece. Yapılan otopsi raporunda ise Mina'nın iç organlarının neredeyse tamamının parçalandığı ortaya çıktı. Bunlar hiçte normal sayılabilecek türden şeyler değillerdi. Aynı zamanda odada bulunan tüm camların parçalanmış olması ise neredeyse imkansız görünmesine rağmen bir çığlık sonucu olduğunu düşündürüyordu. Peki madem öyle neden komşulardan tek bir kişi bile bu çığlığı duyduğunu söylemiyordu? Komşular, duyduklarının sadece Bayan Becky'e ait tek bir çığlık olduğunu söylüyorlardı. 

          Arrival'ın durumu ise daha kötüydü. Arrival'ın annesi Bayan Suzie' ye bundan yaklaşık yedi ay kadar önce şizofreni teşhisi konulmuştu ve iki gün önce Arrival ve ailesi evlerinde ölü olarak bulundu. Hiç şüphe yoktu ki Arrival Mina'dan daha korkunç bir şekilde ölmüştü. Arrival'ın tam 13 yerinden bıçaklanmış ölü bedeni kafası vücudundan ayrılmış bir şekilde evlerinin önündeki ağaçta asılı bir şekilde bulunmuştu. Dikkat çekense ağacın gövdesinde kocaman bir "D" harfinin kazılı olmasıydı. Komşularının dediğine göre ağaçta daha önceden böyle bir harf kazılı değilmiş. Bunun bir şeyi sembolize ettiğinden şüphelenilmekte. Arrival'ın iki küçük kız kardeşi Lili ve Alice'in gözleri oyulmuştu. Kızlar mutfaktaki buzdolabında donmuş olarak bulundular. Ne acı ki kızların ölüm nedeni ne gözlerinin oyulmasından nede  donmalarından dolayıydı. Kızların oyulan gözleri birbirlerine yutturulmaya çalışılmış ve bu sayede de yutturulmaya çalışılan gözleri aynı zamanda kızlar çığlık atmaya çalışırken soluk borularını tıkamış ve boğularak acı sona ulaşmaları sağlanmıştı. Annelerinin durumu nedeniyle gönüllü olarak çocukların  bakıcılık görevini üstlenmiş olan yan komşuları Neki Teyze bahçe hortumuyla boğulmuştu. Neki Teyze’nin yüzündeki ifade olay yerine gelen polislerden sağlık ekiplerine kadar herkesin kanını dondurmaya yetmişti. Bütün bunları yapan Bayan Suzie ise banyoda ağzına kadar suyla dolu bir küvetin içerisinde bedeni kaskatı bir şekilde bulundu. Nasıl bu hale geldiği ise anlaşılamıyor. Evdeki bütün camlar kırılmıştı. Sorun şu ki olay saatinde hiç kimse ne bir şey görmüş nede duymuştu. Ne var ki Mina’nın ölümündeki gibi bütün bulgulara bakıldığında camların çok güçlü bir ses şiddetiyle kırıldığı düşünülmekten öteye gitmiyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 06, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LucyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin