"Zil çaldı" dedim kendi kendime. Tavana bakıyordum. Yatağımdan kalkmak istemiyorum. Kimse kapıya bakmayınca belki gider kapıdaki diye düşündüm. "Zil çalıyor" dedim bir kez daha kendime. Hiçbir şey umrumda değil. "Zil çalacak" dedim ve yine çaldı. Yataktan of çekerek kalktım, aynaya baktım. Saçım mükemmel derecede dağınıktı. Gözlerim de öyle. Morarık ve kızarık. Odanın kapısını açtım. Alt kata inen merdivenlerden indim. Ve zil yine çaldı. Giriş kapısını açtım ve burnuma bir mikrofon çarptı. Kapıda mikrofonu tutan bir kadın ve kameraman bir erkek vardı. Kadın mikrofonu illa yüzüme tutuyordu."Ailenizin ölümünden 2 gün geçti. Bu konu da ne düşüyorsunuz."dedi mikrofonlu. Kadını gözlerimle baştan aşağı süzdüm."Sanane" dedim göz devirerek. Ve ardından kapıyı kapattım. Bu tepki piskolojimin ne durumda olduğunu açıklıyordur herhalde. Saate baktım yarım saat sonraya önlemli bir dersim vardı.Geometri. O derste berbatım. Okul formalarımı giydim. İstemeye istemeye evden çıktım. Hüseyin ağabey daha gelmemişti. Ama gelmesi gerekiyordu. Telefonla aramayı denedim telefonu kapalıydı. Taksi çevirdim ve bindim. Adresi verdim.
Tam zamanında derse girdim. Şennur hoca küçük bir dönem başı sınavı yapacağını söyleyip kağıtları dağıttı.
Ders bitiminde sınav da bitti. Kağıtlar toplanıldı ve zil çaldı. Ben de aşağıya inip bahçedeki masası olan boş bir banka oturdum. Kollarımı masaya koyup başımı kollarımın arasına aldım. Başım çok ağrıyor.. Masaya el vurdu. Korkuyla yerimde zıpladım. Yeşil gözler...Bu Zehra'ydı."Bakıyorum çok üzgünsün. N'oldu annen mi öldü yoksa."dedi acımalı bir ses tonuyla. Hıh diye güldü. Sinirleri iyice bozulan ben hızla ayağa fırladım"Evet öldü! Duydun mu duyacağını! Şimdi git buradan!"dedim işaret parmağımla başka bir noktayı işaret ederek. Gözlerini tırnaklarından çekti. Bir parmağıma bir bana baktı ve bir adım yaklaştı"sana şimdi söylüyorum. Bana bir daha bağırmaya kalkışırsan sonun şüphesiz ölüm olur. Ve cinayeti bizzat ben işlerim" dedi. Arkasını dönüp gitmeye hazırlanıyordu. Hıh diye güldüm. Durdu"yaa öyle mi? Sen mi yapacaksın. Yapamassın diyeceğim de yapsan bile beceremessin." Dediğim anda arkasını döndü. Sırıttı."Öyle mi düşünüyorsun? Göreceğiz"dedi ve gitti. Masaya tekrar oturdum. -Hayır masaya değil masanın bankına oturdum.- Artık başım daha da ağrıyordu. Başımı tekrar kaldırdım. Bir korkuyla sıçrama daha. Karşımda şimdi de Sarp vardı.-bu ne hızdır Yarabbi. Seni tanımak istiyorum yiğidim. Beni mutlaka ara...
İç ses var ya...Aynen... (anlayan anladı :-D)
"Git başımdan"dedim sadece. "Şimdi sen öyle dedin ya ben de gideyim zaten(!)... İlk önce bi tanışalım" elini uzattı. Biraz bekledi. Ben tokalaşmayınca "hımm" dedi ve indirdi."biraz çekingensin sanırım... O zaman temassız tanışalım. Ben Sarp". İki saniye falan düşündüm. Acaba adımı söylesem mi? İlk okuldan beri kimseye güvenemedim. En sonunda karar alarak"Ben de Duru". Gülümsedi" İlk okul çocuğu gibi sorayım o zaman." Ellerini arkasına götürüp birleştirdi. Kafasını hafif yana eğdi. Alt dudağını büktü. Aslında düzgün bükemedi. Alt dudağının sağ tarafındaki siyah ince halka piercingden dolayı alt dudağın sağ tarafı düzgün bükülememişti.
-Amba da açıkladın. Olaya dön sen.
Haklısın.
"Aağkadaşş ollâlîm mıı?" Dedi ve gülerek eski haline döndü.
"Biliyor musun? Okul hayatımın başından beri ilk defa bir kıza arkadaş olalım mı dedim. Hiç kız olan yakın bir arkadaşım yok. Genllikle kızlar bana söyler bunu" "Benim de ilk okuldan beri arkadaş olacağım ilk kişisin herhalde." dedim. "nasıl?" tek kaşını kaldıdı."Boşver" dedim.Sarp omuz silkti. "Zehra'yı yanından ayrılırken gördüm. Kız tam bir piskopat." Arkasına yaslandı ayağını diğer bacağının üzerine attı. Siyah bilekliğiyle oynayarak gözünü uzak bir mesafede saptadı. Nereye baktığını anlamak için arkamı döndüm. Ama sadece okulun çıkış kapısına bakıyordu. Hıh diye güldü. "Kız kafayı bana takmış. Tıpkı okulun yarısının olduğu gibi. Tabi diğer kızlar onun kadar çabalamıyor. Zehra hepten deli, onunla sevgili olduğumuzu sanıyor" hıh diye bir gülme daha. "Ama hiçbir kıza söyleme. Kavga etmesinler bir de onlar yüzünden ceza yemek istemiyorum." Gözlerini tekrar bana döndürdü. Anlat çabuk ne olduğunu." Omuz silktim"Boşver konuşmak istemiyorum" dedim ve başımı kollarımın arasına aldım. "Şimdi anlatacak mısın?" Dedi. "Hayır"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAÇMALAMA
Mystery / ThrillerBen kim miyim? Kötü espriler yapan,komik,derslere genelde geç kalan, biraz kaba, çılgın, süper star olma hayalleri kuran, utanınca kızaran, herkesin alay ettiği, ünlü çocuğu ve aşırı zengin olan Duru Karataş'ım... Sarp'in ukalalıkları, Emir'in eee...