Can you keep it?

14 2 0
                                    

                                                                       2013 Kasım

- Yoksa küçük bebeğimiz korkuyor mu? Anneni çağırmamı ister misin , Calloso. Sana bu isim boşuna verilmedi sen-

-Sakın o kelimeyi söyleme. Pekala bakıyorum. 

Yavaşça pencerenin önüne geldim. Perdeyi araladım ve dürbünü elime aldım. Tam bakacakken Adriana kulağıma fısıldadı.

-Bu yüzden en iyi arkadaşım sensin işte Calloso. Şimdi fotoraf çekmek için şurdaki vidyoya almak içinde diğer tuşa bas.

Elime tuhaf fotoraf makinesini verdi. Görüntüler aynı zamanda bilgisayara da yansıyacaktı. 

-Hadi Add. Yapalım şu işi....

                                                                         Günümüz

Yine sıkıcı bir günde eski kasabamıza dönmek için hazırlanıyorum. Yataktan kalktım ve kendimi zarzor banyoya götürdüm. Bileğimdeki sonsuzluk yarasına baktım. Artık o gitti , Add öldü. Hızlıca saçlarımı toplayıp, yüzümü yıkadım. Dolaptan parlatıcımı alacakken durdum. Eşyalarımız yeni evimize gitmişti bile. Odama gidip sırt çantamdan giysilerimi çıkarıp giydim. Saçlarımı salık bırakıp rimel göz kalemi ve eyeliner sürdüm. Sonra sırt çantamı alıp aşağı indim. 

Annemler bavullarını koymuşlardı hazırlardı bende çantamı bagaja koydum ve arabaya binip kulaklıklarımı taktım. Twitter'a girdim. Acaba diğer kızlar napıyor? Onları baya dışladım sanırım. Annem seslenince twitterı kapatmadan önce hızlıca bir tweet attım.

''Geri dönmek ne güzel . - Callxox''

Kulaklıklarımı çıkarıp anneme baktım. 

-Efenim hayatımı zorlaştıran insan.

-Hayatımı kolaylaştıran daha uygun olmasın Call. 

Hangi insan çocuğunun adını DUYGUSUZ koyar.

-Ya ne demessin.

Annem boğazından beni dinle...beni dinle demek istercesine bir ses çıkardı.

-Dinliyorum.

-Bak Call. Biliyorum Adriana senin sahip olduğun en iyi arkadaştı ve ailesi sensiz cenaze yapmak istemediler . Haftaya cenazesi var ve bir konuşma yapsan iyi olur.

-Çok ezikce ha.

Off Chuck. 

-Kapa çeneni Chuckyy.

Chuck benim kardeşim. 

-Peki.

Kulaklıklarımı taktım. Eve dönmek güzeldi. Ama şehirdeki arkadaşlarımdan da ayrılmak kötü tabi. Yavaşça arabayı bizim sokağa parketti babam. Hızlıca arabadan kendimi attım. Annemler bavullarımı çkarırlar nasıl olsa.Odama çıkıp kapıyı kilitledim. Perdeleri açarken bir çocuk beni izliyordu. Yoksa paranoyaklaşıyor muydum? Yavaşça pencerenin önüne gittim. Çocuk perdeyi açtı gülümsedi. Bana doğru bir kağıt gösterdi.

Hoşgeldin Call.

Mike.Aman tanrım bu o mu? 

-Mike.

-Özlettin kendini kızlar seni çok merak ettiler Call.

-Yeni hat aldım ama twitterdan mesaj gelmedi ki.

-Bak o hiç aklımıza gelmedi sanki. Sana ulaşamayınca rahat bırakalım dedik onun... ölümünden-

-Sonra mı? Kimsenin umrunda değil insanlar nasıl olduğumu bile sormuş olmak için soruyorlar Mike . Herkes onu unuttu.Benim ne kadar üzgün olduğumuda tabi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 09, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Can you keep it?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin