Herkes Tehlikede

65 4 1
                                    

 Bu benim 1 yıldır kurtulamadığım psikopat aşığım değil mi?

Geçen yıl benim bir erkek arkadaşım oldu fakat sonra ayrılmıştık çocuk benim peşimi bırakmamıştı her gün beni takip ediyordu sonra çocuğun akıl sağlının yerinde olmadığı anlaşıldı ve bir hastaneye kaldırılmıştı ama şu an karşımda duruyor hastaneden çıkarılmışmıydı ama iyileşmeden çıkarılamazki yoksa kaçmış mıydı bence kaçmıştı.

 -Senin burda ne işin var senin hastanede olman gerekiyor.

 -Çıkardılar beni ben artık düzeldim. 

Bu cümleleri derken bile garip el hareketleri yapıyordu sallanan sandalyesini bir ileri bir geri yapıyordu kaşı gözü bir yerinde durmuyordu bu düzelmemişti buna inanmamı mı istiyordu çok saçma.

-Sen hala düzelmemişsin hastaneden kaçtın dimi? 

-Evet ama senin için aşkımız için kaçtım.

-Ne aşkından bahsediyorsun ben seni sevmiyorum şimdi bırakırmısın gideyim hem Bulut'a naptın?

-Seviyorsun ama o yanındaki Bulut yüzünde sevdiğini söliyemiyorsun.

-Alakası bile yok lütfen böyle düşündüğün için Bulut'a bir zarar vermiş olma lütfen.

-Bilmiyorum artık sus benimsin artık yat uyu çok mutlu olcaz.

Benim bu durumda uyumamı istiyor neyin kafasında bu ben bu durumda uyumam bir şekilde burdan kaçmam lazım psikopat aşığımın adı Enesti çocuğun masmavi gözleri bronzumsu bir teni vardı çok taştı ama psikopattı işte. Enes dışarı çıktığında bende odayı gezmeye başladım  bu odada bir yatak ayna ve ufak bir dolaptan başka bişi yoktu kapı kilitliydi benim yetişemeyeceğim kadar yukarda ve küçücük bir cam vardı sanki hapishanedeydim o ufacık camdan sabah olduğunu anlayabiliyordum ama çok yorgundum başım ağrıyordu bende pes ettim biraz dinlendikten sonra bir çıkış you arardım ama ilk uyumam gerekiyordu. Kendimi yatağa fırlattım ve uyumaya çalıştım fakat aklım Buluttaydı ona nolmuştu Yaren nerdeydi diğerlerine ne olmuştu gerçektende korkuyordum bu yüzden pek uyuyamadım ama gözlerimi dinlendirdim hiç değilse.

  -Bulutun ağzından-

 En son ben babamla kavga ediyordum dimi niye şu an burdayım aslında burasıda neresi bir ormanın içindeyim de ben buraya nasıl geldim of çıldıracağım bu İstanbul gezisinden sonra neden her defasında bayılıp başka yerlerde uyanıyordumki hem Ceren nerdeydi en son benim yanıma gelmişti onu bulmam lazım.  Yaren de telefonlarını açmıyordu gerçekten burda garip bişiler oluyordu.Hava kararmak üzereydi ve ben acıkmıştım ormanda dolaşmaya başladım belki birilerini bulurum diye ama ne yazık ki hiç bişi bulamadım ta ki ilerde bir duman görene dek hemen dumanın olduğu yere doğru koşmaya başladım evet sonunda ufak bir klube burda birileri yaşıyor bana yardım edebilirlerdi.Kapıyı çaldığımda kapıyı iri yapılı bir adam açtı arkadanda ufak tefek güzel bir kadın geldi bana'' ne istiyorun.'' diye sordu adam bende olanları ayaküstü anlattım beni içeri davet etti ben olanları anlatırken bir yandan da yemek yiyordum.Bunlar bana yardım edebilirlerdi sanırım dimi?

  -Yarenin ağzından- 

 Komşunun çocuğu sözde bana yardım edecekti dimi ama hayır şu an ben iş için yola çıkıyorum ama ortalıkta Oğuzdan eser yok ha! ona inanmamam lazımdı sanırım. Aynanın önünde kendime bakıp kendimi boğasım geldi bildiğin fahişe kadınlar gibi giyinmiştim o sırada gözlerim karardı ve bir görüntü görmeye başladım arkadaşlarım Ceren,Bulut ve diğerleri ne oluyordu her birinin başı şu an tehlikedeydi ve birden birisi geliyordu ilk başta beni kurtarıyor gibi  gözüküyordu ardından olamaz bir silah sesi peki bu silahı kim atmıştı ve kime atmıştı elin şeklinden kim olduğunu anlamıyordum ama birden gözlerimden yaşlar akmaya başladığını anlamıştım.Gözlerim gerçek dünyayı görmeye tekrar başladığında kapı açıldı ve patron denen pislik adam içeri girdi.

-Hazır mısın bebek?

-Bana bebek deme benim adım Yaren.

-Sıktın artık in aşağı araba seni bekliyor.

Gitmemek için direnmek pek bir işe yaramıyordu sanki ben pes edip arabaya doğru yol aldım. Arabaya bindiğimde şoför koltuğunda oturanın Oğuz olduğunu anladım ve ona kızgın bir bakış attım o da eliyle sus işareti yaptı. Bne dalmışken araba birden durdu ve çalışcağım yere geldiğimi anlamıştım Oğuz yalvarırım bakışı attım ve Oğuz sakin ol dedi fısıltıyla. Nasıl sakin olabilirdimki neyse eve doğru girerken bir silah sesi duyuldu ama o gördüğüm görüntüdeki silah sesi değildi bu çünkü burda olmaması gerekiyordu peki kim kimi niye vurmuştu derken vücudumun kanadığını hissettim hissetmemle bayılmam bir olmuştu zaten.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 07, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MecburumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin