BÖLÜM UZUN BİR SÜRE SONRA GELDİ ÜZGÜNÜM AMA FİNAL HAKKINDA DÜŞÜNÜYORDUM Kİ FİNAL HARİKA OLACAK FİNALE ÇOK VAR AMA FİNALDE ÇOK ÜZÜLECEKSİNİZ BEN DE HİÇ TAHMİN ETMİYORDUM BİR SORNAKİ BÖLÜM KISA BİR SÜREDE GELECEKTİR. FAZLA UZATMADAN İYİ OKUMALAR :DDD
MEDİA:DELİ (LÜTFEN ŞARKIYI DİNLEYİNİZ)
Eve geldiğimde rahat bir nefes aldım. Şu anlık herhangi ters giden bir olay yok. Uluç'un tirip atması dışında. Kapıyı açtığım gibi yüzüme bakmadan omuz atıp gitti. Derdin ne ki? Alt tarafı konuştuk. Konuşmak bile sayılmaz ve sen gelmiş boş yere tirip atıyorsun. Bir erkeğin tirip atması kadar berbat bir durum yok. Bari yüzüme dönseydin de adam akıllı konuşsaydık. Of, her neyse. Daha güneş yeni batıyordu ve evde kimse yoktu. Umut okuldan gelene kadar salonda mı otursam diye düşündüm. Onun yerine belki farklı bir şeyler yapabilirim. İlk olarak ceketimi çıkartarak başladım işe. Daha sonradan Uluç'un odasına gitmeye karar verdim. Fakat kapı çaldı. Şimdi, kim gelmiş olabilir ki? Kapıyı açtığımda sarışın, benden biraz daha uzun, mavi gözlü, orospu gibi giyinen ve tahminimce orospu olan bir orospu karşımda duruyordu. Bana bakmadan yukarı kata bakmaya başladı ve o şom ağzını açtı yumdu gözünü.
-Uluç evde mi?
Sana ne? Ne yapacaksın ki sen Uluç'u orospu? Şimdi ben bu embesili dövmeyeyim de ne yapayım? Uluç da az değil salak. Çok kaşınıyorsun sen beyefendi ama yapacak bir şey yok. Kızla göz göze gelince kaş göz işareti yaptı. Sen bittin salak. Benden bir cevap alamayınca içeri girmeye çalıştı ama izin vermedim. Ahh! O iğrenç sesinle kulağımın dibinde bağırma lütfen!!!
-Uluç, aşkım. Nerdesin? Şu hizmetçiye söyle beni içeri alsın.
Hizmetçi, ha? Uluç bey en sonunda teşrif edebilmişti. Şimdi gelip ikisinin de kafasını gözünü yarmamak için kendimi zor tutuyordum. Hadi bakalım sarışın, sana daha fazla dayanamıyorum.
-Hizmetçi? Pardon, anlamadım. Yanlış adres galiba, ki olsun. Açıkçası geldiğine sevindim. Ben de dövülecek adam arıyordum. Yatakta iyi olduğun kadar bakalım kavgada da iyi misin? Seni pis şıllık.
Saçından tuttuğum gibi dışarıya sürükledim ve asfalta fırlattım. Kız çığlık atarak geri geri tepinmeye çalıştı ama nafile. Kızın çığlık seslerini Uluç'un kahkaha sesleri engelliyordu. Demek bu işten zevk aldın Uluç Bey! Dur bakalım senin de sıran gelecek! Kızın burnunu kırana kadar kafasından tutup kaldırımın kenarına vurdum. Burnunu boşverin, kızın neredeyse kafasını kırıyordum. Hak ettin sen de, şimdi benim ne suçum var ki? Uluç ileri gittiğimi anlamış olacak ki beni durdurmaya çalıştı. Sadece çalıştı, durduramadı da. Uluç'u kenara itince daha çok kahkaha attı. Onu itmemle de benim canımın yanması bir olmuştu. Bileğim da Ona aldırmadan şıllığa döndüm ve kan içinde kalmış yüzüne baktım.
-Beni iyi dinle orospu. Eğer bir daha bu eve gelirsen ya da seni Uluç'un yanında görürsem sikerim. ANLADIN MI BENİ?
Kötü kız vol 15646894561. Kız ağlayarak benden uzaklaştı. Gitmeden önce de elimde kalan saç tutamlarını üstüne doğru attım. Sinirlerim şimdi normal seviyeye dönmüştü. Kız sokağın sonuna gelip Sola dönmüştü bile. Şimdi sıra Uluç'da idi. Tam Uluç'un yanına gelip tokat atacak iken sokağın sonundan bir çığlık ve SİLAH SESİ DUYULDU!! Uluç'a baktığımda arkamda hiçbir şey olmamış gibi bana gülerek bakıyordu. Bir terslik olduğunu anladığında tek kaşını kaldırıp bana sorarcasına baktı. Gerçekten sağır mısın sen? Arkamı dönüp hiç düşünmeden sokağın sonuna doğru koştum. Uluç'un arkamdan bağırmasına aldırmadan koştum. Koştum, koştum ve koştum... Hiç durmadan, nefes nefese koşmaya devam ettim. Sokağın sonuna geldiğimde sola doğru döndüm. Ve gördüğüm manzara karşısında ağzım açık kaldı. Nası- Kim yaptı ki? O... O sarışın kız... Ayağımın altında... Kanlar içinde ya-yatıyordu. Ağlamaya, hatta çığlık atmaya başladım. Olamazdı, değil mi? Ö-ölmüş olamazdı. Uluç arkamdan geldi ve bana sırtımdan sarıldı. Ben hala çığlıklar içinde ağlıyordum. Uluç beni kenara çekti ve kaldırıma oturttu. Bana dediklerini kesik kesik duyuyordum.
