III

351 45 34
                                    


Jennie, fırçasını paletinin üzerine döktüğü koyu maviye doğru batırdı ve çizimini boyamaya devam etti. Bu tuvalde bugün yalnızca koyu renklere yer vardı, uzun zamandır olduğu gibi. Çünkü içinde yaşadıklarını anlatabilen renkler koyu olanlardı.

Uzun süredir hayatında değişen hiçbir şey yoktu. Yani, gün geçtikçe daha da karamsar olması ve ruhen çökmesi aslında değişen şeylere örnek olarak verilebilirdi.

Tuvalin üzerine attığı sert fırça darbeleri içinde nasıl fırtınaların koptuğunu dışarıya yansıtabilmek için yeterliydi. Bir resmi çizmek basittir fakat duygularına resmetmek bunun tam aksidir.

Jisoo ile dördüncü terapisi bugün sonlanmıştı ve kendisine verilen ilaçları hiç aksatmadan kullanması gerekiyordu. Ama Jisoo bundan endişeliydi çünkü ya aksatacaktı ya da gerektiğinden fazlasını içerek kendine zarar vermeye kalkışacaktı. Ama o yine de olumlu düşünmeye çalışıyordu.

Jennie ise saatlerce klasik müzik eşliğinde resmini tamamlamaya çalışıyordu. Tuvalinde resmettiği papatyanın yaprakları birbirinden farklıydı. Her bir yaprak daha da koyu bir renkle boyanmış, fırçayla atılan darbeler ise onların ne kadar yıprandığını gösteriyordu. Üstelik papatyanın sapının yarısı da kopmuştu.

Tuvaline doğru uzunca baktı. "Oh, iyi iş çıkartmışım." Ardından kuruması için oradan uzaklaştı ve arkasına döndüğünde karşısına çıkan aynadan yansımasına uzun uzun baktı.

Üzerine âdeta çığ düşmüşçesine yorgun görünüyordu bedeni. Saçları dağılmış, gözlerinin altı morarmış, dudakları kurumuş ve elleri de boyaya bulanmıştı. Elleri umrunda değildi çünkü onun için resim yapmanın en güzel yanı boyaların her bir yana dağılmış olmasıydı. Fakat o kadar çökmüş görünüyordu ki kendisine baktıkça istemsiz olarak göz yaşları süzülmeye başlamıştı.

Tablosu da tam olarak Jennie'nin iç dünyasını yansıtıyordu. Sürekli içi ezik, gözleri de yaşlıydı. Artık ne zaman üzücü bir şey duysa, karnı ağrıyor ve midesi bulanıyordu. Üzülmediği zamanlarda da daima mutsuzdu. Bazen ise iki-üç saatlik uykularına rağmen hiç olmadığı kadar enerjikti. İşte bu onu gerçekten çok korkutuyordu.

2+2'nin dört olması kadar doğruydu nefes alıp vermek onun için. Ama geriye kalan her şey muallaktı. Kendisini binlerce köprü yıkmış gibi hissediyordu.

Eskiden kelebeklerin midesinde uçuştukça oluşturduğu mükemmel bir haz veren sızıyı hissederdi. Fakat şimdi o sızıyı hissedebilmek onun için çok zordu.

Van Gogh gibi yalnızca kendisini iyileştirmek için sanata başvurmuyordu, sanatını da acılarıyla besliyordu. İçinde o kadar büyük bir yara vardı ki, kanamasını ancak sanat yaparak dindirebiliyordu.

Ellerini yıkamak üzere banyoya doğru ilerledi. Musluğu açtı, hemen yanı başında duran sabunu avuçlarının arasında gezdirdi ve ellerini temizledi. Ardından avuçlarına dolan suyu yüzüne doğru sertçe fırlattı. Kendisine her zaman çok kızgındı, sebebini o bile bilemiyorken.

Ardından tekrar evinin bodrum katında yer alan atölyesine doğru attı adımlarını. Bileğine biraz önce takmış olduğu lastiği saçlarının arasına doladı. Kendisini önünde duran kanepeye attı ve ayaklarını kanepenin üst kısmına dikerken gözlerini kapattı. Kullandığı ilaçlar etkisini yaklaşık olarak iki saat sonra göstermeye başlıyordu. Bu yüzden birkaç dakika içerisinde uyuyakalmıştı bile.

~

Parmaklarını gözlerinin üzerinde ovuşturduktan sonra nihayet kendisine gelebilmişti. Fakat etrafı bir süre çift görmeye başlamıştı bu seferde. Son zamanlarda sürekli kalbini mengenenin arasına sıkıştırıyorlarmışçasına daraldığını hissediyordu göğsünün. Bazen bedenini yere göğe sığdıramazken, aklına yaşadığı tüm sıkıntılar geldiğinde, o 'bir an' ruhunu âdeta tek bir zerreye sığdırmaya çalışıyormuş gibi hissediyordu.

Titreyen telefonunu ellerinin arasına aldığında Jisoo'dan ona bir mesaj gelmiş olduğunu fark etti.  Ve hemen gelen mesaja yanıt yazdı:

Jisoo

Bugün daha iyi misin?

Sayılır.

O zaman yarın akşam 5'te
seni bekliyor olacağım.

Randevum bir hafta sonra?

Farkındayım. Fakat ben
terapi dışında da hastalarımla
görüşüyorum :)

Pekâlâ. Geleceğim.

don't let me drown || jensooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin