Sen: Noldu?
Yoongi: Bisiy yok.
Sen: Peki sen anlatmayacaksin ben anlatayım. Sadece kendime yakın hissettiklerimi bildiği bir olayı. Aslında ben koreceyi nasıl iyi biliyorum biliyor musun? Tabiki hayir. Ben 8 yaşında Kore'de kendi kendime öğrendim. Ben 7 yaşında iken buraya kacirildim. Mafyalar filan işte. Ama üstün zekam ile onlardan kurtuldum. Tabi hiç kimseyi tanimiyordum. Kendime baraka gibi bir ev buldum ama orada da fakir bir aile kalıyordu. Beni evlat edindiler. Tabi resmi olarak değil. Ama sen aile dedigime bakma sadece iki kız üç oğlan çocuğu kalıyorlardı. Bana sahip çıktılar. Büyük olan oğlan idi. Adı da Jung idi. Benim zekami o farketti ve beni okula yazdırdılar. Sadece benim okumam için çalışıyorlardı. Ben...
Yoongi: Hikaye anlatmayı bırak. Ben gidiyorum. Sen otur ve hikayenin devamını düşün.
Sen: Ama...
Tabi Yoongi seni dinler mi? Yoongi eve gider ve evde bir hareketlilik farkeder.
Yoongi: Noluyor?
Jin: So Bin yok. Onu gördün mü?
Yoongi: o kim?
Jimin: Yaa bizim doktor komşu yokmu. O.
Yoongi: Ona nolmusta?
RM: Bugün onun için özel bir günmüş. Galiba küçükken buraya kaçırılmış. Burda yeni bir ailesi olmuş. Onların ölüm yıldönümüymus.
Biliyorum olay farklı yerlere gidiyor. Biraz farklılık olsun dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Want You
FanfictionBu hikayeyi çok sevdiğim BTS ile hayal kurmak isteyen ARMY ve diğerleri için yazıyorum. Hayal kurmanız kolaylaşsın diye:-)