I Want You

20

Eul Soon: Ben aslında Kore'de idim. Çünkü gidemedim. Aklım gitti dedi kalbim yok dedi. Bende kaldım.

Jin: Neredeydin? Naptın?

Eul Soon: Daegu'daydım. Yakında telefon gelir.

Yoongi: Aloo! Efendim? Bilmiyordum. Tmm.

Eul Soon: işte beklenen telefon geldi.

Jimin: Ne dedi arayan?

Yoongi: senin amacın ne? Neden böyle bir şey yaptın?

Eul Soon: sadece yapmak istedim. Çünkü beni asla orada aramazlardi.

JK: ne yapmış?

Yoongi: Ailemin yanında kalmış. Onlara kira da ödemiş. Onlara Yoongi'nin arkadaşıyım. Demiş sonra da aniden kaybolmuş.niye orda kaldin?

Eul Soon: Min Seo söylemedi mi? Ahh söylerim dedi ama unutmuş demekki. Herneyse ilerde nasıl bir aile ile akraba olacağım görmek istedim.

Jh: akraba olmak mı?ne demek bu?

RM: Noluyor burada? Min Seo neyi söylemedi?

Eul Soon: Yoongi benimle evlensen olmaz mı?

Yoongi: Neeeee? Ne evliliği? Ben buna hazır değilim. Ayrıca daha biraz bunun için var. Ve de fanlarım var. Sen...

Tae: ilk defa kadının teklif ettiğini görüyorum.

Eul Soon: tmm o zaman.  Sen 34.5 yaşına gelince görüşürüz.

JK: nereye?

Eul Soon: dünyayı gezeceğim. 10 yıl da bitiririm herhalde. O zaman geri gelcem.

Yoongi evden çıkar ve kosabildigi yere kadar hiç durmadan koşar. Ama eve dönünce kalbinde boşluk hissedeceğini hiç anlayamaz. Sadece koşmak ister. Kosabildigi yere kadar ...
Eve dönünce ev çok boştur. Çünkü Eul Soon girmiştir. Bir veda bile etmeden...

Eğer bir kalp boşlukta ise onu doldurmayı sadece boşluğa neden doldurur. Yada eğer ondan daha fazla kendini kaptırdığın şey...

Kalbindeki boşlukla 10 yıl çok yavaş geçer. Ve evlilik konusu açılır. Ama ortada Asıl kişi yoktur. Yani Eul Soon. Şirket Yoongi'nin evleneceği kişiyi seçer. Ama o kişi verdiği sözü tutamaz. Davetiyeler dağıtılmış nikah memuru ayarlanmıştır. O gün gelir. Solan hazırlanır. Davetliler yerlerini alır. Gelin ve damat yerlerine geçer.

Nikah memuru: Sayın Soo Ahh, Bay Yoongi ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?

Soo Ahh: EVEEEETTT!!!

Nikah memuru: Sayın Min Yoongi, bayan Soo Ahh ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?

Yoongi bu cümlede başka birinin adı olsun isterdi. Ama beklediği kişi sözünde durmamıştı.

Yoongi: Şey... Ev...

Eul Soon: HAYİİİİİİİİİİİİR!!! Kabul etmiyor.

Davetliler: o kim? Neden engel oluyor?

Eul Soon: Özür dilerim Min Yoongi. Seni beklettim. Hayır çok beklettim. Gerçekten özür dilerim. Ama kabul edemezsin. Bana sözün var. Ama tekrar soruyorum. YOONGİ BENİMLE EVLENSEN OLMAZ MI? Bu soruyu 10 yıl önce de sordum. Ama şimdi cevap ver.

Davetliler: Noluyor? Söz mü? Ne sözü?

Soo Ahh' in ailesi: Yalan söylüyor. Sadece parası için yapıyor. Yalancı! Ne hakla bozmaya cesaret edersin?!?!

Eul Soon: Hangi hastaneye gidiyor sunuz?

Ailesi: Konumuz ile ne alakası var?

Eul Soon: sadece söyleyin.

Ailesi: DAEİS Hastanesi.

Jin: DAEİS mı? Yoksa!?!

Jimin: Daegu ve İstanbul değil mi?

JK: yani onca zaman gittiğimiz hastane... Adının anlamını merak ettiğimiz gerçekten bu mu?

RM: Wowww, gerçekten etkilendim.

Ailesi: imkanı yok.

Eul  Soon: Hastane başkanını ararsanız söyler.

Yoongi: sen tam bir yalancısın.

Eul Soon: sadece cevap ver?

Yoongi: Tabiki de Evetttttttttttt. Aptal!!!

Ama önemli bir şey bilinmiyordu. Çünkü bilinse hayatındaki en değerli kişi üzülecekti. Bu ölene kadar onun sırrı idi. Eul Soon, kanserdi...

( Hikayemizin sonuydu. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum. Okuduğunuz için teşekkür ederim <3 )