İlk başta biraz dolaşıp eve gelmeyi düşündüm. Dışarısı tam istediğim gibiydi. Asla sessiz olmayan bu sokaklar bomboş, ve tamamen karanlık. Mağaza gürültüleri, insan sesleri ve yüzleri yoktu. Uzun zamandır evde olmak tuhaf gelmiş olsa gerek ki, biraz yadırgadım. Ama Dışarıda, Tek başıma kendimi hiç bu kadar rahat hissetmemiştim. Tam eve doğru yürümeye başlamışken, Dışarıda benim yaşlarımda belki bir-iki yaş büyük. Bi çocukla karşılaştım. Etrafta kimse yokken onu görmeyi yadırgamış ve birazda korkmuştum, Hızlıca önünden geçmeyi planlarken ( Beni görmediğine emindim) Dönüp
- Senin gibi bi kız buralarda tek başına dolaşmamalı bence.
Cevap vermeden göz ucuyla bakıp yürümeye başladım. Ve kalbim hızlanmaya başlamıştım bile. Televizyonlarda gördüğümüz kaçırma hikayeleri geldi aklıma. Koşmayı bile düşündüm, Ama bişey durdurmuştu sanki o an, Arkamdan ayak izlerini duyabiliyordum. Yanıma geldi, Yüzüne baktığımda, Evet hayatımda gördüğüm nadir, sevimli bi yüze sahipti. Hafif kumral ve gayet kusursuz hatları vardı. Ama bu gece yarısı tanışdığın biriyle takılma fikrini doğrulamıyordu. Saatin geç olduğunu, beni eve bırakması gerektiğinden bahsedince.
- Saçmalama seni tanımıyorum bile. Üstelik eve geldim sayılır, hemen şurdan dönünce, benimle gelmene gerek yok ( Aslında evim şurası değildi)
- Üzgünüm, ama seni gördüm bi kere ve eğer seninle gelmezsem içim rahat etmez, kendimi kötü hissederim
Gibi bişeyler söyledi. Etrafıma dikkat edip, bi kaç psikopat tip görünce kabul ettim, nede olsa aynı yaşta sayılırdık. Ne zararı olabilirdiki ? Yol boyunca konuştuk ve farkında olmadan içimde ona karşı bi sempati hissetmeye başladım. Tabikide her gördüğümü seven biri değildim ( Öyle biri varmıdır sanmıyorum zaten ) Belkide uzun zamandır kimseyle bu kadar muhabeet etmediğimden, bilmiyorum. Ama bu çocukta farklı olan bişeyler vardı. Ve tanışmamızda farklıydı. Bazi düşüncelerini dinledikten sonra, Aslında aynı olduğumuzu fark ettim.
Boyu benden 5-6 cm uzun ve hafif uzun açık kahve saçları vardı. O an karanlıkta pek inceleyemesemde nasıl denk geldiğimizi bilemiyordum. Eve bırakmak yerine, biraz dolaştık ve konuşmaya devam ettikçe, Diğer tanıdıklarımdan ne kadar kötü olabilir ki diye düşündüm. Saat kavramını yitirmiş o an herşeyı unutmuştum sanki. Uzun zamandır biriyle anlaşıyor, Gülüyor ve mutlu gözüküyordum. Bi an telofona baktığımda 28 cevapsız arama, ve saatin 3 olduğunu görünce kısa çaplı bi kalp krizi geçirdim diyebilirim, evet bu sefer gerçekten başım beladaydı.