Böyle Olmak İstemiyorum..

399 26 7
                                    

Gözüme vuran ve beni rahatsız eden güneş ışığıyla gözlerimi açtım.Ortama alışmasını beklerken sanırım 50 kere açıp kapadığım gözlerim şimdi etrafı daha net algılıyordu.Uyumayı seviyordum ve erken uyanmaktan ya da uyanmak zorunda olmaktan nefret ediyordum.Hele ki tatil günlerinde uyanmak,uyandırılmak çocuğumu kaybetmişim gibi bir his veriyor bana nedensizce.(baba olmadım lafın gelişi jfnkd).Kalkıp ne yapacaktım şimdi?Güzel yatağım bende yeri çok ayrı olan yastığım..Onları bırakıp kalksam ne yapacaktım?Uyanmış ve amaçsız bir şekilde bunları düşünen benim gibi daha kaç tane insan vardı acaba ahaha.Neyse şu an bunları düşünmem gerçekten çok saçmaydı.Çünkü ben takıntılı herifin tekiydim.Bir kere uyanınca ne yaparsam yapayım uyuyamıyordum.Son kez yastığıma baktım tatlı bir şekilde gülümseyip"kızma bana seni seviyorum ve merak etme akşam gene gelicem" dedikten sonra göz kırparak odamdan çıktım.

Ben uyandıysam herkes uyanmalıydı bu evde.Fakat evde benden 2 yaş küçük kız kardeşim Ece'den başka kimse yoktu.Annem ve babam çoktan holdinge gitmişlerdi bile.

Hemen odamın karşısında odası bulunan Ece'yi uyandırmak için kendimi odasına attım.

Çok huzurlu uyuyordu.Yastığımı özlediğimi hissettim.Yastığına sarılmış,yorganını sadece kafası açık kalacak şekilde örtmüştü.Onun için havanın 39 derece olması önemli değildi.Soğuktan donsa da terlemekten geberse de üstünü sıkı sıkı örtmedene uyuyamazdı.Hani bazı kızların takıntısı vardır ya ayıcığı olmadan uyuyamaz.Ece'nin öyle bir sorunu ya da takıntısı yoktu.Onun uyuması için yorganı olsa yeterdi.

Ailemiz neşeli,komik ve eğlenceliydi.Ama annemlerin yoğun çalışıyor olması nedeniyle sadece pazar günlerinde birlikte vakit geçirebiliyorduk.Neredeyse pazar günlerini özlüyordum. Bu nedenle Ece'yle birbirimize daha çok kenetlenmiştik.Kardeşten öteydik.O benim yeri geldiği zaman annem,babam,kardeşim,arkadaşım,sevgilimdi.O benim her şeyimdi. Sürekli kavga eden ve tartışan kardeşlerden değildik biz.Tabi kavga ettiğimiz zamanlarda oluyordu ama  hepsi Ece'nin mal olmasından kaynaklanıyordu bence.

Şimdi "18 yaşında,yakışıklı,çevresinde bir ton olan insan neden ailesine bu kadar bağlı olsun ki?"diyeceksiniz.Ama emin olun benim yerimde siz olsaydınız sizde ailenizi tercih ederdiniz.

Neyse şimdi bunları düşünmek istemiyordum.

Sinsice gülüp Ece'nin yorganını çektim.Buna dayanamazdı.Aramızda sadece iki yaş olduğu için bana abi demezdi.Bir kaç dakika sonra tamamen kendine gelince gözlerini açtı ve konuşmaya başladı

"Doruk ne yapıyorsun allasen yorganımı verip hemen git burdan canısı hadi hadi" diyerek beni tersleyip kafasını yastığa gömdü.

Sonra cevap vermediğimi fark edince tekrar kafasını kaldırıp bana baktı.Sadece gülümsedim.Bu amaçsız gülümsememin vereceğim cevaptan daha etkili olacağını biliyordum.Sinir oluyordu.Onu uyandırmazsam sıkılmaya devam edecektim bu yüzden onu uyandırmak zorundaydım.Ve uyanması içinde sevmediği her şeyi ustalıkla uygulayıp uykusunu dağıtmalıydım.

Sinirli bir şekilde bana bakarak "Ne gülüyosun Doruk embesil misin beybisi?Beni rahat bırak ve hemen odamı terk et.Yoksa tüm gün uyurum ve bu da senin sıkıntıdan patlayacağın anlamına gelir!"dedi.

Yaparım dediyse yapardı ve ben tüm gün sıkıntıdan patlamaya katlanamazdım.Odadan çıkmadan önce "Eğer 10 dakika sonra aşağıya inmemiş olursan çekilmez,sıkıcı,arkadaş ortamına kardeşini sokmayan bir abi olurum ona göre!" dedim.

Aşağı inip mutfağa baktım.Yiyecek bir şey bulamamanın verdiği o iğrenç hisle mutfaktan da ayrılıp kapıdan dışarı attım kendimi.

Aslında amacım arka bahçede oturup telefonumla ilgilenirken Ece'nin kahvaltı hazırlamasını bekleyecektim.Ama mal bir insan olduğum için ön kapıdan çıkıp arka bahçeye dolanmayı tercih ettim.

Dışardan bakanların kasıntı bir yakışıklı olduğumu düşünmesinin aksine maldım ben.Kendimi dışarı atar atmaz sıcak esen rüzgarın kumral saçlarımı okşamasına izin verdim.

Böyle Olmak İstemiyorum..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin