Naif bir koku . İçime umut tohumları eken bir koku . Biraz çiçek , biraz toprak ,biraz hava kokuyor. Buram buram . Yatağımın içine yayıldıkça yayılıyorum . Belime kadar uzanan siyah saçlarım tenimi gıdıklıyor. Gözlerimi açıyorum , o güzel koku yavaşça uzaklaşıyor burnumdan toz olup havaya karışıyor . Ve geriye annemin o cırtlak sesi yankılanıyor evde .
" Okula gitmeyi düşüyor musun kızım ?" 3 ay boyunca yan gel yat . Sonra pat.Okul açılsın . Bağıra bağıra ağlamak istiyorum . Okul nedir yahu ! Niye zorluyorsunuz insanları canım ? Bırakın isteyen istediği mesleği oluversin . Beni Milli Eğitim Bakanı yapın , okulları kaldırayım !
Annemin odama doğru geldiğini , o canını yediğim terliğinin seslerinden anlıyınca hızla kalktım yataktan . Annem kapıyı tıklatmaya gerek bile görmeden odama girdi . Gözlerini kısıp bana bakarken şirin şirin gülümsedim .
" Aaa anneciğim niye kendini yordun bende tam üstümü giyinecektim " annem gözlerini devirdi .
" Tabi canım kesin öyledir . Çabuk giyin aşağı gel . Abinle seni bekliyoruz . Okula gideceksin daha !"
Odamdan geldiği gibi çıkarken ofladım . Okul okul okul !
🔆🔆🔆🔆🔆🔆🔆🔆🔆🔆🔆🔆🔆🔆🔆🔆
Üşengeçliğim saolsun 40 dakikada anca üstümü giyinmiş , kahvaltımı etmiş , abimle birlikte otobüsle okula gidiyorduk . Gönül isterdiki Mercedes ile okula gidelim ama işte ..... Biz anca otobüs .... Hayır anlamadığım bizim sokakta oturan Hayriye Teyze hergün otobüsle nereye gidiyor? Her mahallede vardır bir Hayriye Teyzeler eminim . Hayriye Teyze kafasını bana çevirip konuşmak için ağzını açtığı sırada kafamı hemen çevirdim . Şimdi Nisa kızım sevgilin varmı diye soracaktı ve bende yok Hayriye Teyze diyecektim .....
" Kaptan bizi burda indir " Otobüstekiler bana uzaylı görmüş masum köylü gibi bakarken gözlerimi devirdim. Sanki kendileri mükemmel bir Fransız aksanıyla söylüyor . Otobüs durunca abimle beraber indik . Abin bana dönüp bıkkınca konuştu. " Seninle nasıl kardeş oluyoruz anlamıyorum . Hayır benim gibi yakışıklı biri senin gibi bir maymunla nasıl kardeş olur !"
Abimi dinlemeye gerek bile görmeden okula girdim . 11. Sınıf öğrencisiydim . Okul bahçesi , çardak , bank , spor salonu herşey aynıydı . 3 ay boyunca hiçbir şeyi değiştirmemiş pinti müdür . Bizim tayfa herzaman ki çardakta oturmuş . Beni gördüklerinde ' Mehter marşı dinlemiş bir Türk edasıyla ' el sallamaya başladıklarında derin bir nefes aldım . Bakalım bu sene bizi neler bekliyordu ?Evet ilk bölüm ... Bu benim ilk hikayem , ilk deneyimim ... Bu yüzden hatalarımı görürseniz lütfen , söyleyin .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutluluk Kırıntıları
HumorNisa , hayatın onu değiştiremediği , etrafına neşe saçan bir kız. Onların hikayesi kötü oğlan , iyi kız hikayesi değil . Tam tersi , iyi kız iyi oğlan . Birbirini ölesiye seven iki genç .