Bölüm 3

36 2 1
                                    

Üç yıl geçti aradan. 16 yaşına basmıştım. Üçüncü yılım bana yaramıyordu. Çok sevdiğim bu şehirden iğrenmeye başlıyordum. Ergenlik mi, demeliydim buna yoksa hayatın gerçeklerini öğrenmek mi, bilemedim. Şuanki hayatıma bakarsam hayatın gerçeklerini öğrenmek diyebilirim.
Eski okulumda olduğu gibi burada da kendi kafamdan birilerini bulamıyordum. Özel okul olduğu için çoğu makyajlı, süslü ve okula bir şeyler öğrenmek için gelmeyen tiplerdendi. Ruken de onlar gibiydi. Her hafta yeni bir sevgilisi oluyordu. Ben ise süslü hayatlardan ve şımarık insanlardan nefret ederdim.
Bizimkilere özel okul servisi tutulmuştu. Ama ben, babamın tüm ısrarlarına rağmen halk otobüsüyle okula gelmeyi tercih ediyordum.
Bir gün alarm sesini duymayıp geç uyandım. Saat çok geç olmuştu. Üzerime pantolon çekip masanın üzerindeki kitapları elime alıp çıktım evden. Çantamı hazırlamaya vaktim yoktu. Edebiyat dersini kaçırmamam gerekiyordu. Durağın eve yakın oluşu büyük avantajdı benim için. Durağa koştum. 2-3 dakika sonra otobüs geldi. Bindim ve 15 dakikalık yolun ardından okula vardım. Saat epey geç olmuştu. İlk derse yetişmeyecektim. Dersi bölmekten nefret ettiğim için tenefüsü bekleyecektim.
Okulun içi çok sıcaktı. Dışarı çıkarken kapının önünde duran, derse girmeyen birkaç kız çelme taktılar ayağıma. Tökezleyerek birkaç adım attım. Düşecekken biri tuttu kolumdan ve engel oldu buna. Kalemle topladığım saçlarım açılmış, yüzüme dağılmıştı. Kolumu çekip saçlarımı düzelttim. Düşmemi engelleyen bir erkek olduğu için kapının önündeki kızlardan yükselen "ooooooo" sesleri utandırmıştı karşımdakini.

"Çok teşekkür ederim" dedim hafifçe gülümseyerek.

"Rica ederim. Bu arada elindeki kitabı okumuştum. Okumamış olsaydın tavsiye ederdim."

"Hala başlamadım zaten. Ama teşekkür ederim okuma isteğim arttı."

"Teşekküre gerek yoktu. Bu arada adının Ronahi olduğunu duymuştum."

"Tanımadıklarım tarafından tanındığımı bilmiyordum."

"Çok bahsettiler. Burada tek başına gezenlere 'egoist' derler. Ama arkadaşın olmadığını tahmin edebiliyorum, benim de yok. Bu yüzden bana da 'egoist' derler."

"Çok tanınanlara da... Neyse. Evet, arkadaşım yok. Ama itiraf etmeliyimki kendi kafamdan birilerinin olmasını isterdim."

"Sanırım benle sen aynı kafadayız Ronahi. Bu arada ayakta kaldık. Bankta oturup sohbet edelim mi biraz?"

"Peki. Sormayı unuttum, adın neydi?"

"Selim."

"Tanıştığıma memnun oldum Selim."

"Ben de memnun oldum Ronahi. Memnun olacağımdan da eminim."

Ne demek istediğini anlamamıştım fakat söylediği yanaklarımın kızarmasına neden oldu.
Selim diğerlerinden farklıydı. Sevmiştim onu. Arkadaşım olabilirdi.

Sessiz ÇığlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin