Yoruldum.
Kendimi kimseye anlatamamaktan.
Yoruldum.
Yalandan etrafıma gülücükler salmaktan.
Yoruldum.
Kendimi anlatabileceğim birinin olmamasından.
Ve bıktım.
Herkesten, kendimden tiksiniyorum.
En çok babamdan nefret ediyordum. Onun geçirdiği trafik kazası sonucunda hem annemi hem bir ayağı kaybetmiştim. Daha çok küçüktüm. Diğer çocuklar gibi koşmaya ve oynamaya ihtiyacım vardı. Terlediğim zaman ''terli terli su içme oğlum'' diyecek bir annem yoktu. Kaybedişin her zerresini çocukken yaşamış biriyim ben.
Hiç unutmam sekiz yaşlarındaydım. Radyoda müzik dinlerken kısa bir ara verildi ve hayatımı değiştirecek sözler yankılandı dört duvar arasında.
''Hayallerin varsa bu uğurda asla pes etme. Hiçliğin ortasında yeniden doğmak istiyorsan pes etme. Karar senin... ''
Evet benim bir hayalim vardı. Umutsuzluğa düşenleri o bataktan tutup çıkaracaktım. Kendi acılarımı başkalarının mutluluğuyla taçlandırıp mutlu olacaktım. Hep iyilikten yana atacaktım adımımı.
Tekerlekli arabamla cama doğru gidip perdeyi açtım. İlk defa güneş çarpmıştı gözlerime. Tarifi edilemez bir his kaplamıştı tüm bedenimi. Bu his tarif edilemeyecek bir derecede huzur veriyordu bana.
''Hayat seni yenmeye yemin ettim. Artık kazanan sen değil ben olacağım. Kaybeden ben değil sen olacaksın...''
İşte tüm hayatımı değiştiren, beni bugünlere getiren o altın değerinde olan cümle oldu. Bir zamanlar alay edilen, hor görülen Mert Kılıç iken şimdi herkesin saygı duyduğu biriyim. Sözümü tutup ben kazanmıştım.Şimdi sıra diğer kaybedenlerin hayatını güzel kılmaktaydı.
Yoğunluktan fırsat bulduğum zaman dilimlerinde kitap okumasını seven, her okuduğundan dersler çıkartan bir ferdim.
''Aşk herkes için değildir. Özellikle de topluluğa karışma konusunda sorun yaşayan ya da bugünün güzellik anlayışına göre yaşayanlar için.''
Bu söz ile karşı karşıya gelince aşka çok uzak kaldığımı fark ettim. Oysa aşkın ne kadar kutsal bir şey olduğunun bilincindeydim. Ya çalışmaktan fırsat olmamıştı ya da doğru insan karşıma çıkmamıştı.
Günümüzde yer alan aşklar günü birlik, daldan dala konan, her çiçekten bal alma amacı güden acımasız duygulardan ibaretti. Aşk söylemekle olunacak bir şey değildir. Senin kalbindedir aşk. O güzel yüreğin her atımındadır aşk. Onun için nefes alıp ve onun için ölmektir. Yanındayken bile özlemektir. Onun mutluluğu için gerekirse kendinden ödün vermektir. Asla mesafeler engel değildir aşka.
Aşkı binlerce hatta milyonlarca cümlelerle anlatabilirim. Buna rağmen hep bir şeyler eksik kalacaktır. Bu yüzden aşk anlatılmaz yaşanır en saf haliyle.
Aşk güzellik, çirkinlik, engellilik tanımaz. Yeter ki seven kalp gözü olsun.
Kapının çalınmasıyla birlikte o güzel düşüncelerle birlikte elimdeki kitabı en masum köşeye bıraktım.
''Girin.''
Elindeki baston yardımıyla genç bir bayan girdi içeri. Sarışın, denizi andıran mavi gözlerine masum yüzü eklenince peri kızını andırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiçliğin Ortasında Yeniden Doğuş #ValentinesContest2018
RomanceBir trafik kazası sonucunda küçük yaşta annesini ve bir ayağını kaybeden adam ile görme engelli bir kızın hiçliğin ortasında yeniden doğuşlarının hikayesi... (1576 kelimelik tek bölümlük hikaye.) Aşkın tüm engelleri aşacağını göstermek istedim siz...