I Want You • YoonSeok •

XV

Aradan 1 hafta geçmişti. Jimin'in Hoseok'un evine gelmesinin üstünden iki gün geçmişti ki Jungkook içip kapıya dayanmıştı. Hoseok'ta dayanamayıp Jungkook'u hırpalamıştı. Araya Jimin'in girmesiyle anca sakinleşmişti. Kısa bir süre sonrada Jungkook'la Jimin barışmıştı. Herkes kendi evlerine dağılmıştı. O sırada Yoongi işten atılmıştı. Kısa süreliğine bir kafede çalışıyordu. Hoseok Yoongi'nin eve gelmesiyle birlikte peşinden hiç ayrılmamıştı. Sonuçta evden gitmesi Hoseok'un yüzündendi. 1 hafta sonucunda Yoongi Hoseok'u affetmişti. Şimdi araları eskisinden de iyiydi.

Hoseok elinde ki menüyü yüzüne doğru tutmuş etrafa kısa bir bakış atmıştı. Junhong ise arkadaşının salak hareketlerini gülerek izliyordu.

"Orda ki Yoongi mi?"

"Ne? Hani nerde?"

Hoseok telaşla menüyü yüzüne bastırdı. Fakat Junhong'un gülüşü kulağına dolunca sinirle menüyü yüzünden indirdi. Hışımla gülen gencin bacağına tekme attı.

"Aissh! Canım acıdı seni sıçan."

Junhong acıyan bacağını ovdu.

"Beni kandırmanın cezasıydı bu."

Junhong gülerek gencin elindeki menüyü çekti.

"Yah! Versene onu bana."

"Liseli aşıklar gibisin Hoseok."

"Ben aşık değilim bir kere."

Hoseok kollarını birbirine dolayıp Junhong'a kısa bir bakış attı.

"Güzel şaka."

"Ciddiyim ben."

Hoseok Junhong'un elinden menüyü geri çekti. Menüye bakıyormuş gibi yapıp etrafta Yoongi'yi arıyordu.

"Şu Yoongi değil mi?"

"Hani nerde?"

"Tam arkanda ki masada."

Hoseok yakalanma korkusuyla kafasını menüye bastırdı.

"Ne yapıyor?"

"Elinde ki telefon değil mi onun? Oturan adamın numarasını mı alıyor?"

Hoseok gözlerini şaşkınlıkla araladı. Menüyü hışımla masaya bıraktı.

"Kim benim sevdiğim adamın numarasını alıyor lan!?"

Junhong elleriyle yüzünü kapattı. Hoseok'un bu aptal hareketleri onu bir gün öldürecekti. Hoseok hışımla bakışlarını kafede dolaştırdı. Yoongi'yi arkasında ki masada göremeyince sinirli bakışlarını Junhong'a çevirdi.

"Beni yine mi kandırdın?"

"Sus Hoseok. Herkes bize bakıyor. Buna Yoongi de dahil. Tanrım!"

Hoseok utançtan kızaran yanaklarıyla yerine geri oturdu. O sırada Junhong ellerini yüzünden çekmişti.

"Yoongi nerde? Hala bakıyor mu?"

Junhong eliyle sol tarafı kasanın orayı işaret etti.

"Evet bakıyor."

"Tanrım ne yapacağım? Gizli bir iş üstündeyken anneme yakalanmış gibiyim şuan."

Junhong omuz silkip utançtan kızarmış arkadaşına baktı.

"Onu sevmediğini söylüyorsun ama bal gibi de seviyorsun. Böyle salak gibi onu izlersen başkalarına kaptırırsın söyleyeyim. Bence gidip şuan da onu sevdiğini söyle."

"Başkalarına gider mi?"

"Evet."

"Sen ciddi misin?"