~İntikam~

101 12 12
                                    

Medya da melek yüzlü şeytanımız var :)

Sabah uyanınca okul formamı giyip aşağı indim indim.

Tam kapıdan çıkacakken annemin "yoo shin kahvaltı yapmadan mı gidiceksin" demesiyle arkamı dönüp anneme gülümsedim ve "size afiyet olsun benim pek canım istemiyor" diyerek ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım.

Yolda başım eğik şekilde yürürken bir taraftan da önümdeki taşı ayağımla biraz ileri itiyor sonra aynı taşı tekrar itiyordum bu şekilde taşla benimle birlikte gelmiş oluyordu.

"Yoo shin beklesene" jungkook nefes nefese yanıma geldi ve "yah yoo shin iki dakikadır arkandan bağırıyorum niye beklemiyosun" dedi.

Omuz silkip "duymamışım" dedim.
Jungkook sinirli halini yüzünden silip kocaman gülümseyerek "ailen yurt işine izin verdi demi , geliyosun yurda" dedi. Başımı olumsuz anlamda sallayarak "babam izin vermedi" dedim.

Jungkookun yüzü düşsede omuzumu sıvazlayarak "voşver üzülme" dedi çünkü o da biliyordu onunla birlikte yurtta kalmayı çok istediğimi.
Okula geldiğimizde bahçede yoongi yi gördüm bankta tek başına oturuyordu başımı jungkooka çevirip "kahvaltı yapmadım kantine gidelim mi?" dedim.

Başını onaylarcasına sallayıp "tamam" dedi.

Kantine girdiğimizde junkook "ne istiyorsun" dedi.
"Tost ve meyve suyu" dedim başını sallayıp kantin sırasına girdi bende boş bir masa bulup oturdum ve telefonumla oynamaya başladım.

Jungkook "al" diyerek tostu ve meyve suyunu uzattı ve karşıma oturup kendi tostunu yemeye başladı.
Zil çalınca sınıfa çıktık ve sıralarımıza oturduk. Önümde oturan kızı omzundan dürterek "senden bir şey isteyebilir miyim?" diye sordum.
Başını sallayarak "tabi" dedi.

Gülümsedim ve "acaba jungkook ile yer değiştirebilirmisin" dedim.
Kız gülümseyerek "değiştiririm tabi" dedi.

"Çok teşekkür ederim" dedim
"Önemli değil" dedi ve çantasını alarak ayağa kalktı.
"Kookie çantanı alıp buraya gel" diye bağırdım.

İlk baş anlamasada daha sonra çantasını alıp ön sırama oturdu ve arkaya döndü "benden uzak kalmaya dayanamıyor musun?" dedi. gülümseyerek "tabi canım ne demezsin yüzünü beş dakika görmeyince depresyona giriyorum" dedim.

"Ah beni bu kadar çok sevdiğini bilmiyordum" dedi.
Kafasına vurarak "salak salak konuşma karşıdan karşıya hapishane mahkumları gibi birbirimize bakıyoruz hem fenamı yaptım sınavlarda birbirimizden kopya çekeriz" dedim.

Öğretmen sınıfa girince yerine oturup yoklamayı aldı ve ders anlatmaya başladı. Jungkook arkasına dönüp "çıkışta birşeyler yapalım mı?" dedi.
"Sen yurda yerleşmiyecek misin" dedim. "Babam bavulumu okul çıkışı getirecek onu odaya bırakıp sonra beraber çıkarız eşyalarıda daha sonra yerleştiririm" dedi.

"Tamam o zaman" dedim.
Yoongi ayağıyla sıranın altına vurup "çenenizi kapatıcak mısınız artık dersi dinleyemiyorum." dedi.
Gözlerimi devirip "sanki çok dinliyosun defterine not bile almamışsın hiç" dedim defterini göstererek.

"Seni ilgilendirmez" dedi ve elini kaldırarak "hocam arkadaş arkasına dönüyo" diyerek beni gösterdi

Öğretmen "yoo shin önüne dön" diyerek beni uyardı. Göz ucuyla yoongiye tekrar baktığımda sırıtıyordu ama son gülen ben olucam yoongi daha sonra gülemiyeceksin şimdi rahat rahat gül dedi.

Öğleden sonra 12:50

Dersin başlamasına 10 dakika vardı ve benim intikam alma vaktim gelmişti.
Kimseye görünmeden erkeklerin soyunma odasına girdim üzerinde min yoongi yazan dolabın yanına gittim ve içinden yoonginin beyaz eşofmanlarını aldım.

Düşmanım Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin