Evet biliyorsunuz dun okulun son gunuydu ve hangi yasta ya da kacinci sinifta oldugunuz onemli olmadan herkesin sevdigi gundu.
Artik 'MEB in babaannesi kasar' diyip kalktigimiz sabahlar yok.
Kiskanin beni bitches 8. sinif olmanin en guzel yani son haftada yapmaya calisicagin kitaplar yok. Hani şu hiç birimizin yapmadığı ama öğretmenlerin hala inatla sordukları ve ilk günde hiç atlamadıkları o ödevler. Bizim o kurduğumuz hayallerin hiç biri gerçekleşmemiştir tabii. Gerci hic kimse yazin fazla eglenmez. Bilirsiniz o Tumblr girl resimleri. Onlardan birini yaşamış olanınız varsa hemen burayı terketsin lütfen.
Gelelim asil mevzuya;
Müdür konuşmaları. Gerçekten her zaman bizi linç eden resmen saçlarımı sökme isteği getiren o muhteşem konuşma. Sanki biz onu çok dinliyomuşuz gibi her sene yapılan aynı konuşma. 'Evet sevgili öğrenciler ve öğretmen arkadaşlarım bir öretim yılının daha sonuna gelmiş bulunmaktayız....' diye başlar bilirsiniz. Birde güneşin altındaysanız daha zor geçicek o 1 saat. Sanki sadece 'Sonunda su gerizekalı son sınıf ergenler gidiyo. Siz de tatilde ölmeyin, paramı sizden alıyom zaten şimdi s*ktirin gidin servisinize iyi tatiller' (biliyorum müdür bey sizde bunu demek istiyosunuz) diyemezler. O törenden kurtulmak için ne bahaneler buluruz biliyorum.-Güneş alerjim var
-Hocam bi gidiyim ilaç alıyım midem bulanıyo
-Hocam tuvalete gidebilirmiyim çok sıkıştım
-Eğer bahane bulan yakın arkadaşınsa sende ' yardım ediyim kızcağıza hocam' der koşarsınız ve hayat kurtarıcı arkadaşınız da sizyardım etmeseniz ölücekmiş gibi davranır ve yırtarsınız. Ah biricik o arkadaş.
-Ama en iyisi hocanın gözüne soka soka resmen ölüyomuş numarası yapmak. Böylece hocada seni ' Ay yavrum hasta ama yinede saygılı' diyip yolluyo hem hocanın gözüne giriyon hem kaytarıyon.
Tabi tüm bahneler tükenmişse tek yapıcağın beklemek...'Herkese iyi tatiller' lafını duyduğumuzda depar atarak servise atladığımız o an da günün en mutlu anı.
Tabi yazın kurulan ama gerçek olmayan hayaller de 2. mevzu.
'Bu yaz farklı olucak!'
Ha-Ha-Ha tabi canım neden olmasın!
♪♫'And the sunshine...'♪♫ (nerden çaldığı belli olmayan müzik) Makyaj, fönlü saç, güler yüz ve gerinirken bile güzel görü... Dur dur dur. Geri sar, böyle kalkanımız yoktur tabi. Eski moda bi amerikan filminde değiliz. Zaten şahsen benim şarkım Arsız Bela-Böyle Hayatın a.q. olurdu heralde.
En kötü durum bünye alıştığından yine sabahın köründe hortlamak. Her yıl olduğu gibi önceki yıllara benzememesi umuduyla uyandığımız o ilk andan sonra yine aynı şey; ev topuzu, büyük ihtimalle artık yer bezi olucak rahat bi eşofman ya da pijama, bilgisayar, telefon ve izlenmediği halde açık olan televizyon.
Gerçi artık bende umudumu yitirdim. O ilk gün umutla kalkmıyorum. Hatta elime bi şey yapma fırsatı geçsede yapmıyorum ne hoş dimi. Fazla üşengecim.
Yazın yapılan planlar herkeste aynıdır:
1-Zayıfla; Evet sizi gerçekten anlıyorum kızlar. Zaten istediğim gibi fiziği olan insanlara bakışım die bitch, die dan farksız olduğu için o insanları kınıyorum. Bir çoğumuz büyük bir hırsla başlayıp yaptığımız o sporu yaklaşık 1,5-2 hafta sürdürür sonrasında, en küçük aksamada bırakırız tabi. Ve sonra gelsin kilolar gelsin göbekler. Benim göbek derdim olmasa da en yakın arkadaşımda var. Ama kız göbeğiyle gayet barışık. Hatta ona isim vermeyi planlıyoruz.
2-Evde durma hep arkadaşlarınla dışarda kop; Hem en sık rastlanan hem de en az gerçekleştirilen olmayı başaran başlıktır kendisi. Benim bu listede dert etmediğim tek şey bu başlık aynı zamanda. Ama boşverin ben hep dışardayım da bi halt olmuyo o göt yine büyüyo. Yaşasın evde oturup kıç büyütmece!
3-Yeni diziye başlamak; eski dizinin yeni sezonunun gelmesiyle başladığın yeni dizinin allak bullak olması (Bkz: 'Ya şu PLL de ölen allison Argent mıydı Dilaurentis mi?').
4-Yakışıklı manita bulmak; evet herkesin en büyük hayali kendi Francisco su olmasıdır tabi. Kim yakışıklı sevgili istemez? Özellikle yaz aşkları benim favorimdir. Tabi biz 'yok ya fazla yakışıklı o bana bakmaz' modunda Allah bilir kaç erkeği kaybediyoruz. Bende her sene bi taşa abayı yakar ve onunla doğru düzgün arayı yapamadan yazı sonlandırırım.
5-En tatlı ve en güzel kombinleri yapmak; Bende Yıldız Tilbe gibi tip ve Mahmut Tuncer gibi fizik olunca güzel durmyo tabi.(Bkz:Nebahat Çehre bikinili)
6-Tumblr ya da We Heart It teki gibi fotoğraflar çekmek; bunu bile yapmak bahtımızda yok.
Malesef bunlardan hiçbiri gerçekleşmez. Her ne kadar sıkılsakta okulun başlamasını da istemeyiz tabi. Ben de şahsen 3 ay sonra okulun kapanıcak olmasına şimdiden üzülüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Kolay da Zor Olan Biziz(askida)
ChickLitOkurken 'harbi öyle lan' dedirtebilecek, sadece eğlenme amaçlı yazılan, hiç bi halt öğretme amacı gütmeyen, açık sözlü ve fazla konuşan, kelebek gibi uçar arı gibi sokarım lafının açıklaması olan, küçük bir dinazorun yazdığı küçük bi kitap diyelim.