Yugyeom düğün salonuna geldiğin de derin bir nefes alıp iç geçirdi. Eğer evleniyorsan, bu kişi ben olmalıyım. Ardından arabadan inip salona girdi. Davetliler masalarda oturuyorlardı. Yugyeom salona göz attıktan sonra salondan çıktı.
Gelin odası yazan odanın önüne geldiğinde durdu. Tekrardan derin bir nefes alıp kapıyı açtı. Yugyeom içeri girdiğinde Hye Sun gülümseyip döndü ve Yugyeom ile göz göze geldi. Gülüşü yavaş yavaş yüzünden silinirken ayağa kalktı. Yugyeom kollarını birbirine bağlayıp duvara yaslandı. Ardından gülümsedi.
"Gelinlik..."
"Nolmuş?"
"Yakışmış."
Hye Sun gülümsedi. "Şey... Teşekkür ederim."
Yugyeom gülüşü, çiçek bahçesi gibi diye düşündü. "Evleneceğine hala inanamıyorum."
Hye Sun omuz silkti. "Ben de inanamıyorum."
"Sen neden inanamıyorsun ki?"
"Hep sevdiğim adamla evleneceğim günü düşünüp dururdum. Ve eskiden sevdiğim adam sendin... Yani şimdi düğünüme gelmek istediğini söylüyorsun... Düğünüme geliyorsun... Bilmiyorum..."
Yugyeom, Hye Sun'a yaklaşıp omuzlarına dokundu. "Kötü hissetmeni gerektirecek hiç birşey yok. Bak sen de dedin eskiden sevdiğin adamdım. Şimdi ise sevdiğin kişi bir başkası. İçin rahat olsun."
Hye Sun bir şey söylemeden Yugyeom'un gözlerinin içine bakıyordu. Yugyeom gülümsedi ve konuşmaya devam etti. "Hye Sun. Ben fark etmeden sana kaptırmışım kendimi. Seni sevmişim. Bir tek seni. Sana bir başkasıyla evlenme diyemiyorum. Bunu söyleyecek kadar güçlü de değilim. Bundan tam bir yıl önce sana kötü davranmasaydım belki de bu düğün sizin değil de bizim düğünümüz olacaktı. Sende yara açtığımı biliyorum. Kapatacak tek kişi benim, sende bunu biliyorsun. Fakat bunu bilmek bir işe yaramıyor. Seni bana geri getirmiyor. Geç kaldığımı biliyorum. Buna rağmen seviyorum..."
Yugyeom nefesinin kesildiğini hissedip durdu. Hye Sun hala birşey söylemeyip Yugyeom'un gözlerine bakıyordu. Yugyeom, Hye Sun'un elini tutup kendi kalbine götürdü ve devam etti. "Sen bir başkasıyla evlenecek olsan da hep burada yaşıyor olacaksın. Ben yine seni seveceğim. Tıpkı ilk tanıştığımızda ki gibi."
Hye Sun gözlerini Yugyeom'un gözlerinden çekti. Yugyeom yavaşça Hye Sun'un elini bıraktı.
Buruk bir gülümsemeyle konuştu. "Sonsuza kadar mutlu ol."
Ardından kapıya ilerledi.
"Yugyeom!"
Yugyeom Hye Sun'un sesiyle durdu. Tekrardan ona döndü. Hye Sun konuşmak için ağzını açtı. Ama konuşmayıp dudaklarını birbirine bastırdı. Ardından gülümsedi.
"Teşekkür ederim."
"Artık gitmeliyim..."
"Pekala..."
Yugyeom Hye Sun'a arkasını döndü ve kapıyı açıp dışarı çıktı. Ardından kendi kendine mırıldandı. "Elimden gelen buydu. Bi ihtimal bana dönersin sanmıştım. Sanırım evleneceğin kişi ben değilim..."
-
Alın size gece gece yeni bölüm. Bu arada gelecek bölüm final.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kakaotalk 2 // Yugyeom
FanfictionBilinmeyen: Hayatımın aşkı çocuklarımın babası annemin damadı nasılsın? Princeprince: Kimsin? Bilinmeyen: Sana aşık olan bir hayran