2. Bölüm
Gecenin bir vakti uyanmış koltuğun konforlu olmadığına karar vererek odama çıkmış ve üstümü değiştirip kendimi yatağıma atmıştım. Şimdi ise dünün yorgunluğunu bedenimden atabilmek için ekstra çaba sarf ediyordum. Peluş pijamalarım ve elimde kahvem ile evin içinde dolanırken zilin çalması beni şaşırtmıştı. Sabahın köründe kim gelebilir ki?
Ayağıma terliklerimi geçirerek kapıya doğru adımlarımı yönlendirdim. Kapı kulubuna uzanıp kapıyı açtığımda karşılaştığım kişi vücüdum daki bütün kanın yanaklarıma hücüm etmesine neden oldu.
" Justin? " şaşırmış ve utanmış bir şekilde ona bakarken kapı pervazına yaslandı ve gülümsedi.
" Pijamalarını sevdim." Fazla samimi değil mi bu cümle?Üstüme bakıp yeni bir utanç dalgasına kapılacağım sırada dudaklarını yaladı ve gözlerini üzerime dikti.
" Amelia , unuttun mu? Bugün için bana verdiğin bir sözün vardı. " Tabii ki de unutmamıştım.
"Hayır, yani evet. "
Amelia ne halt yiyorsun sen? Zaten yeterince rezil oldun. Bir de kekeliyorsun karşısında.
" Tabii ki unutmadım. Ama bu kadar erken burada olacağını tahmin etmemiştim. " başımı öne eğdim ve parmaklarımla oynamaya başladım.
" Üzgünüm. "
" Ah , hayır. Üzgün olma. Benim hatam erken geldim. " başımı kaldırıp ona baktım. Gülümsemesi gerginliği bir anda yok etmişti.
" İstersen sen içeri geç ve bende hazırlanayım. " dedim ve geçmesi için kapıdan çekildim.
O içeri geçtiğinde kapıyı kapattım ve elimdeki kahveyi mutfağa bıraktım. Aceleci bir tavırla merdivenlere yöneldim ve odama çıktım.
Odama girdiğimde dolabımı açıp içinden bir kot pantolon ve kareli gömlek buldum. Onları yatağın üstüne fırlatıp saçlarımı açtım ve taradım. Göz kalemi ve hafif bir parlatıcı ile makyajımı tamamladıktan sonra kıyafetlerimi giydim. Tamamen hazır olduğuma karar verdiğimde odamdan çıktım ve aynı aceleci tavırla aşağı indim.
Justin'e baktığımda aile fotoğraflarımızdan birine bakıyordu. Benim geldiğimi görünce fotoğrafı yerine bıraktı ve bana doğru ilerledi.
" Merakımı bağışla. Sadece annen , fazla tanıdık geldi. " suç işlemiş küçük çocuklar gibi görünüyordu.
" Ah , önemli değil. Gerçekten. " sevecen bir şekilde ona baktım.
" Gidelim mi? "
Onu başımla onaylacağım sırada midemin guruldaması ikimizinde kahkaha atmasını sağladı.
" Anlaşılan birileri fazla acıkmış. " onun bu sözü üzerine kıkırdayıp peşinden giderken bana verdiği güveni kalbimin derinlerinde hissediyordum.
Bahçeye çıkıp arabaya ulaştığımızda Justin yıllar öncesinde kalmış ve şimdi günyüzüne çıkmış bir anı gibi geliyordu bana. Belki de yeni tanışmış olmamıza rağmen ona sıcak davranmamın sebebi buydu. Ya da bana verdiği histi. Ve ben bu her ne ise bitmesini istemiyordum. Kalbimin kapılarını açmayı da.
**
" Amelia. Amelia. Uyan " gözlerimi yavaşça araladığımda Justin'in arabasına uyuya kaldığımı ve bizim çoktan kahvaltı edeceğimiz yere ulaştığımızı fark etmiştim. Kafamı zorla da olsa toparlamayı başarıp Justin'e baktım.