Herzamanki gibi okula gitmek için uyandım. Odamda bana özel olan banyoma girdim. Duşumu aldım,formamı giydim ve okula doğru yol aldım. Aslında bir babam yok annem var. Bu kadar zengin olmamıza rağmen okula yürüyerek gidiyordum. Yani ben öyle parası ile övünmeye çalışan kişilerden değilim. Okulun girişine geldiğimde sanki yanımdan hızlıca bir ışık hüzmesi geçmişti.
-Bu da ne böyle?
Olaya çok takılmadım sınıfa girdiğimde sıramda başka birinin oturduğunu gördüm. Yanına gittim ve ona
-Hey! Burası benim yerim neden başka yere oturmuyorsun?
Çocuğun görünüşü şöyle:Sarı saçlı ve zayıf gibiydi. Yüzünü çok göremiyordum. Çünkü yüzünü aşağı eğmiş önündeki sıraya bakıyordu. Ona tekrar seslendim
-Hey sana diyorum!
Bu sefer bakmayı akıl etmişti. "Ne var?" der gibi bakıyordu
-Yerime oturuyorsun
Dememe kalmadan hoca sınıfa girdi ve mecburen yanına oturmak zorunda kalmıştım. Hoca dersi başlatmadan önce iki isim saydı
Hoca:Park Jimin ve Kim Taehyung buraya gelip kendinizi tanıtın
Yanımdaki çocuk ayağa kalktı ve en yapın arkadaşım olan Hyun Soo'nun yanındaki çocukta ayağa kalkmıştı. Sarı saçlı çocuk
+Ben Taehyung. Kim Taehyung. Umarım iyi anlaşırız.
Yanındaki de
×Merhaba!Ben Jimin. Park
Jimin. Umarım iyi anlaşırız.Dedi ve 90° eğildiler. İsminin Taehyung olduğunu öğrendiğim çocuk tekrar yanıma oturdu.
-Merhaba! Ben Hee Young
Taehyung bana döndü,elini kaldırıp selam verdi ve azıcık tebessüm etti. Tekrardan önüne döndü. Nedense kendimi onu izlerken buluyordum. O sıraya bende ona bakarak zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Telefonumun saatine baktığımda 3 ders kaldığını gördüm. Hyun Soo yanıma gelip beni dürttü.
Hyun Soo:Kızım yürüyene yemekhaneye gidelim. Açlıktan öleceğim yoksa
Dedi ve koluma girdi. Yemekhaneye vardık. Hyun Soo çok obur biriydi ama nasıl olurda kilo almıyor bunu bilmiyordum. Yemeğimizi yedik ve tekrar sınıfa döndük. Jimin benim yerime oturmuştu. Gözlerimi devirdim. Bu yerimden çektiğim ne benim ya!Taehyung ve Jimin gizlice birşeyler konuşuyorlardı. Jimin'in yanına gidecekken Hyun Soo beni durdurdu.
Hyun Soo: Hee Young bu çocuk çok yakışıklı. Dudaklarına bayıldım ya!
-Çocuk daha yeni geldi ve sen ona aşık olduğunu mu söylüyorsun?
Gerçi bunu diyorum ama Taehyung'a çoktan abayı yakmıştım.
Hyun Soo:Olamaz mı?
-Off! Tamam!
Dedim ve Jimin'in dürttüm
-Hey! Yerimden kalkar mısın?
Bununda bana cevap vermeyeceğini düşünürken direk bana döndü ve
Jimin: Özür dilerim
Dedi ve eğildi. Hyun Soo'nun yanına geçti. Taehyung bana mı bakıyor? Evet tam olarak gözlerimin içine. Ne? Gözlerinin rengi mi değişmişti. Gözleri koyu kahverengi iken şuan sarıya dönük bir renkteydi.
-Taehyung gözlerin
Taehyung: Ne?
Dedi. Ses tonuna aşık olmuştum. Bir insanda bu kadar güzel bir ses tonu olamazdı.
Taehyung: Gözlerim? Ne?
Dedi tekrardan.
-Gözlerinin rengi değişmiş
Bir an panikledi ve Jimine seslendi
Taehyung: Jimin! Yürü çabuk!
Ne olduğunu anlamamıştım. Acaba lens mi kullanıyordu? Herneyse. Zamn geçti ve son derste bitti. Eve gitmek için harekete geçtim. Okulun çıkışından çıkıcaktım ki yan sokaktan bir bağırış sesi duydum.
-Bu da ne?
Dedim.-sessizce- Bu bir kadın sesiydi
•Bırakın beni!!
Hayır! Bakmamalıydım. Ya başıma birşey gelirse dedim ama ayaklarım beni oraya götürmekte ısrarcılardı. Duvarın kenarından sarkarak sokağa baktım. Kadını tutan kişiler Taehyung ve Jimin ama bir kişi daha vardı yanlarında. Neler oluyor burada? Taehyung kadının ellerini Jimin ise bacaklarını tutuyordu. Diğeri ise yüzüne tavşan maskesi takmıştı (Medya). Maskenin ağız kısmını kaldırdı kaldırdı. Ne? Nasıl dişleri vardı öyle? Kadının boynuna yaklaştı ve dişlerini kadının boynuna geçirdi. Ben o sırada gördüklerimi sindirmeye çalışıyordum. Ama olmuyordu. Korkudan ayaklarım tutmadı ve geriye popomun üzerine düştüm. Hayır! Hayır! Hayır! Buraya bakacaklardı kesin. Ayağa kalkmayı denedim. Kalktım ve koşarak oradan uzaklaştım. Eve vardım. Hizmetçiye ve anneme selam verip odama çıktım.
Bu gördüklerim çok oluyordu. Nasıl olmuştu bu? Ne yani onlar vampir miydi?
