Katy minik adımlarla uçuruma doğru yürümeye başladı. Minik kardeşi onu orada bekliyordu ve Katy aşırı geç kalmıştı. Uçuruma vardığında büyük bir nefes verip birayı yere koydu.
"Yine aynı yerdeyiz ha Mia?"
Ses gelmediğinde yere oturup çantasındaki sigara paketini çıkardı, paketin içinden bir dal sigara aldı. Ay ışığının yansıdığı göle bakıp sigarasını yaktı.
İçinden kardeşinin bedeninin hâlâ orada olduğu ihtimali geçse de bunun mantıklı olmadığını çok zaman geçmeden anladı. Başını iki yana sallayıp bu düşünceyi aklından çıkardı, çantasından Mia'nın fotoğrafını çıkarıp gülümsedi. Gülümsediğini anda mesaj sesi ıssız yerde yankılandı. Ekranda kocaman harflerle 'Ashley'den yeni bir mesajınız var' yazısı yazıyordu. Kilidi açıp mesaja göz gezdirdi
Ashley: Ne güzel gülüyorsun sen öyle.
Katy sinirle telefonu kapattı ve ayağa kalktı. Ashley ağacın arkasına iyice sindi, görünmesi iyi olmazdı.
'Neredeysen çıksana korkak!' diye tüm gücüyle bağırdı Katy. Ama Ashley bunu umursamamıştı.
Katy dudağını ısırıp biranın kapağını açtı, bir yudum alıp yüzünü buruşturdu. İyi değildi, ve olmayacaktı da. Mia'nın acısı kalbinin bir taraflarında hep kalacaktı. Bu uçuruma gelmesi imkansızdı, fakat kardeşine ihanet ediyormuş gibi hissediyordu Katy. Gözyaşlarına engel olamadan akmaya başlamışlardı. Nasıl olsa kimse görmüyor diye geçirdi içinden ve kendini tutmayı bıraktı. Hıçkırıklarına engel olamıyordu, ve her hıçkırdığında kendine lanet okuyordu. Bu kadar güçsüz olmamalıydı. Omzunda bir el hissettiğinde kendini zor olsa da durdurdu. Yutkunup arkasına dönmeye kalktığında ise omzunu tutan kişi gözlerini kapattı. Katy karanlık görmeye başladığında ise tam dudaklarını aralayacaktı ki, o ince sesi duydu.
"Ağlama artık, ağlamak sana yakışmıyor güzellik."
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acantilado 『Texting』girl✗girl
Short StoryUn acantilado y dos chicas jóvenes. Dos vidas, cuanto cambiable? "Asla anlamayacaksın sevgilim, bu uçurumun ikimizi de lanetlediğini anlamayacaksın. İkimizi de gittikçe öldürdüğünü anlamayacaksın, ve öyle bir gün gelecek ki bu uçurum ikimizin de hay...