Arzunun Rengi

Gelinliğin içerisinde farklı bir Gece vardı sanki, bu ben olamazdım, saçları sade ama hoş bir topuz, duvağını tutturduğu gümüş taşlı bir taç, ve balık gelinlik, farklı bir Gece vardı aynanın karşısında, yanımda ki kız son bir kez daha saçlarımı, duvağımı ve makyajımı tazeledikten sonra elini uzatarak ayağa kalkmama yardım etti, ve usulca dışarı çıkmak için adımlarını hızlandırdı, biraz sonra içeriye o girdi, Gri-Mavi tonlarında keskin bakan gözleri, uzun boyu, iri kasları, kusursuz suratı olan Ayaz, yüzünde ki o donuk ifade fazlasıyla gerilmeme sebep olmuştu, fakat bu istenmeyen gecenin bile kötü geçmesine izin vermeyecektim, kolunu açıp girmemi emrettiğinde sessizce koluna sokuldum, yavaş adımlarla salona doğru ilerlemeye başlamıştık, alkışlar tufanında yavaş adımlarla ilerlemeye devam ettik, sonunda masaya vardığımızda nikahımız için şahitler ve nikah memuru huzurumuza getirilmişlerdi, her şey biterken tek hatırladığım, onun o donuk sesiyle fısıldadığı ‘’Evet’’ sözcüğüydü.

Arabadan indiğim sırada tekrardan koluna girmesini emretmesini beklerken, ani bir hareket ile kendimi kaslı kollarının arasında buldum, kucağına alarak bizi Londra’da özel olarak sadece bize olarak tuttuğu özel suit’te kalacaktık, Suit’in önüne geldiğimizde beni yavaşça yere indirdi, gözlerini gözlerime kenetlediği sırada sanki farklı bir his kaplamıştı içimi, yavaşça başımda ki duvağı açmaya yeltendiği sırada telefonunun çaldığını belirten sesi duyduk, daha duvağımı bile açmadan cebinde ki telefonu çıkarıp konuşmaya başladı, biraz sonra beni ayakta öylece onu beklerken dışarıya çıktı, kapının o sert kapanma sesini duyduğumda gözümden akan yaşlara engel olamadım, yavaşça yatağın üzerine oturup sakinleşmeye çalıştım, beni öylece belki de özel olacak olan tek gecemizde öylece bırakıp çekip gitmişti, yavaşça ayağa kalktım banyoya doğru adımlarımı hızlandırdım üzerimde ki gelinliği hızlı hareketlerle çıkardım ve sandalyenin üzerine öylece bıraktım, saçımda ki ordu kurmuş olan tel tokalarla zorlu bir savaş içerisine girmiştim ki sonunda hepsinden kurtuldum, duvağımı ve gümüş taşlı tacımı da çıkardıktan sonra yavaşça üzerimde ki jartiyeri çıkardım ve sıcak suyu ayarlamak için hızla küvete doğru ilerledim, yavaşça eğilip suyu ayarladıktan sonra küvetin içine badem özlü duş jeli döktüm ve küvetin içerisine kendimi bıraktım, sıcak suyun ilahi bir rahatlatıcı etkisi vardı, birden bire mayışmıştım elime aldığım o pahalı şampuanlardan avucuma bir miktar döktükten sonra katılaşmış ve artık spreyden tabaka tutmuş saçlarımı yavaşça ovmaya başladım, saçlarımın yumuşadığını hissettikten sonra, biraz da saç kremiyle başıma ufak bir masaj uyguladıktan sonra, yan tarafta duran bornozumu elime aldım ve duştan çıktım, saçlarımı kuruttuktan sonra, yan taraftan bir adet örük yaptım, üzerime beyaz saten geceliklerimi giydikten sonra yatağa bana ait olan tarafa uzandım, ve kendimi bu tatlı yorgunluğun kollarına bıraktım..