Normalde benim platoniğim olan mükemmel , kaslı, yakışıklı, tatlı Jungkook ' umu izlemem lazım . Lazım diyorum çünkü gereksiz bir o kadar da yavşak olan arkadaşlarım sayesinde bunu yapamıyordum . Zaten onu sadece uzaktan izleyebiliyorken bu şerefsizler yüzünden onu da yapamaz olmuştum.
Şu an oturmuş dna israfı insanlarla takılıyordum. Daha doğrusu mecbur bırakılmıştım . Eğer bugün de onlarla olmazsam Hye Su ' ya benim ona deliler gibi aşık olduğunu söyleyerek beni tehdit etmiş, sonuç olarak da beni buraya bağladılar . Burada kalmazsam dediklerini yapacaklarına hic şüphem yoktu .
"Namjoon . Sus artık beynimizi siktin . "
Ve daha fazla dayanamadım . Namjoon ' u kibarca uyandıktan sonra önümdeki kahveyi yudumlamaya devam ettim . Acaba kurabiyem şu an napıyor? Ya da kimlerle fingirdeşiyor ? Neden sevdiğim adam bu kadar oynak?
Içimden gelen sövme isteğini bastırmaya çalışıyordum ama masadaki gereksiz insanlar böyle devam ederse onlara patlayacağım gün gibi ortadaydı .
Sevimli halimi sadece kurabiyem ile yazışırken kullanıyordum . Normalde yumuşak bir erkek değildim . Hatta baya serttim ama bu sertliğim Jungkook ile yazışırken sönüyordu hemen .
"Tae . Lan yarınki maça kupon yapalım diyoruz sen de var mısın ? "
" Maçın oranları kaç lan ?"
"Galibiyete 2.75 beraberliğe 1.25 vermişler . Belki şansımız tutar deneyelim . Belki kör talihimiz açılır ."
Kendimi tutamayarak kahkaha atmaya başladım . Kendimi tutma girişiminde de bulunmamıştım zaten .
"Oğlum sen aylarca internette yazıştığın kişinin travesti olduğunu buluşunca öğrendin . Ne talihi amına koyayım? "
"Tamam. Talihsiz olabilirim ama karizma bende koçum . Kızlar bana hasta . Aslında kızlar sana da hasta ama hiç pas vermiyorsun."
Erkeklerden hoşlandığımdan kimsenin haberi yoktu nerdeyse. Bilmeleri de gerekmezdi . Kızlar bana asılınca ve ben onlara karşılık vermeyince daha da ulaşılmaz oluyordum zaten . Böylesi daha iyidi .
"O kızlar benim standartlarına uygun değil."
Allah var kızların hepsi taştı. Bebek gibi yüzleri ve modelleri kıskandıracak fizikleri vardı . Ama şanslarına küssünler . Ben bir kurabiyeye tutuldum . Hoş, eğer Jungkook olmasaydı da kızlarla ilgilenmezdim ama o da bana bahane olmuştu adeta .
"O zaman senin çıta Allah-u ekber dağlarında kardeşim . Nasıl beğenmezsin o kızları ?"
Ona yandan , küçümseyici bir bakış attıktan sonra devam ettim .
"Asıl sen nasıl bir seviyesizsin? Her gördüğün kızla yatma artık . Yatakta bile seviye olmalı."
"Başlarım seviyesine . Bana zevk veriyor mu ? Evet . O zaman bir önemi yok ."
Onaylamaz bir şekilde kafamı salladım . Ben eğer kızlardan hoşlansam da böyle her gece başkasıyla yatan bir tip olmazdım herhalde. Kadın da erkek de sadakatli olmalı bence . Bu ilk kural . Sadakatin olmadığı yerde hiç bir şeyin önemi kalmaz .
Bardaktaki son yudumlarımı da içtikten sonra masadan kalktım .
"Benden bu kadar beyler. Yarın görüşürüz ."
Itiraz etmelerine izin vermeden hemen oradan ayrıldım . Jungkook ' u görmek istiyordum . Hem de deli gibi . Ne ara bu kadar bağlandığını ben de anlamamıştım ama bağlanmıştım bir kere . Ben ki cool , yakışıklı, serseri Taehyung ; Jungkook ' un pesinde köle olmuştum resmen .
Çok geçmeden de onu buldum . Yanında Yugyeom vardı . Büyük ihtimalle onunla da eğlenir ve işi bitince kenara arardı . Yanlarından gecerken ağır bir kafa selamı verdim ve yoluna devam ettim . Ağır başlı bir insan gibi . Halbuki içinde ne fırtınalar kopuyordu . Içimden onunla mesajlaşmak geldi ve telefonumu cebimden çıkardım . Sanırım onunla konuşmadan rahat edemeyecektim .