1. Bölüm

614 48 35
                                    

"Polis misin?" Yanında ki taksi şoförü sordu. Orta yaşlı bir adamdı. Gri balıkçı beresi ve yarım kollu yeleğiyle olduğundan daha yaşlı görteriyordu. Taksiye bindiğinden beri kişisel hayatını konu olan bir ton soru sormuştu ve Sehun cevap vermek istemesede sırf kibarlık olsun diye gelişigüzel kısa cevaplar vererek adamı geçiştirdi. Sehun insanların başkalarının hayatlarını neden bu kadar merak ettiklerini anlamıyordu. Mesleğinin getirmiş olduğu bir özellik olan insan profili çıkarımları sağolsun bu tip insanları azda olsa tanıyordu. Evinde söz sahibi olamayan tipler genelde karısıyla anlaşamazlar ve hafif alkoliktir nedeni şiddetli geçimsizlik. İnsanları sorgularlar çünkü kendileri gibi yıkık olan insanları tanımak isterler. Çünkü sefil hayatları başkalarının çöküntülerinden zevk alır ve kendilerini bir nebzede olsun zirvede hissetmeleri sağlar. Bu hayatta kalma politikasıdır. Tipik sepetteki yengeç piskolojisine sahip basit insanlar. Eğer sepete bir yengeç koyarsanız yukarı çıkıp sepetten kolaylıkla kurtulabilir fakar aynı sepete ikinci bir yengeci koyarsanız sepetten çıkmaya çalışan yengeçler birbirlerine izin vemez ve onu her yukarı çıkışında geriye çeker. Sayı ne kadar fazla olursa olsun hiçbir yengeç o sepetten dışarı çıkamaz ki yengeç sepetlerinin kapaklarının olmayışının sebebide budur.

"Evet" Sehun camdan dışarı bakarken basit bir cevap verdi. Adam burun kıvırdı ve önüne döndü. Sehun kol saatine baktı ve çoktan bir saat geçtiğini farketti. Amirinden güzel bir fırça yiyecekti ama Seul'ün en işlek saatlerinden birinde olay yerine son anda çağırılması onun suçu değildi.

"Evli misin?" Adam bu sefer sorduğu soruyla Sehun'u sinirlendirirken nezaket çıtasını zorla indirdiğinin farkında değildi.

"Acaba şu aptal ağzını kapatıp işini yapar mısın?" Sehun'un sesi biraz fazla çıkmıştı. Adam önüne dönüp daha fazla soru sormadı. Sehun derin bir nefes çekip ofladı. Amirinin gönderdiği adres onu Seul'ün zengin mahallelerinden birine getirmişti. Sehun bu seferki kurbanın kim olduğunu merak etti. Öldürülen her kurbanla içinde büyüyen suçluluk duygusu onu tüketiyordu. Aylardır bu davayla kafayı bozmasına rağmen ilk günki durduğu yerden bir santim bile kıpırdayamamıştı. Katile dair hiç bir ipucu yoktu. Ah tabi güller... Her cinayette ellerinde olan kanlı bir ceset ve üzerine yerleştirilmiş dikensiz bir kırmızı güldü. Sehun gergince alt dudağını dişledi. Uykusuzluktan gözlerinin altı bir uyuşturucu bağımlısının ki kadar mordu ve günde aldığı kafeinin haddi hesabı yoktu.

Bu kadar özverili ve çok çalışmasının ardında ellerinde kalan tek şey koca bir boşluktu. Sehun önündeki torpidoya bir yumruk atmamak için kendini zor tutuyordu. Nihayet lüks bir villanın önünde durduklarında Sehun cüzdanından gereğinden fazla bir miktar para çırakıp arabadan indi.
Montunun yakalarını dikleştirirken etraftaki polis arabalarına baktı ve telsizden gelen yarı anlaşılır sesleri duydu. Demir çitlerle çevreli sarı ihtişamlı villaya girişte duran polislere kimliğini gösterip baş selamı verdikten sonra içeri girdi. Kapının önünde amiri sigara içiyordu ve asistanının kulağına tuttuğu telefonla hiddetle konuşuyordu. Sehun Jenny'e acıdı. Amir Choi'nin asistanıydı. ince kalıplı yaşından çok daha genç gösteren tatlı bir kızdı. Saçını arkadan toplamıştı ve kahkülleri vardı. Gözlükleriyle liseli bir gençten farksız görünüyordu. Onun gibi bir kızın böyle bir yerde olmasına şaşırıyordu. Patronunun Amir Choi olmasıda cabasıydı. Sinirli bir adamdı. Aslında polislerin çoğu sinirliydi. Bu aslında çok doğaldı. Öğretmenler çocuklarla ilgilenir, doktorlar hastalarla ilgilenirdi ama polisler katillerle, tecavüzcülerle ve hırsızlarla ilgilenirdi. Bu yüzden polislerin sinirli olmasına kızamazdınız. Sehun, Amir Choi'yi bu yüzden anlıyor ve ne kadar katı bir adamda olsa onu seviyordu.

"Zengin olması davayı önce çekeceğim anlamına gelmez herkes gibi o da sırasını bekleyecek. Tanrım başımda bir sürü musibet varken birde seninle uğraştığıma inanamıyorum." Bay Choi deyim yerinde kükrerken Sehun'u görünce Jenny'e telefonu kulağından çekmesi için eliyle küçük bir işaret yaptı.

Rose (SeKai)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin