"Ka..i Lütfen.." Sehun'un sesi çatladı.
"Lütfen ne Sehun. Ne istediğini bana söyle?" Kai yatakta yumuşakça Sehun'un boynuna sokuldu. Kulağının altına bir öpücük kondurmadan önce sıcak nefesini boynuna üfledi. Bu Sehun'u çıldıtmıştı. Sehun erkek arkadaşının vücudunun neye ihtiyacı olduğunu her zaman tam olarak bilmesini çok seviyordu. Sehun'un Kai'nin sıcak dudaklarına ve haşin ellerine ihtiyacı vardı. Kai Sehun'un ne istediğini elbette biliyordu ama sadece sevgilisinin ağzından duymayı istiyordu. Kai'yi tahrik eden unsurlardan biride Sehun'un ona yatakta muhtaç olmasıydı. Kai'nin her şeyini ona tamamen vermesini istiyordu. Elleriyle vücudunu hoyrat bir şekilde okşayıp sıkıştırırken dudaklarıyla boynuna, sert göğüs uçlarına işkence yapmasını istiyordu.
İkiside neyi istediklerini ve birbirlerine neyi vereceklerini çok iyi biliyorlardı. Ezberlenmiş bir replik değildi ya da aralarında oturup anlaşmamışlardı. Sadece birbirlerini çok iyi tanıyorlardı.
Kai, Sehun'un alt dudağını dişleri arasına sıkıştırıp ezdi. Bir eli Sehun'un yumuşak uyluklarında dolandı ve bu bir anlığına diğerinin nefesinin teklemesine sebep oldu.
"Bana bir şeyler söyle" dedi Kai. Dudakları boyun girintisini okşadı."Bu ne, fantezilerinden biri mi?" Diye sordu Sehun. Kai her zaman farklı biri olmuştu ve cinsel yasamlarında da bu yönünü oldukça yansıtıyordu.
"Belki" diğeri avuç içlerini Sehun'un başının iki yanına bastırarak yükseldi. Yukarıdan ona bakıyordu. İkisininde üzerinde hiçbir şey yoktu. Sıcak tenleri birbirine sürtünüyordu. Deli gibi sertleşmişlerdi ama yinede Sehun, Kai'nin bazı anlarda kendisine olan yoğun bakışlarından utanıyordu. Tıpkı şimdi baktığı gibi. Sehun koyu bakışlar altında kızardı. "Bakma öyle" Sehun nazikçe Kai'nin yüzünü kendinden uzaklaştırdı. Kai dişleriyle gülümsedi ve Sehun'u daha fazla utandırmamak için eğilip çenesini öperken fısıldadı. "Senin gibisi yok..."
Bir eliyle Sehun'un belinin altını destekleyip kendine yaslarken Sehun avuçlarıyla Kai'nin yüzünü kavradı ve kibar bir öpücüğü başlattı."Ama yine de benimle konuşmanı istiyorum Sehun. Bir şeyler söyle. Susma." Kai bir anlığına uzaklaştı.
"Hoşuna gittiğinde söyle, bunu dile getir. Sana dokunmamı istediğin bir yer varsa söyle bana. Beni bundan daha fazla tahrik eden başka bir şey daha yok." Parmak uçlarıyla Sehun'un alnına düşen saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı.
"Seni ağlatmak istiyorum." Dedi yukardan gözlerine bakarken. Sehun bir anlığına dondu. Yapmak istediği şeyi biliyordu. Birbirlerinin en derin noktalarınada dokunsalar içlerinde ki en karanlık sırları ortaya çıkarmak istiyordu. Utanmadan, sıkılmadan tıpkı açık bir zarfmış gibi her şeyi söylemek, görmek istiyordu. Tamamen ona ait olmak ruhen ve bedenen..."Ben.. istiyorum..." Dedi Sehun biraz tereddütle üzerinde ki oğlana baktı. Diğeri merakla izledi.
"İstiyorsun?"
Sehun alt dudağını ısırıp başının yanında bir sütun gibi yükselmiş kollara tutundu.
"İstediğim şey, sert olman""Sert olmamı istiyorsun?" Kai sırıttı ve alt dudağını yaladı. "Ne kadar sert?"
"Ağlatacak kadar." Sehun'un yüzü hiç olmadığı kadar yanıyordu. İlk defa bu kadar açıktı. Normal bir ortamda duygularını dile getirmekte berbat biriydi. Seks hayatları genelde Kai'nin istekleri doğrultusunda hareket ederdi. Sehun ilişkiye girdiklerinde susup kabul eden ve şikayet etmeyen taraftı. Kai ne yaparsa kabul ediyordu. Şikayet ettiğinden değil Kai ne yapacağını nereye dokunması gerektiğini çok iyi biliyordu. 'hayır bunu yapma' ya da 'evet bunu yap' diyen biri değildi. Sadece isteklerini küçük bir kelimeyle dile getiriyordu. "Lütfen" Gerisi Kai'ye aitti.
Kai daha fazla bekletmeden dudaklarına yapıştı. Sehun'un itirafı onun ateşini körüklemişti. Sehun ellerini nereye koyacağını kestiremiyordu Kai'nin hızı onu biraz şaşırtmıştı. Elleri her yerindeydi. Bir an göğüslerini okşuyor bir an baldırlarından yakalayıp bedenine yapıştırıyor, onu altında eziyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rose (SeKai)
Fanfiction"Yani diyorsunki katil bu eve girebilmek için cazibesini kullandı?" "Tam olarak kastetdiğim şey bu. O sadece katil değil. Yakışıklı biri ve ayrıca öldürdüğü kişilere birer gül hediye edecek kadarda centilmen bir piskopat. "