My Sister Boyfriend: Zustin

"Bu modern peri masalı, mutlu son yok.'

Şarkı ile okuyun🎵

"Çocuklar, beni dinleyin!"

Elizabeth hanım, ayağa kalkıp bize bağırdığında, hepimiz birden ona döndük.

Zayn, dikkatlice ona bakmaya başladı. Sanırım, ne diyeceğini merak ediyordu. Ama ben merak etmiyordum. Çünkü ne diyeceğini biliyordum. İkimizin hayatını mahvedicek olan konuşmayı yapacaktı.

Zena ile nişanlanacaktık.

Sikeceğim böyle işi ben!

Nişanlanacaktık ve...

Gerisi zaten koca bir mutsuzluk.

Kendimi öldürmek istiyorum!

"Evet, ne diyeceksin Anne?" Zayn, merak dolu bakışlarını yönelterek sormuştu.

Elizabeth hanım gülerek ona baktı.

"Söyleyeceğim ama önce senden bir şey isteyeceğim Zayn,"diyerek güler yüzle ona baktı.

Zayn başını olumlu anlamda salladı.
"Evet, söyle lütfen."dedi sakince.

"Bugün sana aldırdığım yüzük yanında mı?"

Tanrım, düşündüğüm şey olmasın.

Zayn, tekrar başını olumlu anlamda salladı."Evet,"dedi.

Siktirrrrrr

Zayn, ayağa kalkarak televizyonun yanındaki çekmecenin yanına gitti. Çekmecenin içinde bulunan küçük bir kutuda iki tane yüzük çıkardı. Yavaş adımlarla bizim yanımıza geldi. Elizabeth hanımın yanına gittiğinde sahte gülümseme ile yüzüğü ona verdi.

Elizabeth hanım, gülerek yüzüğe baktı.
"Ah, çok güzel bunlar. Zena ve Justin e çok yakışacak,"dediğinde Zayn, gözlerini sonuna kadar açmış bir şekilde ona bakıyordu. Daha sonra, bakışlarını ondan çekip bana baktı.

Bir iki saniye gözlerini benden çekmedi. Sadece boş bakıyordu. Ne öfkeli ne hüzünlü. Biraz şaşkınlık vardı. Zayn, bakışlarını benden çekerek Annesine baktı.

"B-bu ne demek? Bu nişan yüzüklerini evlenecek olan bir çift için istemiştin? Zena ve Justin..."sustu ve yutkundu. "Nişan-" Elizabeth hanım, onun sözünü keserek konuştu. "Evet, nişanlanıyorlar. Biliyorum, biraz ani oldu fakat... çocuklar sabırsız işte,"diyerek bizi işaret etti.

Yalan, elimde olsaydı buna izin vermezdim. Ama yapamam işte. Ortada bir çocuk var.

"Neden bu kadar acele ediyorsunuz?"dedi kaşlarını çatarak. Cevabını almaya çalışıyordu.

"Zayn, boş ver bunları. Bak,"dedi Zayn'in eline yüzüğü vererek. "Yüzüğü senin takmanı istiyorum,"dedi gülümseyerek.

Bu kadar acı bir duruma katlanmak çok zordu.

Zayn, zar zor gülümseyerek konuştu:"Tabi ki."dedi.

"Justin ve Zena, yanımıza gelin,"dedi Elizabeth hanım. İkimizde birbirimize baktıktan sonra ayağa kalktık. Zena'ya baktığımda sanki onunda üzgün olduğunu hissettim. Bilmiyorum, ya da öyle olmasını istiyorum. Yavaş yavaş onların yanına yaklaştık.

Zayn, donuk bakışları ile gözlerime baktı daha sonra Zena'ya baktı.

"Zayn, iyi misin?"Elizabeth hanım meraklı bakışlarıyla sordu. Zayn 10 saniye bakışlarını bende gezdirdikten sonra derin nefes alıp ona döndü.

"İyi. Çok iyi hemde,"diyerek acı bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.

Sonra bir şey oldu. Hiç fark etmeden Zayn aniden elimi hızlıca çekti. Elimi tuttuğunda nabzının hızlı attığını hissedebiliyordum.Hızlıca kutudaki yüzüğü aldı ve parmaklarımın arasına koydu. Daha sonra diğer yüzüğü de Zena'nın parmaklarına taktı. Zayn daha sonra benden hızlıca uzaklaşıyor, nefes alamıyorum sanki.