Mahalleden Arkadaşlar

2. Bölüm

Hal böyle olunca kararlarımızın annemin çizdiği yoldan ibaret olduğunu anlamak pek de zor olmuyordu.O gece Mete ile biraz daha konuştuktan sonra radikal kararlar alamasak da bir konu hakkında hemfikirdik.Tek bir şey ''Mahalle reisliği'' kulağa bu muydu,tamam tamam anlatmayı bırakabilirsin vb. şeyler diyebilirsiniz ama bizim için paranı unutup bulmak kadar değerliydi.Ben kendimi her zaman her özelliğimde lider olarak görmüşümdür Serkan ise biraz daha kendi çıkarlarını düşünen Mete ise tam tersine tam bir takım adamı ancak önümüzdeki tek engel sadece annem değil mahallenin şu anki reisi bizden 2 yaş büyük Sinan ve adamları Kemal ve Ali idi.Alinin  mahallede birkaç kez uyuşturucu satmaktan ve bıçak çektiği hakkında dedikodu yayılmıştı ancak ne kadar doğru olduğunu bilemiyorduk. Bizim öyle bir plana ihtiyacımız vardı ki böyle suçlara bulaşmadan tereyağından kıl çeker gibi hem temiz olacağız ama aynı zamanda saygı da  kazanmamız lazımdı.Ancak bu işler için bir yerden başlamamız lazımdı ve o gün sabah kalktığımızda ilk iş olarak Mete ile sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra Serkan'ı çağırmak üzere Serkanlara gittik.Kapıyı Serkan'ın annesi Nilgün Teyze açtı,Nilgün Teyze Serkan'ın üzerine çok titrer ve son yaptığımız olaydan sonra daha fazla korumacı olmaya başladı ben olay hakkında size kısa bir özet geçeyim.Yaşımız 14 o zamanlarda bir Maltepe mucizesi vardı ve her bakkalda bulunmazdı durum böyle olunca bizde de bir çocukluk hevesi Mehmet Amcanın bakkalından babama alıyorum  diye sigara aldık.Biz böyle sanki her an her yerde bizi yakalarlarsa diye korku,telaş içinde bizim evin yolunu tuttuk ve ben direk Serkan'ı tembihledim.Bak Serkan biliyorum çok heyecanlısın belki şu anda hayatının en aksiyonlu olacak şeyini yapacaksın belki ama yapma gözünü seveyim sakin ol bir şey belli etme.O gece için Mete ve Serkan'ın annesinden bizde yatması için izin aldım ancak ne izin sanki erkek öğrencinin tuvalete gitmek için öğretmenine yalvarması teneffüste neredeydiniz der gibi e çocuğum gece gündüz birliktesiniz ya zaten derken sonunda ikna ettik.Her şey güzel ilerlerken yemeğe geçtik ve Serkan ikide bir bei dürtüp ne zaman ne zaman diyip  duruyordu annem de çakmaya başlamıştı ve o fitili ateşleyen soruyu sordu.Ne ne zaman oğlum? Hiiç anne Serkan ille bir namaza gidelim cumadan cumaya olmuyor diyorduda onu söylüyor.Annem direk kapıya yöneldi ve raftan ayakkabılarını aldı bende şaşırdım ve anne ne oluyor dedim.Ne olacağı mı var oğlum ben hemen hekimi çağırmaya gidiyorum bu çocuk iyi değil.Otur anne  otur olur mu hiç iyi iyi merak etme.Annemin ofsaytından kuşkulansa da çıkmayı başarmıştık ancak yine de bizi gözlemliyor ikide bir bize bakıyordu.Yatsı namazından çıktık ve evin yolunu tutarken hem mahallenin yaşlılarından aferin evladım sözlerini duymuş hem de rahatlamıştık ancak Serkan yine fazla gaza gelmiş susmuyordu.Oğlum işte normalde ben namaz kılarım da siz boş bırakmıyorsunuz ki.Ulan Serkan kırk yılın başı bir namaza geldin ondada susmuyorsun hem sen değil misin Cuma namazlarına gelmeyen.O ayrı bu ayrı kardeşim be camimiz daha fazla  kişi alabilsin diye cuma namazına gelmiyorum bir kere.